Grip Nedir? Grip Aşısı Ne Kadar Etkilidir?
Tıp literatüründe influenza olarak da bilinen grip, solunum yolları aracılığıyla bulaşan influenza virüsleri hastalık olsa da, tedavi edilmediği takdirde kolaylıkla hastanelik olmayı ve hatta ölümü beraberinde getirebilen bir hastalıktır. Özellikle bazı risk gruplarında grip son derece ölümcül bir hastalık olabilmektedir. Bu risk gruplarına örnek olarak özellikle 2 yaşında olan bebekler, 5 yaşından küçük çocuklar, 65 yaşından büyük yaşlılar; akciğer, karaciğer, kalp, böbrek, endokrin hastalıkları olanlar, genç yaşta olmalarına rağmen uzun dönem aspirin tedavisi görenler verilebilir. Hastalığın semptomları oldukça tanıdıktır: üşüme, ateş, burun akıntısı, boğaz ağrısı, kas ağrısı, çoğunlukla şiddetli baş ağrısı, öksürme, yorgunluk ve bitkinlik. İnfluenza virüsleri çok çeşitlidir ancak insanda en sık görülen tipi Influenza A ve Influenza B virüsleridir. İnsana bulaşan virüsler de oldukça ilginç özelliklere sahiptir: örneğin güneş ışığı, dezenfektanlar, deterjanlar gibi unsurların etkisi altında aktivitelerini yitirirler. Bu sebeple grip olduğunuz zaman güneş altında durmak iyi gelirken, sabun gibi dezenfektanlar kullanarak virüsün bulaşmasının önüne geçilebilir.
Virüsle mücadelenin en kolay yolu ise düzenli olarak aşılanmaktır.
Neden aşılanmalısınız?
Grip, tüm Dünya'da genellikle her kış, Ekim ile Mayıs ayları arasında periyodik ve düzenli olarak salgın olan bir viral hastalıktır. Az önce de bahsettiğimiz gibi influenza virüsleri bu hastalığa neden olur ve özellikle öksürme, hapşırma ve yakın temas gibi yöntemlerle insandan insana bulaşır. Genellikle yukarıda saydığımız semptomları bir anda ortaya çıkar ve birkaç gün boyunca etkisini sürdürür. Özellikle risk gruplarındaysanız veya bu hastalıkla uğraşmak istemiyorsanız aşılanma çok etkili ve işlevsel bir yöntemdir. Üstelik bilinen, dikkate değer hiçbir zararı yoktur.
2018 yılında yapılan bir çalışma, 2012-2015 yılları arasında grip aşısı olan yetişkinlerde gribe yakalanma oranını %82 azalttığını göstermiştir. Bir diğer çalışma, son yıllarda grip aşısı olanların hastanelik olma oranlarının %40 azaldığını göstermektedir. 2014 yılında yapılan bir çalışma, çocukların grip nedeniyle yoğun bakım ünitesine alınma oranlarının grip aşısı sayesinde % 74 düşebildiğini göstermiştir. Ayrıca grip aşısı, başka hastalıklara sahip kişiler için de faydalıdır. Örneğin kalp hastalığı olanların grip aşısı olması halinde kardiyak sorun yaşama oranları azalmaktadır (çünkü grip virüsü kalbe etki edebilmektedir). Benzer şekilde, bağımsız araştırmalar diyabet hastalarında ve kronik akciğer hastalığı olanlarda hastanelik olma oranlarını grip aşısıyla azaltabileceğimizi göstermektedir. Grip aşısı, hamile kadınlarda görülen grip-nedenli akut solunum enfeksiyonlarını %50 oranında azaltmaktadır. 2018 yılında yapılan bir çalışma, hamile kadınların grip nedeniyle hastanelik olma oranlarının grip aşısı sayesinde % 40 azaltılabildiğini göstermiştir. Dahası, annenin olacağı grip aşısı, doğumdan sonra bebeği de koruyabilmektedir. 2017 yılında yapılan bir çalışma, grip aşısı olan çocukların grip nedeniyle ölme oranlarını %51 oranında düşürdüğünü göstermiştir.
Ne sıklıkla aşı olmalıyım?
Grip aşısı, her yıl olunması gereken bir aşıdır. Hatta 6 ay ila 8 yaş arasındaki çocuklar yılda 2 defa grip aşısı olmalıdır. Çünkü her ne kadar yetişkinlerin savunma sistemi sene içerisindeki geçişte, bir sonraki senenin giderek güçlenen ve mutasyon geçiren virüsüne büyük oranda direnç sağlayabilse de, çocuklar bunu yapamazlar. Dolayısıyla geçiş döneminde de bu yeni soy hatlarına karşı savunma sağlanmalıdır.
Grip aşısı ne kadar etkili?
Grip aşısının başarısı, o yıl genel popülasyondan toplanan viral soy hatlarının, gerçek popülasyonu yansıtma başarısına bağlıdır. Bu yansıtma oranı düşükse, aşı da başarısız olacaktır; yüksekse, başarılı olacaktır. Aşıların genel popülasyonda dolaşan virüsü etkili bir şekilde yansıttığı durumlarda, grip aşısı olanlarda grip olarak hastaneye gitme zorunluluğu % 40-60 oranında azalmaktadır. Ancak kötü bir yılda grip aşısının başarı oranı %10 civarı olabilir - ki bu bile hiç yoktan iyidir! (Kaynak: Çağrı Mert Bakırcı’dan) Sağlıcakla kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.