Emekli Astsubayların Bakanı (!) yokmuş !!!
Hafta başındaki o dondurucu soğukların ardından biraz yağış, biraz güneşin göz kırpması ile hafta boyunca dört mevsimi yaşamış olduk.
Haftanın bu son gününde izninizle yine bazı konulara küçük küçük dokunmaya başlayalım.
MERAM ESKİYOL’DA BİR ŞEYLER Mİ VAR?
Bir hafta içerisinde iki ayrı okurumuzdan tahminen aynı yer ile ilgili olarak birbirine paralel iki şikayet gelince, o bölgeyi gözümün önünde canlandırdım.
Bu nokta benim sık sık kullandığım bir yer değil.
Ama hafta içinde yine bir Kozağaç dönüşü aynı yerden geçmiştim.
Burada daha önce de istenmeyen kazalar olduğu için okurlarımızın çekip attığı kaza görüntülerini de sizlerle paylaşmıştık.
Neyse çarşamba günü bir okurumuz önce şöyle yazıyor;
“Meram Eski Yol’da kömürcülerin orda yeni yapılan bir kavşak. Sağa serbest dönüşü ışığın hemen dibinden vermişler. Dolayısıyla bir araç kırmızıda duruyor, arkada 20 araç sırada bekliyor. Sağa dönüşü 15 metre geriden yapsalar ne olurdu ki? Bomboş tarla duruyor orada.” diyor ve ardından da bu fotoğrafı bizimle paylaşıyordu;
Dün sabah ise genç bir iş adamımız bunları bize yazıyordu;
“Uğur abi yeni açılan Meram Eskiyol’dan gelen caddede oto gaz istasyonunu geçince yeni trafik lambaları yapıldı sola dönersen Havzan Yeni Yol’a çıkar direkt gidersen merkeze doğru sağa dönüş Meram Belediyesi, Meram tarafından gelen yol sadece iki şerit. Sağa dönecek olanlar yol açık olmasına rağmen trafik lambalarını bekliyor ve yol tıkanıyor ileriki süreçte bu yol daha da gelişecek inşaatlar yapılmadan sağ şeridi biraz genişletip trafik akışı sağlansa iyi olacak.
Aslında bunları yazmamıza da gerek yok, büyüklerimiz, seçtiklerimiz daha iyi bilirler ama bizler duramayız. Bir lüzumsuzluk yaptık sadece üç gün sonra bir daha bir yerleri yıkmayalım!”
***
Elçiye zeval olmazmış, Büyükşehir yetkililerine durumu bir de biz iletmiş olalım.
KATLI OTOPARKLARDA ELEKTRİK KESİLDİ DİYE DÖRT KAT ÇIKMAK ZORUNDA MIYIZ?
Bu şehirde trafik konusundaki hassasiyetimizi sizler en iyi şekilde biliyorsunuz. Ama zaman zaman karşılaştığımız durumlarda da anlıyoruz ki bu olumsuz görüntülerin sorumluluğunu sadece vatandaşa yüklememek gerektiğine de şahit oluyoruz.
Perşembe günü öğleden sonra aracımızı Zindankale Otoparkı’na park etmek istedik. Tüm katlar ağzına kadar dolu olduğu için son katta 4. katta bir yer bulduk ve mal bulmuş gibi sevinerek aracımızı park ettik.
Zafer’de işimizi bitirip döndüğümüz zaman asansörün çalışmadığını gördük.
Niye?
Çünkü elektrikler kesilmiş.
Hadi biz daha genç sayılırız(!) (Vallahi kendimizi kandırıyoruz, gençlik elden gitmek üzere) elektriği kesenlere ve böyle bir işyerine jeneratör koymayanlara söve söve basamaklara yönelirken önümüzde yaşlı bir çiftin de inliye inliye güçlükle merdivenlere tırmanmaya çalıştıklarını görünce empati yaptık ve öfkemiz daha da arttı.
Bu insanlara yazık günah değil miydi?
Neyse biz de söyleye söylene çıktık.
Çıkışta otopark görevlilerinin cansiparene bir şekilde müşterilerini üzmemek ve sorun çıkarmamak adına çırpınışlarını çıkan araçların ücretlerini oraya çağırdıkları seyyar görevli ile nasıl çözdüklerini görünce de sevindik.
Çalışanlar pratik zekaları ile sorunu hemen halletmişlerdi.
Ama burada bir jeneratör olmazsa olmaz.
Bunu en yakın iki gün önce biz yaşadık.
Yetkililere duyurulur.
EMEKLİ ASTSUBAYLARIN BAKANI YOK DİYE Mİ?
Hafta içinde kısa adı TEMAD olan açılımı ise TÜRKİYE EMEKLİ ASTSUBAYLAR DERNEĞİ olan kurumun Konya Şubesinin davetlisi idik.
Bu dernek sık sık kendilerine göre bir sosyal faaliyeti amaçlayarak farklı konularda konuşmacıları çağırıyorlar üyeleri de topluyorlarmış. Konuşmacı isim kendi alanıyla ilgili bilgi ve tecrübe paylaşımını yapıyor, daha sonra da soru cevap şeklinde programı noktalıyorlarmış.
Biz de davet üzerine “KONYA’DA GAZETECİ OLMAK” başlığı altında emekli komutanlarımızla samimi bir sohbette bulunduk.
Sohbeti tamamlayınca bir acı gerçekle karşılaştık. Dahası öğrendik.
Ömürlerini Türk Silahlı Kuvvetleri çatısı altında ülkenin savunmasına veren astsubaylarımıza kendilerinin ifadeleri ile şehri yönetenler tarafından 2. sınıf insan muamelesi yapılıyormuş.
Bu derneğin başkan ve yöneticilerine belediye başkanları bile randevu vermiyorlarmış. Verenler ise araya başkalarının girmesi ile bu yöneticileri kabul etmişler.
Bu derneğin Konya’da bin 600 küsur üyesi varmış.
Biliyorsunuz başta Büyükşehir belediyemiz olmak üzere şehri yönetenler tüm nerede ise tüm STK’lara yer verdikleri gibi çayından çorbasına katkıda sağlıyorlar.
Ama her ne hikmetse TEMAD değil bir yer alabilmek randevu bile alamıyormuş.
İnanın o koca koca komutanların anlattıklarına, anlatırken ki üzüntülerine şahit oldukça duyduklarıma inanmak istemiyordum.
Bir ara içlerinden birisi;
“Uğur Bey, ben Karapınarlıyım. 30 üyemiz derneğimize gün içerisinde ya gelir ya gelmez. Ama bakanımız Sayın Kurum’dan Allah razı olsun bir defa yer isteğimizi ilettik anında tahminlerimizin üstünde büyüklükte bir yeri bize açtı. Murat Bey’den Allah bir değil bin kere razı olsun. Ama biz, arkadaşlarla ömrümüzü dağlarda taşlarda vatan savunması için ailemizden uzak geçirdik. Emekli olduk ama şimdi ne acı ki bize kendi memleketimizde ikinci sınıf insan muamelesi yapıyorlar.
Biz burada ne yapıyoruz ki?
Bir araya geliyoruz. Silah arkadaşlarımızla sohbet ediyoruz. Ayda bir milli manevi konularda programlar yapıyoruz.
Yöneticiler bize niye böyle davranıyorlar kimse bilmiyor.
Bir kişi çıkıp da sizin suçunuz da şu demiyor.
Ne olursunuz bu konuyu bir dile getirin. Sizden TSK emeklileri olarak rica ediyoruz”....
diyordu.
Biz çok şükür öyle bazıları gibi sahte çürük raporu almadık.
Birkaç defa fırsat çıksa da paralı veya kısa dönem askerlik de yapmadık.
Aslanlar gibi uzun dönem vatan görevimizi yapmaya çalıştık.
Dahası bize o dönem söylenene göre sarı basın kartı sahibiyiz diye Çevik Bir Paşa’nın talimatı ile Ankara’dan Trakya’ya “sakıncalı” olarak gönderildik.
Orada da gururla şerefle komutanlarımızla, Mehmetçik ile vatan borcumuzu ödedik.
Kışlada astsubayların neler çektiklerine de şahit olduk.
Ama şimdi bu emekli, yaşını başını almış insanlara Konya gibi dünya şehrinde bir binanın çok görülmesine, muhatap bile alınmamalarına inanın ben de çok üzüldüm.
***
Sizlere iyi tatiller.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Nefsini şu üç şeye alıştır: Bir iş yaptığında Allah’ın sana baktığını düşün. Bir şey konuştuğunda, Allah’ın seni dinlediğini hatırla. Sükut ettiğinde, Allah’ın senin içindekileri bildiğini aklından çıkarma.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Genç Osman Caddesinde gece yarısı motorlar birbirleri ile ve diğer araçlar ile yarış yapmadıkları zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.