Kaç Kilo Mevlana Şekeri Satıldı?
Bugün izninizle yine Konya'mızdayız. Hemen konularımıza gerelim mi?
BAŞTA DEDİK AMA DEMEK Kİ HATA BİZ DE İYİ ANLATAMAMIŞIZ
Konya merkezli olarak ama Türkiye'yi ve dünyayı hedefleyen bir basın grubu olma adına çıktığımız yolda geride kalan 72 saatte inanılmaz güzel geri dönüşler aldık. Asla abartmıyorum siyasilerden, iş dünyasından, eğitim spor camiasından, emeklisinden gençlerine, dertlisinden dertsizine ama her kesimden muhteşem övgüler, dualar, nasihatler aldık. Her başarı dileği karşısında ezildik. Çünkü o kadar güzel şeyler söylüyordunuz ki biz bunları muhakkak hak etmeliydik.
Yani hangi birini yazabilirim ki Ali Sürücü abimden Hasan Kulaksız Bey’e kadar her yapıcı nasihati tek tek not aldık.
Bu arada beni duygulandıran dahası şaşırtan alışık olmadığım desteklerde gördüm. Yani bizim Cemiyet Başkanı Sefa Özdemir ve Hüseyin Hoca geldiler, hayırlı olsun dediler. Ama bizim Başkan bu işleri iyi bilir herkese yapardı. Ne var ki genç kardeşim Lokman Koyuncu'nun bizi kendi gazetesinde ve internet sayfasında haber yapmasından tutun da Mustafa Tatlısu'ya yine genç jenerasyondan(!) sayılan Kerem İşkan'a, gazete patronları Erdal Kara'dan, Yusuf Gürbüz'e, Celalettin Boyalı'ya ve ekip arkadaşlarına, Erhan Dargeçit'e ne bileyim isimlerini burada unuttuğum güzel insanlar hep iyi dileklerini sundular.
(Unuttuğum basın dostlarından özür dilerim. Bunları not almadım. Çünkü aklımda böyle bir yazı yazmak yoktu)
Meslektaşlarımızdan da övgüler aldık.
Kendi durumumuzu değerlendirmek için geriye dönüp baktığımda 72 saat içerisinde buna sosyal medya da dahil iki olumsuz eleştiri almışız. Bunlardan biri de yine bizim sektörden olan Ahmet Ünver Bey’in şu notuydu;
Allah var bu paylaşımı da bürokraside iyi bir yerde olan can dostum öfke ile bana bildiriyordu. Önce güldüm. Sonra kendisine durumu izah ettim(!). İzninizle önce hem buradan Ahmet Bey’in bu notunu sizlere aktaralım hem de eğer Ahmet Ünver kardeşimizin bilgi eksikliği varsa kendisini aydınlatalım istiyorum.
Bunu da niye istiyorum?
Çünkü yazdığımız tüm sütunlarda bu durumu 50 defa yazdık değil mi?
Neyse Ankara'dan genç siyasetçi dostumuz ne demişti "Abi biraz daha açık yaz. Yaz ki Konya'dan uzak olan bizler detayları sayende öğrenelim."
Ahmet Bey yazmış;
1- 2004- DEV KADRO ..... kapandı.
Doğru biz 2004 tarihinde dev bir kadro ile o söz konusu gazetede tam 9.5 yıl çalıştık. Biz ekibimizle o gazeteden ayrıldığımız günde o yayın grubunun 2 tanesi günlük yerel gazete olmak üzere tam 11 yayın organı vardı. Tirajı ve abonesi ile Konya'da 1 numara idi. Veeee geçtim diğer mal varlıklarından o gazetenin o yayın organının 4 katlı muhteşem bir binası vardı.
Talihsizlik (!) bizden sonra Ahmet Beyler bizlerin yerine görev aldılar. Başarı ile çalıştılar. Yine büyük talihsizlik o kurum tüm organları ile yani 11 yayın organı ile yayın hayatına son verdi.
2-2013 DEV KADRO ..... !!!
Evet o gün 2013’te sıfır kilometre yepyeni bir isim ile yine birbirine inanmış çilekeş isimlerle yeni bir yayın organı ile yola çıktık. Yakın tarihte arkadaşlarımız ile oradan ayrıldığımız zaman o yayın grubunun da günlük, haftalık, aylık ve internet sitesi olmak üzere yayınları vardı. Ve o yayın organı bu şehirde 24 saat canlı yayın yapan bir Web TV'ye bir avuç gönüllü çalışan ile imza attık. Tarih yazdık.
Dahası da var. Benim Ahmet Bey kardeşimizi tanıdığım gün şimdi bu gazetenin başındaki dostumuz ile ortak idi. Her ikisini de öyle tanımıştım. Ahmet Bey eski ortağını benden iyi tanır. O bölüme niye ünlem işareti koydu anlayamadım. Ben bu arkadaşlara güveniyorum. Çünkü bizden daha iyi yapacaklarına inanıyorum.
3-2020 yine DEV Kadro ......??... !!
Bu kez hem soru işaretli hem de ünlemli bir ima.
Canım kardeşim Cenab-ı Allah'ım seni beni ve cümlemizi mahcup etmesin inşallah. Eğer beni sorguluyorsan bu meslekte 40 küsur yılı geride bıraktık. Konya'sı, Ankara'sı, İstanbul'u... Yetmedi. Dünyada 42 ülkeyle dolar ile haber servisi yaptık. İhlas Haber Ajansı çatısı altında çalıştığım arkadaşlardan ayrılanlardan ve hâlâ çalışanlardan Allah bin kere razı olsun ki TÜRK BASINI adına dünyaya habercilikte imza attık. Çok görme de bu kardeşinin 1990’da bu ajans kurulurken de imzası vardı, bıraktığında da....
Konya'ya döndük. Neler yaptığımızı özetlemeye çalıştık.
Eğer bunlarda bir yanlışım ve yalanım varsa sosyal medya da zahmet etme gel çayımızı çorbamızı birlikte içelim hatalarımızı eksiklerimi söyleme, yüzüme tokat gibi vur.
Birilerine ya da bana karşı kızgınlığın sitemin olabilir. Ama en son toplantıda yanlış hatırlamıyorsam yine bana sarılmıştın. Yine çok özel sohbetlerde bulunmuştuk. Benim sana karşı hâlâ bir kırgınlığım yok. Eğer başkalarına kırılıp, kızıp benim üzerimden mesaj göndermek istiyorsan da bundan sonra bunu yapma.
Her türlü eleştiriye kabulüm ama işime, mesleğime yaptıklarımıza asla laf ettirmem. Çünkü Konya'dan İstanbul'a, İstanbul'dan dünyanın her noktasına patronumdan çalışan çilekeş arkadaşlarımızla biz tarih yazdık. Bunu da herkes böyle bile.
MEVLANA TÖRENLERİNİN ARDINDAN KONYA ESNAFININ HATIRINI SORAN OLDU MU?
Hazreti Pir'i anma törenlerinin ardından epeydir bir süre sustuk. Törenler için emek veren hatasız ya da en az hata ile bu işin bu yılda tamamlanması için geceli gündüzlü çalışanlardan Allah razı olsun bu yılı da bitirdik. Bu görüntü kısmının bir de esnaf kesimi var. Bakın bu şehrin esnaflarının yani Türbe önünden toptancısına kadar törenlerle ilgili bize iletenlerin özeti şöyleydi;
"Törenlerle ilgili Turizm camiasının bir derdi var ama diyemedikleri çok acı da gerçekler var. Bir yıldır dört gözle beklediğimiz Mevlana haftasında, Şeb-i Arus’ta Allah için Konya’ya kaç kişi geldi..? Mevlana müzesini 150.000 kişi ziyaret etti diye resmi açıklama yapıldı. Sema törenini izleyen 39 bin 750 kişi denildi. Ama bu kadar kişi geldi de biz esnaflar mı bu on binleri göremedik? Kimse bunu niye bize sormaz?
150 bin kişi 3 bin 750 otobüs eder. Yoksa bunlar gece mi geldi gittiler? Hangi otellerde kaldılar, nerede etliekmek yediler, kaç kilo Mevlana şekeri aldılar...?
Mevlana haftasından önce hazırlık için şeker alan esnafın elinde şekerler hâlâ duruyor, imalatçılar kolileri hazırlamış Mevlana haftasında satacağız diye artık 2020’nin Şeb-i Arus’unu bekliyorlar.
39 bin 750 kişi izlemiş…
4 gün gündüz, toplamda 15 program koltuk sayısı 2.650 kişi. 2650x15= 39.750 eder
Diğer günleri boş verin Şeb-i Arus günü bile salonun yarısı boştu, bunu tüm Türkiye izledi. Salon boş Konya’ya grup getirecek acentalar internetten satışa açılmadığı için bilet bulamıyor ve grup getiremiyorlar. Buradaysa biletin yarısı resmî dairelere, partilere ücretsiz dağıtılıyor. Onlar da gelmiyor salon boş geçiyor, bunun nedenini kimse araştırmıyor ve sormuyor, bunun sıkıntısını turizme yatırım yapan otel, restoran, hediyelikçi gibi sektöre yatırım yapan özel sektör çekiyor. Bugün Şekerciler sitesinde imalatçılar Mevlana Haftasında hiç şeker satamadık diyor.
Dışarıdaki vatandaş da yer yokmuş, doluymuş sanıyor.
Birisi kuşlara bak kuşlara diyor herkes dahası hepimiz kuşa bakıyoruz..."
***
Vallahi esnaf para işini de hesabını da kitabını iyi yapar. Bu insanlar üşenmemiş çarpıp toplamışlar. Biz de onlara elçilik yaptık.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Ağzınızdan çıkanlara daima dikkat edin. Çünkü bir sözü unutmak bir yüzü unutmaktan çok daha uzun zaman alır...
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Yağışlı ve soğuk havalarda sürücüler yayaları ıslatmamak için biraz olsun dikkatli olup itina gösterdiği zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.