Kedi Öpücüğü Nedir? Kediler, Sizi Gözleriyle Öpüyor!
Gelin bugün ilginizi çekecek bir konudan dem vuralım. Konumuz kedinin öpücüğü, evet yanlış duymadınız. Bir kedinin öpücüğü de nasıl olurmuş demeyin. Oluyormuş demek ki. Aşağıda yazı tamamen bilimsel. Hadi gelin okumaya başlayalım,
Deneysel çalışmalar, kedilerin sevgi dolu ve yavaş göz kırpmalarının gerçekten de insan öpücüğü ile benzer olduğunu gösteriyor! Kediler yapıları gereği gizemli hayvanlardır. Sahipleri, birbirleri ve evleriyle aralarında sıkı bağlar kurabilirler. Hatta yapılan araştırmalardan kedilerin sahiplerini birer kedi olarak gördüğünü biliyoruz. Bu gizemli hayvanlar birbirleri ve çevreleriyle ilişkilerinde karmaşık yöntemler geliştirmiş ve uzun yıllar davranış bilimcilerin dikkatlerini üstlerine çekmeyi başarmışlardır. Hala tam olarak çözemesek de kedileri artık büyük ölçüde anlayabiliyoruz. Kedilerin bizlere karşı gösterdiği çok sayıda güven ve sevgi davranışını biliyoruz. Özellikle kuyruk hareketiyle birçok ipucu veren kediler. Bazen soğuk görünmelerine karşın aslında çok samimi hayvanlardır ve sizi çok sahiplenirler. Mırlama, sürtünme, kafasını size sürtmesi, sizi yalaması, kuyruğunu dikleştirmesi gibi birçok davranış size karşı olan sevgisini gösterme biçimidir.
Ama burada, daha az bilinen bir davranıştan söz edeceğiz: “Kedi Öpücüğü.”
Kedi öpücüğü kedilerin gözleriyle yaptığı bir eylemdir. Kediler aslında gözlerinin içine bakılmasını pek sevmez ve bunu bir tehdit, kafa tutma olarak algılayıp huysuzlanabilirler; ancak sizinle arasında bir bağ olan kedi, gözlerini sevgi göstermek için kullanmaktan çekinmez. Kediler, kedi öpücüğünü gözlerinizin tam içine bakıp, gözlerini yavaşça kırparak yaparlar. Bu, tam bir sevgi göstergesidir ve genelde kediler sakin ve huzurluyken gözlenir. Kediniz size kedi öpücüğü attığında, ona aynı şekilde yavaşça göz kırparak karşılık verirseniz, sizi anlayacaktır.
California Üniversitesi Veteriner Hekimliği Fakültesi kedi davranış uzmanı Mikel Delgado, kedi öpücüğü hakkında şöyle diyor: Kediler tipik olarak korktuklarında veya gerildiklerinde göz temasından kaçınırlar. Kızdıklarında ve saldırganlaştıklarında gözlerini dikip bakarlar. Gözlerini dikmeden veya kaçırmadan yavaşça göz kırpmalarını bir rahatlık ve güven belirtisi olarak yorumluyoruz. Buna sevgi de diyebiliriz.
Veteriner davranış bilimci Wailani Sung ise şöyle yazıyor: Her zaman tavsiyem, kedin göz kırpmalarını takip etmenizdir. Bunu yaptıklarında, parmağınızı onlara uzatarak koklamalarını sağlamanızdır. Eğer kedi, o kişiyle daha fazla etkileşime açıksa, parmağı koklayacak ve yüzünü parmağa sürmeye çalışacaktır. Kimi zaman başlarını eğerek de ilgi gösterebilirler. Eğer kedi geri çekilir veya parmağınıza pençe atmaya çalışırsa bu, onun o kişiyle fiziksel bir etkileşime geçmek istemediğinin net bir göstergesidir.
Bu çok bilinmeyen ancak sevgi dolu hareket kedilerle daha iyi bir iletişim içinde bulunmamıza yardımcı olabilir. Daha da önemlisi, bu anı yakalayacaksınız diye kedinizin durmaksızın gözlerinin içine bakmak da iyi bir tercih olmayabilir. Uzmanlar, bunun bir saldırganlık belirtisi olarak algılanabileceği konusunda uyarıyorlar. Bunun yerine, ara sıra göz ucuyla kedinize bakın ve onun buna nasıl tepki verdiğini gözleyin. Şunu da unutmayın: Size kedi öpücüğünü hiç sergilemeyen veya size karşılık vermeyen bir kedi, sizi sevmiyor demek değildir. Bazı kediler sevgilerini ve güvenlerini başka yollarla göstermeyi tercih edebilir.
Kedi Öpücüğü, Bilimsel Olarak Doğrulandı! Bu noktaya kadar anlattıklarımız, Ekim 2020'ye kadar daha ziyade uzman gözlemlerinin anekdotal anlatımlarına dayanıyordu; kontrollü şartlarda yapılan deneylerle, "kedi öpücüğü"nün gerçek bir insan-kedi iletişim aracı olduğu doğrulanmamıştı. Ancak Sussex Üniversitesi'nden psikologların yaptığı ve Nature Scientific Reports dergisinde yayınlanan 2 ayrı deney, kedilerin göz kırpmasının gerçekten de etkili bir iletişim aracı olduğunu deneysel olarak göstermeyi başardı. Bu araştırmanın sonuçlarına göreyse kediler, kendilerine yavaşça göz kırpan insanlara sadece yavaşça göz kırparak cevap vermekle kalmıyorlardı, aynı zamanda kendilerine göz kırpan insanların yanına gitmeye çok daha meyillilerdi. Sussex Üniversitesi psikologlarından Karen McComb şöyle diyor: Hayvan davranışları üzerine araştırmalar yürüten ve kedi sahibi olan biri olarak, insanlar ile kedilerin bu şekilde iletişim kurduklarını gösterebilmek harika bir his. Birçok kedi sahibi bundan zaten şüpheleniyordu, buna kanıt bulabilmiş olmak heyecan verici.Araştırmamız, yavaşça göz kırpmanın kedilerle insanlar arasındaki iletişimin bir yöntemi olduğuna yönelik ilk deneysel araştırma olma niteliğine sahip. Üstelik bunu kendi kedinizle, kendi evinizde de deneyebilirsiniz veya sokaktaki bir kediyle de... Bu, kedilerinizle kurduğunuz bağı güçledirmenin harika bir yolu! Gevşediğiniz bir anda gülümserken yapacağınız gibi gözlerinizi daraltmayı deneyin ve sonrasında gözlerinizi 1-2 saniyeliğine kapatıp açın. Kedinizin de bu şekilde davrandığını göreceksiniz ve adeta bu şekilde kedinizle konuşmaya başlayabilirsiniz!
Kedilerin tam olarak neden bu şekilde bir davranış sergilediğini bilmek zor. Konuya yönelik yorumlardan birisi, bunun iyi niyet göstergesi olarak yapıldığını ileri sürüyor; özellikle de kediler, yukarıda da söylediğimiz gibi direkt gözün içine bakmayı bir tehdit olarak algıladıkları için. Ancak kediler bu davranışı sonradan edinmiş de olabilir, hele ki insanlar bu tür bir davranışa pozitif bir tepki gösteriyorsa... Evcil hayvanların spesifik davranışları ne zaman ve neden kazandıklarını tespit etmek oldukça güçtür. Her ne sebeple olursa olsun, bu davranış kedi ile insan arasındaki bağı güçlendiriyor gibi gözüküyor. Bunu bilmek önemli, çünkü oldukça gizemli hayvanlar olan kedilerimizin sağlığını bu şekilde iyileştirmemiz mümkün olabilir.
Sussex Üniversitesi'nden Tasmin Humphrey şöyle diyor: Kedilerin ve insanların pozitif şekilde iletişim kurma yöntemlerini anlamak, kedilere yönelik halk arasındaki algıyı güçlendirebilir, kedilerin sağlığını geliştirebilir ve az çalışılmış bu türün sosyokognitif yeteneklerine yönelik bilgilerimizi arttırabilir. Bulgularımız, veterinerlik uygulamaları ve barınaklar da dahil, birçok farklı durumda kedilerimizin refahını analiz etmemiz için kullanılabilir. (Kaynak: Yazar Rao Paoletta, Uyarlıyan :Göktürk Kaçıra, editör : Arda Ateş) Sağlıcakla kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.