Tufan Soydabaş

Tufan Soydabaş

Yeni bir başlangıca yelken açmak...

Yeni bir başlangıca yelken açmak...

Çoğumuz bu sözü zaman zaman vicdanımızda seslendirmişizdir.Niye ve neden yeni bir başlangıç? İnsan neden bu sözü zaman zaman vicdanında seslendirme ihtiyacı hisseder? Değişen nedir? Ne değişmiştir? Çogu beni adem bu sözü söyledikden sonra bunun gereğini yapmamaktadır. Eski hayatının trendinde gitmekde yeni tarzına geçememektedir.
Aslında iyi bir başlangıç için atılmış ilk adımdır kanımca. Ama çok az sayıda insanın bu miaddan sonra ne tarzını ne uslubunu değiştirmekdedir. Büyük bir düşünür şöyle demiş:’’İnsan oğlu ömrünün yarısından fazlasını yapmak isteyip de yapamadıklarını hep niyet etmekle geçirir.’’. yani niyet safhasında kalan bir insane düşünce safhasından efektif safhaya geçemiyor. Ama neden böyle oluyor.? Kanımca insane oğlu eski alışkanlıklarını kolay kolay terk edemiyor.Kötü alışkanlıkları olan bir insane o alışkanlığı terk edip yeni tarz hayatına niyet edip geçmekde zorlanması gibi…
Ama benim yaklaşımım kötü alışkanlıklardan ziyade insanın geçmişinde sıyrılıp yeni bir bakış açısı kazanması!… İnsanın yeni bir bakış açısı kazanması demek hayata yeniden değişik boyutlarda bakmak demek buda yeni kazanımlar demek..İnsan ruhsal ogunluğu kazanmasında öyle tahmin ediyorum ki bu bakış açılarına her zamankinden daha fazla muhtaç..Ama aynı seviyede kalan bir bakış açısı değil.. Bu şuna benzer; Ağaç dallarında basa basa yukarı doğru tırmanmaya benzer. Yüksekdeki her bir dalı basmak yapmak demek uzaktaki her bir görüntüye daha hakim bakmak demek onu daha iyi anlama ve kavrama yetilerini geliştirmek demek .Yoksa aynı seviyedeki dallarda gezinmek ne o cismi keşfetmeye yarar nede insanın ufkunu genişletmeye yarar…
Bu hususda samimiyet gösteren insanlar şu sözü çok söyler;’’Geçmişe sünger çektim kendime yeni bir temiz sayfa açtım’’.Bu insane geçmişinde ya içinde çikamadagi bir hata yapmıştır zaman içinde bunun acılarını halen çekmektedir yada yaşamı sıkıntılarla acılarla geçmiştir.
Kanımca insanı insan yapan kendi düşünce iklimidir insanın en geniş en muktedir potansiyel enerjisidir.Düşüncelerine yön verebilen onu organize edebilen onu istediği mercihlere zamanında yerli yerinde kanalize edebilen bence kendi ruh dünyasına hükmedebilmiş,zamanı yerli yerinde kullanabilen müthiş bir varlıkdır. O halde her şey düşüncelerimizde başlayıp ve düşüncelerimizde bitmektedir.
İnsan çogu kez kendine acı veren sıkıntı veren objeyi düşünürken sanki her şey o objeden geliyormuşçasına düşünür.Bence bu giderek fasitleşir. O objeden gelen sıkıntılar acılar sanki o objeden geliyormuşçasına düşünür ve bu düşüncelerin kendi ruh halinde tahribat yapmasına müsaade eder. Düşünülen her olumsuzluk başka olumsuzluklarıda beraberinde getirir ve insane bu fasit dairenin içinde kalır.Zamanın bu mevzuyu eksiltmesi hayli zaman alır. Oysa insane mukabil argümanlar geliştirerek bu fasit daieyi kırabilir ve bu rahatsızlığı ilerlemeden kronikleşmeden durdurabilr.
Dr.Daniel Amen (Psikyatr) insanın kendisine acı veren olumsuzlukları karıncalara benzetir. Her düşünülen olumsuzluk =!(bir) karınca ama bu olumsuzluklar düşünüle düşünüle yeni karıncaları beynimize toplar ve çagristirir sonunda bir karınca yumağı içinde boğulur kalırız. Aamon kitabında her bir olumsuzlukdan kurtulmak için yada kendi deyimiyle Ant lardan(=karıncalardan) o karıncanın yarattığı ruhumuzdaki tahribatın yani olumsuzluğunu negatifliğini yok edecek mutlaka insanın bir argümanının olduğunu insanın bundan bu argümanları her daim söyleyerek  antlar çogalmadan kurtulabileceğinden söz eder. Mesela insanın doğası gereği antlarını ard arda düşünmeye meyillidir. Çünkü her ANT diğer ANT ı çagristirir onun için ilk ANT da onu uzaklaştıracak mekanizmaları uyanık olup hemen işletmek lazım…
Mesela çalistigimiz yerde amirimiz ogün suratı asıktır üstüne üstlük sizede bir çikis yapmıştır. İşin doğası gereği üzülmemek elde değildir. Ama hemen mekanizmaları işletirsek bu durumun sizden kaynaklanmadığına kendinizi inandırmak mümkündür. Amirin o günkü olumsuzluğu ailesinden veya aldığı bir telefondan veya ogün başindan geçen bir olumsuzlukdan kaynaklanmış olabilir. İnanın bana bilinç altınız çoguzaman doğru telkinlerde bulunmaz . Bilinç altınızın doğruları söylemeyeceği hareketten durumun sizden kaynaklanmadığını kendinizi inandırıp  ilk ANT ın size vereceği zararın devamından kendinizi kurtarabilirsiniz. Dünyada insana zarar veren olumsuzluklar, acılarda kendinizi inandıracağınız bir referans ve buna yüreğinizi inandırmakla kurtulabilirsiniz.
Yukarıda bahsedilen bir yoldur. İkinci bir yolda benim tercih ettiğim mekanizma şöyle ki; Değer verdiğiniz birisinden gelen bir olumsuzluk veya ruhani bir tahribatı ve/veya canınızı sıkan size acı veren herhangi bir şey sizin düşündüğünüz objeden değilde yine içimizdeki size bütün bu olumsuzlukları veren kendi yarattığınız bir benden gelmektedir..gerçekde de öyle değilmi? Sürekli bu telkinleri bu olumsuzlukları size hatırlatmaya çalisan içinizdeki o ben değilmi? Siz müsaade etmez iseniz o olumsuzluklar o negativizm size zarar verebilecek midir? Elbette değil.Siz bütün bu menfiliklere menfez hazırlarsanız bu olumsuzluklar  sürekli sizi rahatsız edecekdir. Ancak süper egonuzla bu menfezdeki delikleri tıkayarak buna mani olmanız elbette mümkündür. Ama iş sadece bu boyutda kalmamaktadır.Size bu telkinleri yapan içinizdeki beni karşinıza alıp işin diğer aşaması olan telkinleri ciddiye almamaktadır. Neticede o telkinleri yapan sizden başkası değildir. Yani size karşi o olumsuz görüntü yine sizden gelmektedir. O halde onun kendiniz olduğunu kabullenerekten yine kendinizi ciddiye almamakda sizin elinizde ve kolay olan bir vartadır. Atlatmakta basit hale gelmektedir. Zaten hayatdaki beklentilerimize kendimizi yerleştirirken hayatı sadeleştirerek yaşamak insanın ufkunu açmasını ve kendini daha kolay tanıması açısından fevkalade zaruridir.
İlave olarak yaratıcıya karşi ettiğimiz dualarla da insan bu vartaları kolaylıkla atlatmasına yardımcı bir unsur olacaktır. Duanın ruh halimize vereceği ferahlık, genişilik yukarıdaki her bir yapabileceğimiz uygulamanın mirengi noktası,referansı ve en büyük destekçisi olacağı muhakkakdır…Sağlıcakla kalın...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tufan Soydabaş Arşivi