Uğur Özteke

Uğur Özteke

Marketlerde etiket fiyatı ile kasa fiyatı niye tutmaz?

Marketlerde etiket fiyatı ile kasa fiyatı niye tutmaz?

Dünyanın gidişatı, ülkenin gündemi, şehirde olup bitenler ile hep birlikte yuvarlanıp gidiyoruz. Aslında bilenler ile bilmeyenler de hepsi ve hepimiz biriz. Kimsenin bildiği bir şey de yok.  Sonuç gidiyoruz Allah yoluna.

Allah sonumuzu hak getire.

Bugün yazımıza yine nereden başlayalım, iyi şeylerden mi kötülerden mi?

Hadi güzelliklerden iyilerden yazalım da sonu da iyi olur inşallah diyelim.

*****

ALLAH BU DEVLETE ZEVAL VERMESİN

Evde genci yaşlısı hiç fark etmez bakıma muhtaç pek çok insanımız var. Kendilerine selam verecek bir gözü, ellerine dokunacak bir eli hasretle beklerler.

Bu imtihan hepimiz için en zor imtihanlardandır.

Bakana da çok zor, yatana da çok zordur.

Ve devlet bu tür hastalarımıza evde bakım hizmeti verir. Bakanlarına da, akrabası ya da yakınına bir de para verir.

Yani bizim insanımıza verilen bu hizmeti dünyanın en gelişmiş baba ülkeleri bile kendi insanına veremez.

Verirse de sonuna kadar parasını alır.

Tekrar söylüyorum biz bir de üstüne para veririz.

Ben işin bu kadarını biliyorum.

Dün bize baş vuran bir hasta yakını vasıtası ile bir şey daha öğrendim.

Devlet Baba evde sağlık hizmeti veren ekibinin raporu ya da hastanın durumunu gösterir bir belgeyle başvurması durumunda sadece en yakın hastaneye gitmeleri halinde bu hastaların daha rahat yatabilmeleri için ortopedik yatağını bile veriyormuş.

Tamam bu konuda inanılmaz müracaat varmış.

Sıra da bekleniyormuş amma velakin sonuçta evde yatalak hastası olan hasta yakınlarına yatak teslim ediliyormuş.

Devlet bu yatağın takibini de bırakmıyormuş, hastanın durumu düzelirse ya da hasta vefat ederse tekrar verdiği yatağı alıp bir başka ihtiyaç sahibine veriyormuş.

Düşünsenize Allah düşürmesin ama hastanıza kafasının altına, bel kısmına yastık doldurmaktan kurtuluyorsunuz.

Ve bu yataklar otomatik olduğu için bakan kişiye de hastaya da büyük kolaylık sağlıyor.

Tekrar tekrar söylüyorum bunu da dün bir yatak sahibinin bize başvurması ile öğrendim.

Sağlık İl Müdürlüğü yetkilileri de konuyu doğruladı.

Sosyal devlet olmak budur işte. 

Ben bu vesile ile bir kez daha İl Müdürümüz Prof. Dr. Mehmet Koç Hoca’ya, ekibine, yöneticilerimize, doktorlarımıza ve tüm sağlık çalışanlarına bir kez daha hastalarımız ve yakınları adına teşekkür ediyorum.

Allah sizlerden razı olsun diyorum.

******

KONYA’YA TEDAVİ İÇİN HASTA YAĞACAKMIŞ

Dün sağlık konusunda arka arkaya çok güzel bilgiler alıyordum.

Evet yine bir sağlık kuruluşunun 1 numarası alanında Türkiye’de bir ilkin yaşanması için bugün akşam saatlerinde Konya’da bir ameliyatın gerçekleşeceğini ve bu ameliyatın alanında Türkiye’de bir ilk olacağını söylüyordu.

Hastanenin ismini ve durumu şimdilik açık açık yazamıyorum.

Çünkü müjdeyi veren yetkili bunun Türkiye düzeyinde bir iki gün içerisinde duyuralacağının altını çizerken sadece mutluluğunu ve heyecanını bizimle paylaşıyordu.

Ve bu ilkle artık şehrimize başta İstanbul ve Ankara’dan olmak üzere Türkiye’den ve dünyadan hastaların geleceğini müjdeliyordu.

*****

İYİ PARTİ’DEN UĞUR BAŞKAN’A TEŞEKKÜR

Evet bugün şehrimiz için güzellikleri paylaşmaya devam ediyoruz.

Bu konudaki ilk müjdeyi pazartesi günü İyi Parti Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Abdurrahman Berkcan Bey vermişti.

Ardından İyi Parti İl Başkanı Avukat Gökhan Tozoğlu da konuyu yazılı olarak açıkladı.

Yaklaşık iki hafta önce İyi Parti Büyükşehir Meclis Üyesi Abdurrahman Berkcan tarafından merhum Prof. Dr. İbrahim DÜLGER'in isminin şehrimizde bir caddeye verilmesi teklifi meclisin onayına sunulmuştu.

Bu teklif pazartesi günü Büyükşehir Belediyesi meclisinde gündeme alınmış ve oybirliği ile onaylanmış ve yine konu uygun bir caddenin belirlenmesi amacıyla görüşülmek üzere İmar Komisyonu'na oybirliği ile sevk edilmiş.

Başkan Tozoğlu da Uğur Başkan’a ve tüm meclis üyelerine teşekkür ediyordu.

Evet bir gerçek var ki başta Uğur Başkan ve AK Parti’nin istemediği hiçbir konu bu meclisten geçmez, geçemez.

Uğur Başkan bu konuda bence de en güzeli ve doğruyu yapmış.

Merhum Prof. Dr. İbrahim DÜLGER’in isminin yaşatılmasına izin vermiş.

Gökhan Bey de teşekkür etmiş.

Bu güzellikler Konya’nın geleceği, birliği, beraberliği ve dirliği için çok önemli adımlardır. Kimse küçümsememeli ve bunu göz ardı etmemelidir derim.

*****

ŞİMDİ GELELİM CAN SIKICI KONUYA

Bugün ilk satırdan bu yana hep güzellikleri yazıp geliyoruz.

Bu demek değildir ki her şey rahmetli Barış Manço’nun söylediği gibi GÜLPEMBE (!).

Yine dün sabah akıllı uslu, amma velakin hesabını kitabını bilen bir dostumuz elinde fişi ile bir şeyleri anlatıyordu.

Dahası o anlatıyordu da, ben ne demek istediğini anlayamıyordum.

Konu şuymuş; hani marketlerde alışveriş yapılıyor ya.

Vatandaş da ürünü alırken ürünün fiyatına bakıp ona göre alıyor.

Vatandaş uyanmış, sepetine attığı her ürünün fiyatını da not alıyor.

Yani kasaya gitmeden vereceği parayı biliyor.

Biliyor ama kasada istenen toplam rakam ile vatandaşın rakamı tutmuyor.

Orada vatandaş ile kasiyer arasında bir sıkıntı yaşanıyor ve neden sonra durum anlaşılıyor ki raftaki ürünün artan fiyatı rafa yansıtılmamış ama kasaya yansıtılmış.

Peki bu kadar ince detayı aramızda kaç kişi yapar ve peşine düşer?

O zaman siz kendinizi kandırmış oluyorsunuz.

Raftaki ürünü ucuz sanıp alıyorsunuz ama ödeme yaparken hele bir de çok sayıda ürün almış iseniz bu artışın farkına varamayacağınız için size “geçmiş olsun” deniliyor.

Biz buradan market sahiplerini ve yetkilileri uyaralım.

Raftaki ürünün fiyatını değiştirmeyi lütfen ihmal etmeyin.

Kafaları karıştırmayın.

*****

MARKET DEMİŞKEN ŞİVLİLİK İŞİNİ UNUTMAYALIM

Evet şehrimize has ŞİVLİLİK geleneğimiz bu sene İl Hıfzısıha Kurulunun kararı ile yasaklandı.

Bu karar başta marketçilerimiz olmak üzere esnafımızı üzmüş olabilir.

Dolayısıyla çocuklarımızı da üzecektir.

Ama kim ne derse desin salgının hâlâ ölümcül tehdit olarak başımızda kılıç gibi sallandığı bu günlerde virüsün çocuklarımız aracılığı ile taşınması ve salgının yine artış göstermesi engellenmiş oldu.  

Bu kararı alanlara sağlığımız ve geleceğimiz adına teşekkür ediyoruz.

Yalnız o gün sokaklardaki çocuklar ve ailelerin şivlilik konusunda engellenip engellenmeyeceği konusundaki şüphelerimi de şimdilik gizli (!) tutuyorum.  

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Gerek yok her sözü laf ile beyana. Bir bakış bin söz eder bakıştan anlayana

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Dünyanın tarihe geçen en zor günlerini ölüm gerçeği ile hep birlikte yaşarken hâlâ birbirimizi kandırmak gibi kötü alışkanlıklarımızdan vazgeçtiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Uğur Özteke Arşivi