Dışarısı ne kadar soğuk olursa olsun, içimiz sıcak, yüreğimiz kıpır kıpır. Çok şükür hem çok iyiyiz, hem de çok güzel şeylerin olacağına yürekten inanıyoruz.

Bu huzur, mutluluk ve şükür içerisinde yine sizlerden gelenlerle birlikteyiz.

Hemen başlıyoruz.

HASTANELERİMİZ OLMAZSA BİZ NE YAPARIZ?

Bizi bilen biler bizim için eğitim, spor, sağlık ve hukuk en hassas noktalardır. Eğer bunlar olmazsa veya bunlardan biri eksik kalırsa kimse kimseyi kandırmasın bizden hiçbir şey olmaz.

Sağlık konusu masanın dört ayağından birisidir.

Sağlık yöneticilerinin de en alt birimdeki çalışanlarına kadar hepsinin iyi niyetli olduklarına bunun da ötesinde çok çilekeş ve fedakâr olduklarına da inanırım.

Bu yüzden sağlık ile ilgili eleştirisel bir şey yazarken de çok duygulanırım. Hakkınızı helal edin. Ama sizlerden gelen bize bu konuda güvenen insanlarında sesi gözü olmak zorundayız.

Bakın bir abimiz, dahası bir dostumuz eşinin rahatsızlığı ile ilgili olarak yaşadıklarını bizimle şöyle paylaşıyordu;

“Uğur abicim Meram Tıp Fakültesi’nde MR için iki gün randevu veriyorlar ve üç gün sonra rapor veriyorlar ama Selçuk Üniversitesitesi Tıp Fakültesi’nde on gün sonraya randevu ve on iş gününde rapor veriyorlar.

Yani Meram Tıp Fakültesinde beş gün içinde almış olduğun emeğin tüm sonuçlarını Selçuk Üniversitesi Tıp fakültesinde 25 gün içinde alabiliyorsun. Bu hanımın MR’ı çekimi için gitmiş olduğunuz Selçuk Üniversitesi’nde yaşadığınız olay

Eskiden bu gecikmeyi üniversitesi FETÖ’cü hocalar ve bu hain örgütten tutuklanan hocalara bağlıyorlardı.

Bizlere de “Hocaların tutuklandığından dolayı MR’ı okuyacak hoca yok” deniliyordu ama aradan yıllar geçti hala yine aynı problem devam etmekte yani bir hastaneye gittiğimiz zaman bina içinde ölürsek ölürüz kalırsak doktor bakar.

Dün MR’ı çekindik, on iş günü sonrasında MR’ı vereceklermiş yani raporunu bu da 15 güne tekabül ediyor.
On günde MR için randevu aldık toplam 25 gün.

Bunun hepsi Meram Tıp Fakültesi’nde en geç beş günde halloluyor.

Biz bütün üniversitelerimizin bizim üniversitelerimizin olduğuna inanıyoruz. Ama sağlıkta böyle sıkıntılar yaşanmamalı derim.”

***

Biz hocalarımızı ve çalışanları daha çok seviyoruz. Ancak okuyucularımızda velinimetimizdir.

POLİS YAYALARA DA CEZA YAZIYORMUŞ

Geçenlerde yayaların kırmızı ışık ihlali ve yaya geçidi olmayan yerlerde karşıdan karşıya zıplamalarına çok sinirlenmiştim ve yazmıştım. Emniyet Müdürü Mustafa Aydın Bey hassasiyet göstermiş. Ve bu hassasiyetini bize Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’nün çalışmaları ile paylaşmış.

Bu konuda bizimle paylaşılan bilgilerde 2019 yılı içerisinde 407 bin 880 araç ve sürücüsünün denetlendiği kural ihlali ile araçlardan kaynaklanan nedenlerden dolayı da para cezası uygulandığını bunun yanı sıra da 113 yayaya cezai işlem uygulandığını öğrendik,

Bizi bilgilendiren başta Sayın Müdürümüz Aydın Bey ve çilekeş Emniyet teşkilatı mensuplarına teşekkür ederiz.

UŞAK POLİSİNEDE ÖZEL TEŞEKKÜR

Polisten söz etmiş iken hafta sonu ulusal basına da yansıyan Uşak Emniyet Müdürlüğü’nün sokak köpeklerine yem hatta battaniye olayını ağlayarak izledim. Bence önümüzdeki günlerde Konya polisi bunu genişleterek çok daha anlamlı üstelik de hayvanlar için kalıcı bir projeye imza atabilir.

MHP’ LİLERİN SÖYLEMEDİĞİ VE DİLLENDİRİLEMEYEN GARİP BİR DURUM!

Türkiye Cumhuriyeti’ni içeride ve dışarıda en iyi şekilde hedefleri doğrultusunda örnek bir birliktelik ile götüren AK Parti- MHP Cumhur İttifakı olayında meğer MHP’liler, MHP’li ülkücüler hep üvey evlat muamelesi görüyorlarmış.

Bunu genellemeyelim isterseniz. Çünkü hata yapabiliriz.

Konya için diyelim de alanımızı küçültelim.

Bu konuda çok üst düzeyde siyaset yapan MHP’liler ve ülkücüler ile güzel ama çok samimi sohbetlerde bulunduk,

Konya’daki MHP’liler kan ağlıyorlarmış.

Neden mi? Çok basit.

Hâlâ tescilli olarak MHP’li olan yani AK KURT olmayan bir ülkücünün bu şehirde asla bir İl Müdürü olma şansı yokmuş.

Bunun gibi net örneklerle işi büyütürüm de AK Partili büyüklerimi kızdırır ülkücüleri de üzerim.

Cumhur İttifakı’nın en koyu savunucularından birisi hafta sonunda şöyle diyordu;

“Uğur Bey hiçbir ülkücünün Rektör olma şansı yok. Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’ne bile.”...

***

Eğer yanılmamış ve yanıltılmamış isem bu konunun üzerine önümüzdeki haftalarda daha detaylı ve ispatlı bir şekilde gideceğim inşallah.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Bir binanın çoğu camı kırıksa insanlar diğerlerini kırmakta çekinmezler ve bunu suç olarak görmezler. Hayat da buna benzer, insanlara kırıklarımızı gösterdikçe kırmaktan çekinmezler.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Düğün ve nişan salonu ruhsatı verirken buraya gelecek insan sayısı, dolayısıyla araç sayısını iyi hesap edip önce otopark konusunu gördüğümüz zaman daha iyi ADAM oluruz.