Şimdi rahatladınız mı?

Başınız göğe değdi mi?

Takke düştü kel göründü... Haydi şimdi yan ağlayın dön ağlayın donunuzu bağlayın.

....

Dünyayı, insanlığı ölüm gerçeğiyle bir kez daha tanıştıran, acımasız virüs olayı patladığı günden beri bilen bilmeyen ağzına geleni söyledi ve hâlâ da söylemeye devam ediyor.

Haftalardır herkesin dilinde idi “koranavirüs hangi ilde kaç kişide var?” “Hangi ilde kaç kişi öldü?”

Alın Bakan Koca açıkladı, ne olacak şimdi?

Bu konuya girmeden önce şehirle ilgili yine birkaç notu sizlerle paylaşmak istiyorum.

*****

UŞAK VALİSİNİ İZLEDİKÇE

Şehre geldikten kısa bir süre sonra Sayın Valimiz Cüneyit Orhan Toprak Bey’le ilgili bütün düşüncelerimi görüşlerimi samimi bir şekilde dile getirdim, sizlerle paylaştım. Ekranlarda bu konuda net ve yüksek sesle içimden gelenleri söyledim.

İki üç gündür sosyal medyada haberlerde Uşak Valisi Hanımefendi’nin vatandaşları uyarma görüntüsünü izliyoruz.

Bu olay öyle bir yerlere geldi ki, hanımefendinin eşiyle üniversite yıllarındaki arkadaşlıkları, tanışmaları, evlenmeleri doğru ya da yalan ne varsa gündeme taşındı. Dahası hanımefendinin eşinin Konyalı olduğunu da bu haberlerden öğreniyorduk.

Üzüldüm, üzüldüm ve üzülerek izliyorum.

O haberleri okurken ve izlerken Konya Valimiz Sayın Toprak hep aklıma geldi. 40 küsur yıllık gazetecilik hayatımda en az 40 vali ile samimi ilişkilerim olmuştur. Bazıları Merkez Valisi oldu bazıları emekli oldu ama dost olarak gördüklerim ile hâla görüşüyorum. Sayın Toprak da benim için gerçekten dost, devlet adamı duruşlu bir insandır.

Şimdi kısa bir süre önce umrecilerin Konya’da yurtlara alınıp karantina günlerine başlandığı saatlerde Konya Valimiz direkt bu umrecilere gitmişti. Ve ne acıdır ki içlerinden bazıları Sayın Valiyi yuhalamışlardı.

Bize de bunların videosu ve fotoğrafları geldi. Haber merkezindeki arkadaşlarımı uyardım ve “sakın ola bu gelişmeleri haberleştirmeyin, sakin olun kritik dönemlerden geçiyoruz” demiştim.

Buyurun o umrecilerin hepsi neredeyse yurtları terk ettiler ve geri de vicdan azaplarından dolayı Sayın Vali’ye ve yine yuhaladıkları o fedakar polisimiz ile yurt müdürlerine bıraktıkları notlara dikkatlice bir bakar mısınız, bir okur musunuz?

…VE BAZI NOTLAR

“Sayın Valimizden KYK müdürümüzden bütün güvenlik güçlerimizden, sağlık çalışanlarımızdan ve emeği geçen herkesten Allah razı olsun, Rabbim devletimize zeval vermesin .”

“Herkese çok teşekkür ediyorum ellerinize emeğinize yüreğinize sağlık Allah a emanet olun.”

Bu notları yazanların isimleri nerelerden hangi illere gidecekleri hepsi belli.

Ne oldu biraz sabretdiğimiz zaman neleri yapabileceğimizi ya da nelerle karşılaşabileceğimizi niye hiç düşünmüyoruz?

Biliyor musunuz resmen ismimi yazarak, “Konya’da kaç ölü var, niye yazmıyorsun Uğur Özteke? Evinde çekirdek mi çitliyorsun?” diye hakaret edenlerden tutun da bildiklerimizi, gördüklerimizi yazmamanın adının habercilik olmadığını sözüm ona bize öğretmeye kalkanlara kadar şu kısa sürede yine neler işittik neler gördük!

 Farkında mısınız bizim gibi cahil insanlardan ülkeyi yöneten ve yönetmeye talip sözüm ona koca koca adamlar sabah akşam yine neyin kavgasını yapıyorlar?

Karşımızda görünmeyen, elle tutulmayan, ama öldürücü mikroba karşı savaş halinde olan dünyamızda hâlâ birbirimizin açığını arayıp, hâlâ birbirimize nereden nasıl vuracağınız hesabındayız ya,  yuh olsun size Allah ıslah etsin sizi!

******

TEKNİK ÜNİVERSİTEYE YAZIK ETMEYİN

Şehrimize kurulması için naçizane biz de kalemimizle sözlerimizle çok mücadele verdik. Teknik Üniversitenin Konya’ya kurulacağının müjdesini manşetler yaptık. Ve o günden bugüne geldiğimiz zaman maalesef Teknik Üniversite hâlâ hayallerin yarısını bile karşılayamamış durumda. Ve birazdan Külliye ile içli dışlı bir dostumuzun önceki gün bize gönderdiği notları ardından telefon açarak izah ettiği durumu noktasına, virgülüne kadar sizlerle paylaşıyorum. Beyler bu işin tek sorumlusu siyasetçiler olarak sizlersiniz yarın bu vebali ödeyemezsiniz.

Gelelim teknik üniversite konusunda bize yazılanlara;

“Uğur Bey selamünaleyküm. Abi malumunuz YÖK üniversitelerde uygulamalı dersleri yaz mevsimine bıraktı. Ama Konya Teknik Üniversitesi herhalde bundan habersiz.

Öğrencilere ödev yapacaksınız diye mesaj atıyorlarmış. Malum inşaat, mimarlık, şehir planlama, makina mühendisliği ödevleri uygulamalı olacaksa çocukların dışarıya çıkması, çizim falan yapmaları, bina ölçmeleri gerekir. Sn. Rektör’ün meseleden haberi varsa ve buna izin veriyorsa zaten o makamı hak etmiyor. Yok haberi yoksa o daha da facia.

Teknik Üniversite için çiftlik diyen arkadaşlara kızıyordum ama bu son uygulamayı duyunca emin ol hak verdim. Lütfen bu konuyu yazın kamuoyunu bilgilendiren, üniversitenin haberi yoksa da bu vesileyle sizin aracılığınızla ile haberdar olsunlar.”

******

GELELİM KONYA’DAKİ PİMİ ÇEKİLMİŞ BOMBALARA

Bu virüs olayı patladığı andan itibaren biz de köşemizde aklımız erdikçe yazabileceklerimizi söyleyebileceklerimizi yasalara uygun olarak bazen de ima ederek hep sizlerle paylaştık.

Biliyorum sizler de bizlerin duyduğunu, duyuyordunuz ama siz bunları konuşuyordunuz bizeyse “yaz kardeşim yaz” diyordunuz.

Ülke olarak olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Öyle duyduklarımızı hem de pazarda markette sohbette duyduklarımızı değil birebir profesöründen hemşiresinden defin yapan resmi görevlisinden kim hangi gün nereye gömülüyordu biliyorduk.

Hangi hastanenin ya da fakültenin hangi katında kaç kişi var dahası mı hangi iş adamının testi pozitif çıktı biliyorduk.

Böyle hassas dönemlerde bunları yazmak habercilik değildir. İnsanımızı paniğe sevk etmek ya da deşifre etmek habercilik değildir.

Bakın yarın sokağa çıkma yasağı ilan edilirse polisimiz askerimiz doktorumuz sokakta görev yapacak. Bir de kim görev yapacak biliyor musunuz? Biz gazeteciler… Biz gazeteciler görev yapacağız, niye? Sizleri resmi ve yasal olarak, kanunlara kurallara uyarak bilgilendirebilmek için.

Bu süreçte adeta yalvardık mümkün oldukça sokağa çıkmayalım yakın temastan kaçınalım dedik. Daha ilk günlerden grubumuzun bir numarası Mustafa Kavaf Bey’in aldığı tedbirleri çalışma alanımızdaki şartlarımızı sizlerle paylaştık. Bunları da gubuzluk olsun diye değil kendi reklamınızı yapmak için değil, örnek olmak için yaptık.

Ve İstanbul ve Ankara Tabipler Odasının sabah açıkladığı rakamların ardından Sağlık Bakanı istemeye istemeye il il ölümleri vaka sayılarını, iyileşenleri açıkladı.

Ve Konya olarak yine patladık.

Hem de kötü korkunç örneğiyle.

Haydi sözüm ona Klavye Donkişotları, sosyal medya kahramanları şimdi yazsanıza neden Konya?

Yemiyor değil mi?

Çünkü siz de o yürek yok. Çünkü sizler ucuz kahramancıklarsınız.

Bakın güzel yürekli bir kardeşim nasıl samimi yazmış,

“Bizim Gonya her zaman olduğu gibi ilk sıraları kimseye kaptırmadı. Goronada İlk dörtdeyiz ilk üçe girmemize ramak kaldı. Bana bir şey olmaz Rabbım var diyor.Tövbe hâşâ Allah'la pazarlık mı yaptınız emmi? Gözünü sevdiğimin şehri nedi böyle yapan şu inadı bırakıvır gayrı otura git evinde.

Müge Anlı izle, haber izle az da hatuna yardım et, ardından Esra Erol izle, yi yimeğini, iç çayını, al abdestini, kıl namazını kulağının üstüne yata git gurban olduğum.

Dedeye sokağa çıkma yasağın var diyor polis, camiler gapalı diyor ama dedem ‘ben 82 yaşındayım camide namaz kılıp gideceğimr’ diyor.  Abdestsiz, kefensiz, namazsız, ölüp gitsek daha mı iyi hay dedem benim.”

******

Tabi, çok bilmişler Konya’dan örnek verip de yine şehrin üzerine de aslan kesilmesinler.

AK Parti Isparta milletvekili açıkladı, “Isparta’da 268 umreciden 245’i negatif çıktı.”

Anlayan anlasın gayri, döndük tekrar Konya’ya.

Hemşerimiz, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca açıkladı “pozitif bir vaka 30 kişiye bu hastalığı bulaştırıyor ve kendisi ölmese de üç kişiyi öldürüyor.”

Hadi şimdi sadece şimdilik resmi rakamlarla mevcut olabilecek tehlikeyi hesaplayın bu sadece bilinenler ve açıklanabilenler.

Bakın Konya’mızda karantinaya alınan bölgemizle ilgili bana muhtar kaynaklı yazılan bilgi

“Abi merhaba; Beyşehir Yukarı Esence Mahallesi karantinada. Hafta sonu İstanbul’da yaşayan 350 kişi köye daimi gelmiş. Gelenlerin içinde 5-6 kişide virüs tespit edilince, muhtar da kaymakamlığa müracaat yapmış. Böylelikle karantina tüm Yukarı Esence Mahallesini kapsamış. İşin özeti İstanbul’dan kaçanlar virüsü  yayıyor...”

Bu uyarının daha devamı da var ama kimseyi endişelendirmemek için yazmıyorum.

Diyorum ki tehlike çok büyük, gelin büyük sözü dinleyin ve mecbur kalmadıkça sokağa çıkmayın. Çıkmak zorunda iseniz de mesafeyi koruyun, izolasyonu sağlayın. Siz ölmezseniz de sevdiklerinizi öldüreceksiniz ayaklı bombalar,  akıllı olun…

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Mezarlıklar kendilerini vazgeçilmez sananlarla doludur.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

Ölümle dalga geçmeyi bıraktığımız zaman daha iyi adam oluruz.