Uğur Özteke

Uğur Özteke

Öğretmenlerden sonra akademisyenler de!...

Öğretmenlerden sonra akademisyenler de!...

Virüs ile kardeş olduktan sonra yeni normalleşmenin başlangıcında adım adım ilerlerken her yerden de ses gelmeye devam ediyor. Aslında bu kadar çok ses gelmesi de normal. Çünkü kimse yeni dönemde neyin nasıl olacağına da tam karar verebilmiş değil. Siyasetinden bürokrasisine, sanayicisinden üreticisine hem eskinin beklentileri var hem de kafalarda bir alay soru işareti.

“Hepsi iyi olacak inşallah, sonumuz hayır olur” diyerek ümitvar bir şekilde çalışmaya, ekmeğimiz için saldırmaya devam ediyoruz.

İşin özünde çalışan üreten kesimden, tarladan fabrikalara kadar iş eskiye göre daha iyi durumda.

Toprak bu sene çok bereketli. Çiftçinin yüzü gülüyor, damağı şakırdıyor.

Üretenler ürettiklerini satıyorlar, paralarını zor ya da geç alabiliyorlar.

Orta kesim dediğimiz sabit gelirliler özellikle de kurum ve kuruluşlarda çalışan memur işçi ve emeklilerimiz yeni normalleşmede evlerinden kafalarını dışarıya çıkartınca fiyatların nasıl arttığı karşısında şaşkın durumdalar.

Gerçekten de fiyatlar gıdadan tutun, ev kiralarına kadar alabildiğine uçmuş durumda.

Bir de bizim o eskilerden bildiğimiz ihtiyaç sahibi insan kesimi ise vallahi yok denilecek kadar az.

Bunu Konya için diyorum, bu aileler birkaç vakfa, belediyelere ve devlete bir yandan sırtlarını dayamış durumdalar.

Sonuçta, çalışan adam gibi çalışırsa aç kalmaz, sosyal devlette cidden ihtiyaç sahibine bir şekilde dokunuyor.

Amma velakin bu kadar iyi niyetle çizmeye çalıştığımız pembe tabloda en iyi durumda olanımızdan en karamsar insanımıza kadar insanlarda bir tedirginlik var.

Yarının kaygısı büyük.

*******

DUTLU MİLLET BAHÇESİNDEKİ ACİL ÇIKIŞ KAPISI

Dün bir okurumuzun Dutlu Millet Bahçesindeki endişesini giriş çıkış kapısındaki yoğun araç trafiğinin fotoğrafları ile dile getirmiştik.

Dün sabah Meram Belediyesinin üst düzey yöneticileri sağ olsunlar bu konuda bizi ve kamuoyunu bilgilendirdiler.

Meram Belediyesi böyle acil bir durum ya da kriz anında kullanılmak üzere çim kızağının ve bayrak tepesinin hemen yanında Gençlik ve Spor Bakanlığının inşaat yaptığı alanın yanından parka paralel ana yola çıkış kapısını yapmış.

Öğretmenlerden sonra akademisyenler de!...

Demek ki yetkililer bunu önceden ön görmüşler. Sağ olsunlar. Eğer bu kapıyı da görünebilecek bir şekilde levhalarla tabelalarla gösterirlerse hiçbir vatandaşın aklına böyle bir durum gelmez.

Biz Meram Belediyesinin duyarlı yöneticilerine bizleri de bilgilendirdikleri için teşekkür ederiz.  

*******

“NAMIK ABİ GEL BENİ YADIRGAMA”

Uzun yıllar başarılı üst düzey bir bürokrat olarak devlette çalışan TEMA’nın altın yıllarında Konya’da çalışan ailecek bildiğim ve halen de BBN HABER’in yazar ailesinde olan Namık Ceyhan abimizi severim ve kendi alanındaki hassasiyetlerinden dolayı da kendisine farklı bir saygım vardır.

Namık abimiz Ilgın’daki SİT alanı, ardından bölgede ki kömür işine son olarak Sayın vekilimiz Hacı Ahmet Özdemir Bey ile yaptığım görüşmenin ardından yazdıklarıma üzülmüş.

Yazımıza şöyle bir yorum yapmış;

“Uğur Bey her gün olduğu gibi bugün de yazınızı zevkle okudum. Ancak doğanın dengesi varsa devletin de dengesi var ifadesinden sonra devletin güçlü olmasını doğal kaynakların kullanılmasına bağlamanızı yadırgadım. Doğayı katlederek ve yok ederek değil koruyarak gelişmek kadim medeniyetimizin gereğidir. Tarım alanlarını yok etmek geleceğimizi yok etmektir. Çevre ile ilgili duyarlılığınızı bildiğim için yazdım. Kolay gelsin....”

..........

Canım abim beni yakından tanıyanlardan, bilenlerdensiniz.

Elbette bizde bir insan ve fani olarak hata yapacağız. Yanlış yapacağız. Yeter ki hatamız küçük yanlışımız az olsun diye mücadele ediyoruz. Ve de etmekteyiz.

Bu satırlarda eleştirdiklerimi, kendim yapmamanın mücadelesini veriyorum.

Mesela; oldum olası şehir içi trafiğini felç eden konvoy sürücülerinin kornaları ile çevreyi rahatsız eden düğün sünnet konvoylarına hep karşı oldum Ve de karşıyım.

Ben de oğlan evlendirdim, kız evlendirdim.

Bir tek Allah’ın kulu çıkıp da bana “Yazarak eleştirdiğin konvoyu niye yaptın?” diyemez. Çünkü o gün üç araba arka arkaya gitmeyecek diye kesin ve yüksek sesle talimat verdim.

Gelelim çevre işine.

Sizin bildiğiniz gibi çevreciyim.

Hatta yaşlandıkça daha da duygusallaşıp çevreye özen gösteriyorum.

Bahçeli evde oturuyorum. Bahçemde bir tane meyve ağacı yok. Ama 100 tane çam ağacı diktim ve onlara bakıyorum.

Yetmedi.

Sokağa çıktım sadece evimin kaldırımlarına değil arka arsanın kaldırımlarına da 30 tane çam ağacı diktim. Sulama ve bakımlarını da yapıyorum. (Bunların iznini de kulakları çınlasın dönemin Selçuklu Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Gümrah Bey’den almıştım.)

Yani olay çevrecilik ise varım.

Ama Namık abi ve Namık abi gibi düşünenler için şunu söylemek istiyorum.

Her yiğidin bir yoğurt yeme şekli varmış ya...

Artık Reis’in ve AK Parti iktidarlarının bu yer altı ve yer üstü kaynaklarını maddi güce çevirmekteki yönetim tarzını beğensek de beğenmesek de kabul etmek zorundayız diyorum.

Bu konuda fazla yorum yapmayalım.

Kendimize de zarar veririz sizlere de.

Durum anlaşılmıştır herhalde...

******

1 MİLYON ÖĞRENCİNİN DURUMU

Öğrendiğimize göre 1 milyon öğrencisi olan Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesinde, “ilgili kurullarının tavsiyeleri, öğrenci görüş ve önerileri doğrultusunda” ‘Yaz Okulu’nu kaldırılmış ve bunun yerine ‘Üç Ders Sınavı’ getirilmiş.

Güz ve Bahar dönemlerinde toplam dört sınava giren AÖF öğrencilerinin 23 Ağustos 2020’de gireceği Yaz Okulu sınavının iptal edilmesi bu milyonları şok etmiş.

Yaz Okulu’nda kayıt şartı aranmadan alttan ve üstten beş ders alınabiliyor iken, şimdi üç ders Sınavı’na bu yıl kayıt yaptıranlar ve son iki yıldan dersi olanlar girebiliyormuş.

Daha önce Akademik takvimde olan yaz okuluna güvenerek ALES, KPSS, DGS sınavlarına harç yatıran öğrencilerin paraları ve 1 yılları boşa gitmiş. 

Ve bu duruma ne yazık ki çok az sayıda siyasi duyarlılık göstermiş.

Bunlardan birisi de CHP Adana Milletvekili olmuş.

Bize gelen öğrenciler Konyalı vekillere ulaşmaya çalıştıklarını ulaştıklarından da dönüş alamadıklarını söylüyorlardı.  

CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut’ta, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay tarafından yanıtlanması istemiyle Meclis’e sunduğu önergede şu sorulara cevap istemiş.

“1- Yukarıda belirttiğimiz örnekte olduğu gibi açıköğretim sisteminde son dakika değişiklikler yapılırken öğrencilerin yaşayabileceği sistematik olumsuzluklar hesaba katılıyor mu?

2- Bu kararları kimler alıyor? Bu kararlar alınırken mağduriyetler yaşanmasın diye olayın tepeden tırnağa analiz edecek bir komisyon veya kurul gibi benzer oluşumlara gerek duyulmuyor mu?

3- Sistem değiştirilmesi nedeniyle mezun olamadığı için KPSS ve Dikey Geçiş Sınavı (DGS) sınavına giremeyecek öğrencilerin mağduriyetlerini giderecek misiniz?

4- Bu öğrencilerin hayatlarından çalınan 1 senenin hesabını kimler verecek?”

.............

Sonuç; 1 milyon öğrenci ve bu öğrencilere gözleri canları gibi bakan analar babalar şimdi mutsuz imiş.

******

ÖĞRETMENLERİMİZ VE ÜNİVERSİTE HOCALARIMIZ

Yerimiz gittikçe daralıyor. Önemli bir konuya daha hızlıca değinelim.

AK Parti iktidarlarının Sayın Cumhurbaşkanımızı bile memnun edemediği toplumun velilerin öğretmenlerin ise zaten hiç memnun olmadığı Milli Eğitim sistemi AK Parti iktidarlarında başta bakanlar olmak üzere hep yazboz tahtasına dönmüş durumda.

Okulları ve yaş grupları ne olursa olsun idareciler ve öğretmenler, öğrenciler ile velilerin özür dileyerek söylüyorum “şamar oğlanı” konumundalar.

Siz gelin bu eğitimden gelecek bekleyin. Çok beklersiniz.

Bu virüs olayı pandemi dönemi üniversite gençliğine yaradı.

Çünkü üniversite hocaları aldıkları resmi talimatlar ile ödevini yapanı geçirmek zorunluluğu(!) ile tüm üniversitelileri başarılı kıldılar.

Bakın üniversiteyi başta devamsızlık olmak üzere bazı hocalarımın da gazeteci kimliğimden dolayı bana takmaları yüzünden çok zor bitirdim.

Üniversitede sınıf geçmek, okul bitirmek gerçekten çok zordur.

Şimdi üniversite gençliği elini kolunu sallayarak bir yılı başarılı gibi geçti sanıyorsa kendilerini yaktılar demektir.

Ve yaptığımız görüşmelerden anlıyoruz ki artık üniversite hocalarımız bu durumdan çok mağdur durumdalar.

Gereken anlaşılmıştır diyerek noktayı bugünlük koyuyoruz.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Bazı yolların dönüşü, bazı yanlışların özrü ve bazı insanlarında anlamı yoktur.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Motorlu kuryeler kavşaklarda kırmızı ışıkta geçmedikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Uğur Özteke Arşivi