Evet yine bir hafta sonu yine rahat kimseyi üzmeyen yazılarla, konularla birlikte olmak için gayret göstereceğiz.

Yazılacak konu çok dertleşmek isterim ama dertleşirken dert ediniyoruz o yüzden de hiçbir samimi güzel insanı böyle bir günde yalan dünyadan da koparmak istemiyorum bizimle derlenmesin diye titiz davranmak istiyorum.

Şurada küçük bir detay daha verelim mi?

Günlerdir Konya’dan uzağız, Kavaf Holding bünyesindeki Delta Yayın Grubu’nun ekran yüzü için İstanbul çalışmalarımıza hız verdik.

Cenab-ı Allah’ım bizleri, sizleri ve Konya’mızı mahcup etmez inşallah.

……….

Bu küçük detaydan sonra yine gündemimizin birinci maddesinden ikinci sıraya düşen pandemiye bir gönderme yapalım.

İstanbul’da maske, sosyal mesafe dedikleri şeyi arasanız da bulunmayacak şekilde.

Günümüzde pandemi ikinci sıraya düştüyse ilk sırada ne var, diyeceksiniz

 “tabii ki para var ekonomi var”...

Sonra bugün yüzbinlerce insanımızı ilgilendiren zorlu sınav var. 

Sınav ve sonuçları gençlere ve ailelerine hayırlı olsun. Yavaş yavaş yerel konularımıza geçelim.

******

ARTIK BİSİKLET YOLLARI OLMAZSA OLMAZIMIZ

Başkan Uğur İbrahim Altay’ın yeni dönem için en büyük hayallerimden birisi olan, Konya’nın trafik yönünden nefes almasını sağlayacak insanlarımızın da 7’den 77’ye sağlıklı olabilmeleri için en büyük ışık olan bisiklet ve bisiklet yolları yavaş yavaş gündemimize girmeye başladı.

Açık söyleyeyim Başkan Uğur İbrahim Altay bu işi tamamen gerçek ve samimi olarak düzeltinceye kadar bisiklet yolları benim için bir görüntü dahası kandırmacaydı...

Yani kaldırımların maviye boyanması ve siyaset olarak güzel bir sunum değil miydi?

İnşallah yeni dönemde bu iş samimi olarak gerçekleşir, dahası gerçekleşecek diye de inanıyorum.

Uğur Başkan’ın boyunu aştığı konuda ise şu anda şehrin nefes almasını sağlayan üç beş kişiden birisi olan Sayın Bakan Murat Kurum bu işi çekirdek çitler gibi çitler ve konuyu halleder.

Bisiklet yolları ile ilgili 2-3 gün önce bir okurumuzun bize uğraştırdığı fotoğraf kareleri;

Ve okurumuz diyor ki

“Ağabey, bu fotoğraflar Ankara yolundan, uçak restoran civarından…”

.....

Ne demek istediğimizi daha doğrusu, bize inanan ve paylaşımlarda bulunan samimi vatandaşın ne demek istediğini herkes anlamıştır sanırım…

******

REKTÖR METİN HOCA’YI RAHAT BIRAKALIM

Aylardır Selçuk Üniversitesinin rektörü kim olacak diye dedikodularla, siyasi manevralarla yatıp kalkarken bugünlere geldik.

Prof. Dr. Metin Aksoy Hoca’nın açıklanmasının ardından hele hele makamın devir teslimin ardından birileri sandı ki “yorgan gitti kavga bitti…”

Bu söz Türkiye’nin her yerinde geçerli olabilir ama mübarek topraklar Konya’da bu asla söz konusu olamaz.

Metin Hoca’ya Allah sabır, güç, kuvvet versin.

Hoca daha ikinci kez makamına oturmadan bomba patladı.

Dedik ya İstanbul’dayız. Perşembe günü akşam saatlerinde Rektör Hoca’nın Senatoda dekanlardan ve diğer üst makamlardan istifaları istediği şeklinde bir duyum geldi.

Allah var buna inanmadık.

Hatta hocayı isminin geçtiği andan itibaren yıpratmaya çalışan kesimin yeni bir dedikodusu fitnesi diye düşündük.

Sonra bize bu mesaj ulaştı;

Demek dedik o iddia doğru imiş.  Şimdi bu konuda birkaç kelime edelim mi?

Aslında yeni gelen makama karşı daha öncekilerin olması gereken bir durum. Ama bu sizin isteğinize bağlı değildir.

Çünkü yasal olarak hoca seçmek istediği, çalışmak istediği üç dekan adayını belirleyecek ve YÖK’e bildirecek.

YÖK de kendi tercihini yapacak ve hocaya sen bu isimle çalışabilirsin diyecek.

Belki biz zaman zaman üniversitelerdeki bazı durumlardan rahatsız oluyoruz. Ama şunu kabul etmeliyiz ki iş tamamen siyasi.

Biraz geriye saralım mı?

Rektör seçilecek ya da rektör olmak isteyen bir sürü rektör adayı var değil mi?

Tercih neye göre yapılıyor? Ortada sandık yoksa tercih siyasi olacak değil mi?

O zaman Sayın Rektör Hoca’nın isminin Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından onaylanmasından sonra hiç kimse bu işin altını üstünü, sağını solunu konuşmamalı, kurcalamamalı.

Kararı Sayın Cumhurbaşkanımız vermiştir. Demek ki Selçuk Üniversitesini en iyi Sayın Rektör yönetecektir.

Şimdi belli bir kesim “hoca Konyalıydı, değildi; koskoca Konya’da, Konya’daki bir üniversiteyi yönetecek Konyalı yok mu?” diyor...

Allah aşkına şükredin buna bir şükredin hiç olmazsa üniversitenin içinden bir hoca rektör oldu, Konya’ya ilk defa gelen Konya’yı rektör olunca gören birisi değil ya!

Biliyorum şimdi siz bu yazının altına yorum yapacaksınız. “AK Parti yalakası” diyeceksiniz inanın hata yapıyorsunuz yasa ve yasalar neyi emrediyorsa Sayın Cumhurbaşkanımız yasalara ve yönetmeliklere bağlı olarak imza atıyor onun için size, bize, ona, buna şuna sadece ….... yemek düşüyor.

Zaten her şey siyaset değil mi, siyasi değil mi?

Yakın bir zamandan bu yana sürekli hepimiz için en doğru olanı vurgulamaya çalışıyorum. Zevk alın, zevk almaya çalışın.

....

Haydi şimdi yazımızı daha farklı bir detay ile noktalayalım;

Bu devir teslim töreninde eski rektörümüz, hocamız, Prof. Dr. Süleyman Okudan’ın da olduğunu gördünüz değil mi?

Siz bu kareye ne diyeceksiniz bilmiyorum.

Ama ben Sayın eski rektör Süleyman Hoca’nın orada bulunmasına sevindim.

İyi tatiller…

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Hayattan korkmayın çocuklar; iyi ve doğru bir şeyler yaptığınız zaman hayat öyle güzel ki..

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Apartmanların pencere ve balkonlarından sokağa ya da yolda yürüyen insanların üzerine sigara izmariti atmadığımız zaman daha iyi adam oluruz?