Farz edelim ki yoklar…

Yokluklarının nasıl bir kaos olacağı hepimizin malumudur.

Pandemide fedakarlıkları en çok görülenler şüphesiz pelerinsiz kahraman doktorlar.

Geçtiğimiz günlerde doktorlar iş bırakma eylemi yaptılar.

14,15,16 Mart günlerinde grev yapan hekimlerin dertleri aslında çok açık ve netti.

Greve basın olarak katıldık. Aslında dinlemeden önce bu kadar sıkıntıları olduğunu bilmiyordum.

Grevde konuşan doktorlardan biri; “Bizim derdimiz maddi değil. Bizim derdimiz maneviyat, hastaneye yaralı gelen hastalarımız hayatta kalsın diye uğraşıyoruz ama bizim can güvenliğimiz yok. Bir yaralı gelince mesleğimiz gereği yaşasın diye elimizden geleni yapmamız gerekirken olumsuz bir durum olursa, dışardaki yakınlarından biri bize bir şey yapar mı diye düşünüyoruz. Ayrıca belirlenen 5 dakikalık sürede hastaya hem teşhis koyup hem yanılma payı olmaması üzerine hareket ediyoruz” dediler.

Randevulu hastalara beş dakika süre ile bakılmasının kısa olması ve gerekli muayeneyi yapamadıklarını dile getiriyorlar. Hatta ardından yanlış teşhis olduğunda doktorlara dava açıldığı ve yüklü meblağları ödemek zorunda olduklarını dile getiriyorlar.

Yani bu nasıl trajikomik bir durum, doktor görevini baskı altında gerçekleştiriyor.

Başka bir doktor; “Neden hastane kapısında silah, kesici ürün kontrolü yapılmıyor, güvenlik artırılmıyor” diye veryansın etti.

Çok doğru bir söylem gerçekten buna doktorlar söyleyene kadar dikkat etmemiştim.

Ama alışveriş merkezine bile girerken güvenlikten geçiliyor da, hastanelerde neden bu önlem alınmıyor.

Üstelik bu kadar olaya rağmen!

Aslında hastane bir insanın çare aradığı yer, bu tarz önlemler olması da çok ayrı bir sıkıntı, ne hale geldik.

Haklılar…

Mesleği icra ederken, çalışmasına ket vurulması yani bir kişinin bu kadar kısa sürede derdinin dahi dinlenememesi, sonucunda yine bir cana zarar vermeyi hiçbir doktor istemez. Bu şartlarda birde gelen hastaların veya yakınlarının şiddetine de maruz kalmak işin tuzu biberi oluyor.  

Halkımız bankada, mahkemede gayet sessiz sedasız sırasını bekliyor ama hastanelerde sesleri çıkıyor. Saldırıyorlar kavga çıkarıyorlar bunun sebebi sadece algı da bence doktora saldırmanın artık normal olması…

Yanlış!

HALKIN GÖZÜNDEN…

Doktorlar hemen tedavi için sıradan hasta almıyor. Doktor uzun uzun dinlemiyor geçiştiriyor.

Teşhisleri hatalı oluyor.

Diye düşünüyorlar.

Hatta halk arasında bir söylem vardır. “Bir doktorun teşhisi ile hareket etme birkaç doktora git” derler.

Fakat neresinden bakarsak bakalım doktorlar haklarını aramakta haklı, onların penceresinden her şey aslında trajik.

Umarım doktorların bu çağrısı yerini bulur.

Her ne olursa olsun önce insan olarak dayanma gücü de bir yere kadar.