Şehir ve ülke olarak bazı şeyler canımızı sıksa da güzel dahası çok güzel gelişmelere de şahit oluyoruz.

Geçtiğimiz hafta BBN MEDYA Grubunu ziyaret eden Sayın Valimiz Vahdettin Özkan Bey’i biraz daha yakından tanıma, bilmediğimiz yönlerini öğrenme şansını yakaladık.

KAVAF Holding Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Mustafa Kavaf Bey’le birlikte Sayın valimizi uzun süre konuk ederken Sayın Özkan’ın hiç duymadığımız bir yönüne daha şahitlik ediyorduk.

Sayın Valimiz görev yaptığı tüm yerlerde sorumluluk alanı içerisinde her türlü çalışmayı başarı ile yapıp bugünlere, buralara gelirken meğer uyuşturucu ile mücadele Vali Bey’in en hassas olduğu konulardan birisi imiş.

Konya’ya gelinceye kadar görev yaptığı tüm illerde bu çalışmaları ile iz bırakan Sayın Özkan Konya’da da maalesef çok ciddi bir tehlike olan ve olmaya da devam eden uyuşturucu ile mücadele ve gençliğin korunması, kollanması tedavisinde çok büyük organize bir çalışmadan, projeden söz etti.

EVET MAALESEF KİMSE ÜSTÜNE GİDEMİYOR, KİMSE BUNU AÇIK AÇIK YÜKSEK SESLE SÖYLEYEMİYOR AMMA VELAKİN TÜRKİYE’NİN EN MUHAFAZAKAR ŞEHRİ KONYA’MIZDA BİLE UYUŞTURUCU TEHLİKESİ TÜM POLİSİYE TEDBİRLERE RAĞMEN ALMIŞ BAŞINI GİDİYOR.

İlk başta analar babalar, aileler, büyükler olmak üzere geleceğimize çocuklarımıza canlarımıza bu konuda çok daha ciddi ve samimi yaklaşmak zorundayız.

Çünkü uyuşturucu denilen canavar zengin, fakir, okumuş okumamış ayırt etmiyor.      

Allah cümlemizi ve cümlemizin evlatlarını korusun.

*****

TAMAM BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ ÇOK ÇALIŞIYOR AMA…

Bakın aşağıdaki fotoğraf karesine gece gündüz birkaç defa bu çukura düştükten sonra canıma tak dedi ve hafta sonu cumartesi günü dayanamayıp burada durup buranın fotoğrafını çekmek zorunda hissettim.

Burası neresi?

Burası Özalkent PTT’sine 50 metre kala dönüş bölgesinde.

Bakın sadece bir çukura takılıp kalan geri zekalı bir tip asla değilim.

Sadece şehri her türlü aracı toplu taşımalarda dahil 7 gün 20 saat kullanarak gözlemeye çalışan Konya sevdalısıyım.

Evet Konya Belediyeleri rahmetli Erbakan Hoca ile birlikte Milli Görüş Belediyeleri olarak Türkiye’ye örnek olmuş hizmet belediyeleridir.

Kimse buna karşı gelmez. Gelemez.

Son yıllarda da Konya belediyelerimiz yapmış oldukları projeler ile Türkiye düzeyinde ses getirmektedirler.

Bizim başkanlar icraatlarını açıklarken de hep “En Büyük”, “En uzun”, “ilk” gibi güzel cümleleri kullanırlar.

Bunlara da bir itirazımız yok.

Bizim AK Partili Belediyelerin bugün de Türkiye’ye örnek selediyeler olduğunu hep söyleyip duruyoruz.

Peki yukarıdaki fotoğraf karesinde olduğu gibi bir kapak için ne yapıyoruz?

Belki de etrafını asfaltladığımızı sanıyoruz.

Ama Allah aşkına çukurun derinliğini görüyor musunuz?

Gecenin karanlığında burada hiçbir uyarı ikaz yok.

Yahu bu çukur teker yarıyor teker.

Peki biz hâlâ niye denizleri aşıp Meram deresinde boğulmayacağız diye boğuşup duruyoruz.

Yok öyle “Yahu biz neler yapıyoruz neler. Takıldığın şeylere bak” deme şansınız.

Karnınız açlıktan zil çalıyor ve önünüze mis gibi kokan tarhana çorbası konuyor. Ama içinde kocaman bir at sineği çorbanın üzerinde yüzmeye çalışıyor.

Siz de o anda iştah kalır mı? O çorbayı aynı keyifle iştahla içer misiniz?

...........

Ne olur samimi cevap verin.

Bu çukurun günlerce böyle kalmış olması belki de böyle kalacak olması sizce asfaltlamada her dönem rekorlar kılan Konya Belediyelerimize yakışıyor mu?.

..........

Bu satırlarnı yazarken bizim BBN TV’de canlı yayında “Politik Adam” Fehmi Çalmuk’un konuğu AK Parti eski milletvekili belki de gelecek dönemde İstanbul İl Başkanı olacak olan Sayın Metin Külünk idi.

Fehmi Bey, Sayın Külünk’e soruyordu “Bugün Türkiye savunma sanayiinden teknolojiye bu kadar güzel çalışmalar yaparken Cumhur İttifak’ın niye sürekli cephe kaybediyor?”

Sayın Külünk soruya “Evet, doğru” dedikten sonra bu durumun gerekçelerini doğru bence de mantıklı olarak anlatmaya çalışıyordu.

.........

Sizce küçük bir çukurun bundan bir farkı var mı?

Evet doğru .... amma....

******

PİS HIRSIZLIĞIN SONU DA YOK, CEZASI DA YOK GALİBA

Geçtiğimiz hafta sonu başta yan komşularımız sokak komşularımız olmak üzere çevredeki tanıdık komşulardan isimlerden arka arkaya “Hırsız var” feryadı geliyordu.

Erenköy Mahallemizin belli kesimlerinde sadece yazlıkçı dediğimiz yazın buralardaki evlerine gelen insanlarımız yaşar.

İşte şehirde geçtiğimiz salı günü başlayan kar Erenköy mahallesimizde biraz daha etkili idi. Ve kardaki ayak izlerinden ayrıca “hırsız girmiş” feryatlarından, kamera görüntü ve duyumlarından anlıyoruz ki hava durumunu bizlerden daha iyi takip eden pis hırsızlar kar yağışı ile birlikte sokak mahalle nerede ev varsa hepsine girmişler.

Hırsızların genel görüntüsünde geriye bıraktıkları intiba ise değerli eşya almayan hırsızlar para ve mücevher aramışlar.

Tabii ki girdikleri evleri de perişan etmişler.

Girdiklerin evlerin çatı katlarına kadar evlerin darmadağın duman etmişler.

Tabii bu arada geçtiğimiz hafta Erenköy mahallesinden aldığımız bir duyuma göre de bir gece yarısı sokağın birinde vatandaşlar bir hırsız yakalıyorlar ve öldürünceye kadar dövüyorlar. Bu da çözüm değil ki! Döverken ölüp elinde kalsa al başına belayı.

Ama sonuçta şunu söylemeliyim ki Erenköy mahallesinde yaz kış kalan yani bizler büyük tedirginlik içerisindeyiz.

İnsanlar büyük korku içindeler. Mahalle sakinlerinin huzuru kalmamış durumda.

Tabii bu hırsızlık ihbarları üzerine polis gereğini yapıyor. Dahası yapmaya çalışıyorlar. Amma velakin polisin de mevcut yasalar çerçevesinde yapacağı bir şey yok. 

Mahalle sakinlerinin Emniyet’ten ricası sokak ve caddelerin böylesine boş kaldığı mevsimlerde polisimiz hiç değilse belli saat ve zamanlarda devriye gezmeleri ve pis hırsızlara karşı caydırıcı tedbirlerin alınması.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Üç şey vardır ki bütün günahların kaynağıdır. Bunlar, kin, hırs ve hasettir

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Hafta sonları sokağa çıkma günlerinde motor sürücüleri yolları boş ve sadece kendilerinin sanıp kırmızı ışıklarda geçmedikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.