Eğer Sayın Tarım Bakanı Pakdemirli “Hobi bahçeleri”nden söz etmeseydi belki bugün bu yazıyı yazmayacaktım.
Ancak birkaç gündür bu konuyla ilgili olarak özellikle Ilgın’daki bazı isimlere ulaşarak birebir konuşma fırsatını bulunca dağıldım.
Niye dağıldım bu bölge insanlarından birisi son olarak şunu söylüyordu “AK Parti ve Sayın Cumhurbaşkanımız bizim 100 yıllık hayalimizi gerçekleştirdi. Ancak son yıllarda yaşanılanlar hele hele Ilgın’da şahit olduklarımız ile hayallerimiz de uçtu gitti” diyordu.
“Hayırdır ne oldu yine?” demeyin.
İsterseniz en geriden başlayalım ve yavaş yavaş gidelim.
Ilgın Çavuşcugöl Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hatta Bakan Kurum’un bizzat gayretleri ve çalışmaları, Sayın Cumhurbaşkanımızın da onayı ile “Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı” ve “Doğal Sit-Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı” olarak tescil edilmişti.
Şimdi bir adım daha geriye gidiyoruz ve bu bölgede neler yapıldığını biz de isimleri ve kayıtları bulunan bölge insanlarının anlattıkları ile sizlerle paylaşmaya çalışıyoruz.
.............
En son Sayın Cumhurbaşkanımızın SİT olarak imzasını attığı alanda bugün yeni kazı, yani kömür çıkarmak için çalışmalar başlamış.

İnsanların ekili arazileri dozerlerle kürünmüş. Feryad ve Allah’a havaleden başka gariplerin yapabildiği bir şey yok.

Oysa burada böyle bir kazı yapılamayacağı SİT alanı dahi ilan edilmeden önce buraların 1. sınıf tarım arazi olduğu için ÇED raporu da var. İlgili kurumların kanun gereği uygun olmadığı için resmi yazı ile ret cevapları var.
Çünkü bölge devletin resmi açıklamaları ile 1. sınıf tarım ve hayvancılık alanıdır.

Üstüne büyük ova diye belirtilen tarım arazilerinin doğal sit alanı ilan edildiği Milli Tarım Projesi kapsamında Cumhurbaşkanının “TARIM ARAZİLERİNE ÇİVİ ÇAKTIRMAYACAĞIZ, HERKESİ UYARIYORUM KARŞINIZDA BENİ BULURSUNUZ” açıklaması kayıtlarda mevcut.
Bu bilgiler doğru olacak ki daha sonrada Sayın Bakan Murat Kurum’un çalışmaları ve Cumhurbaşkanımızın onayı ile SİT alanı olarak ilan edilecektir.
Olmazzzzz.
Asla olmaz.
Ne tarımı ne hayvancılığı...
Burada iyi yer altı kaynakları var.
Yani para var, para…
DSİ Bölge Müdürlüğü’nün ardından Toprak Koruma Kurulu ve Konya Valiliği yani toptan Konya devre dışı bırakılarak o önemli güç; Ankara’yı devreye sokup 700 dekarlık alanda 300 metre derinliğe inerek çalışma yapabilmenin hakkını Ankara’dan bir yolla alıyor.
Yani şimdi sözüm Sayın Tarım Bakanı Pakdemir Bey’e olacak.
Sayın Bakanım sizin iyi niyetimizden asla bir şüphemiz yok.
Ama bakın siz bu ülkenin Tarım Bakanısınız.
Hobi bahçeleri kaç metrekare Allah aşkına.
Konya olarak biz iddialara göre AK Parti’nin o büyük isimlerine mağlup olmuşuz.
Dahası biz Konya demeyelim de memleketin 1. sınıf verimli toprakları gidiyor.
İddialarda isimleri geçen partili büyükler ve ekibe dahil olan Konyalı siyasiler hatta hatta Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgesinden isimleri geçen partililer. (Konyalılar niye bunlara öncülük ederler onu da anlamış değilim)
Allah aşkına sizlerin vicdanı rahat mı?
Para her şey demek mi?
Ilgın’daki samimi garip insanın cümleleri hala kulaklarımda çınlıyor.
Sayın Cumhurbaşkanımıza inanarak yola çıkan Anadolu insanının 100 yıllık hayalini siz kaç lira ile yerle bir edebilirsiniz ki?
Belki bu konuda olduğu gibi diğer iddialı ve korkunç bazı konularda Sayın Cumhurbaşkanımızı ikna etmenin de yolunu bulabilirsiniz.
Ancak Anadolu insanının gönlünde, gözünde ve ruhundaki AK Parti’yi eritmenin vebalini öbür dünyada veremezsiniz.
Ilgın’da yaşanılanları biz de sonradan öğrendik.
Son durumu sosyal medyalarında video olarak paylaşan isimler bunun ulusal basına yansıması için Ankara’ya İstanbul’a da gitmişler.
Ama gittikleri basın kuruluşları Ak Parti ile ters düşmemek adına yine bu insanların bize ifadelerine göre “Biz bunları yazamayız” demişler.
................
Eğer biz de bu iddiaların peşine düşecek olursak bu işin sonu gelmez.
Konya Valiliği Toprak Koruma Kurulu bypass edilmiş, Konya DSİ ve bölgenin feryadı hiçe sayılmış, Ankara’da bu işin normalleştirilmesindeki siyasi gücün gücü karşısında Sayın Cumhurbaşkanımızın 20 yıldır verdiği emeği ve mücadeleyi bir kez daha şöyle bir hatırlayalım ve hatırlatalım istedik o kadar.  
Değilse biz de en az sizler kadar her şeyin PARA (!) olduğunu biliyoruz...

*******

BU İSRAF CAMİLERDE OLUYORSA VATANDAŞA NE DİYEBİLİRİZ Kİ?

Ajandamızda geçtiğimiz hafta sonundan bu yana yazmam gereken bir başka konu.

İçim parçalanıyor içim.

İçim yanıyor içim.

Yukarıdaki konu nasıl ve ne kadar hayati ise günümüzdeki su israfı da işte bu kadar önemlidir.

Bakın hâlâ dün de pek çok okurumuzdan su faturaları ile ilgili şikayetler aldık.

Hele hele bir abimiz Mehmet ..... Bey sene başından bu yana ödediği su faturalarını da göndermiş

“Selamün Aleyküm Uğur Abi;

Allah'ın aşkına bu nasıl bir KOSKİ’dir ki bizlere zulüm ediyor. Pandemi dönemi sadece KOSKİ’ye yaramış maşallah.
Saygıdeğer Uğur abi, bu yılki faturalarımı gönderiyorum. İlk faturadan, son faturaya kadar Allah rızası için hiç erinme tek tek bir incele bana hak vereceksiniz buna inanıyorum.
Muhterem Uğur abi, ha bir de ben % 84 oranında engelliyim ve suyu % 40 indirimli kullanıyorum. Buna rağmen son faturam 89 TL. Son faturaya göre toplamda indirimsiz olarak 144 TL'lik su kullanmışım.
Normalde ben % 40 indirimli 39-42 TL'lik su kullanıyorum.

Demek ki bu ay %40 indirimli kullandırmamışlar.”

...........

Buyurun bu da bir camimizden gelen su israfının belgesi.

YA UYGULAMA!
Uğur abi hafta için Meram Tavusbaba Camii şadırvanında söz konusu kareyi görünce içim “cız etti!”

Sebebini sorarsanız cami şadırvanındaki 7 musluktan 3’ü bozuk ve sürekli su akıtıyor. (Resimlere dikkatlice bakarsanız suların akmakta olduğunu görürsünüz)

İlginçtir bozuk olan iki musluğun arasında ise sevgili peygamberimizin (sav) hadisi ile uyarı ihmal edilmemiş ve IRMAKTAN ABDEST ALIRKEN BİLE SUYU İSRAF ETMEMİZ vurgulanmış.
Abi su duyarlılığı üst düzeyde olan birisiyim. Ben de hadise uygun şekilde muslukları kapamak için ciddi çaba gösterdim ama ne mümkün.  Üçü de bozuk.
Önce tedbir, sonra tevekkül hesabı… Aynı duruma çoğu zaman cami tuvaletlerinde karşılaşmak mümkün musluklar bozuk ve şarıl şarıl su boşa akıyor. Bu vesileyle, ilimiz genelindeki bütün camilerdeki şadırvan ve tuvalet muslukları kontrol edilsin göreceksiniz hadisi şerife uygun şekilde su israfının önüne geçilecek.”

..............

Dün yaşadıklarım duyduklarım ve daha buraya yazamadan ilgililerine havale ettiklerimden dolayı korkumdan bir kez daha Allah’a sığınıyorum.

Ve birilerinin öbür dünyada yatacak yerlerinin olmadığına yürekten inanıyorum.  

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

“Devlet bir hukuk ve ahlak kurumudur; hile ve kurnazlık edemez; kimseyi tongaya bastıramaz, kimseye kızmaz, öfkelenmez, garez ve kin taşımaz, kendi vatandaşına pusu kurmaz.” Peki bunun kritik etkisi nedir?

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Normal hız sınırının çok altında ve yolun en sol şeridini işgal ederek trafik akışını engellemediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.