Solcular neden yasak ister?
Bugün yazılması gereken yine o kadar çok konu var ki mümkün oldukça kısa kısa o konulara değinmek istiyorum.
DOKTORLARIN İSTEĞİ VAR
Her kesimden olduğu gibi pek çok kesimden tanıdık, eş dost dahası samimi olduğumuz sağlıkçılarımız var. Bu hastalık çıktı çıkalı onlarla daha fazla görüşüp daha farklı görüşlere sahip olmak istiyordum. Sağ olsunlar onlar da samimiyetimize güvenerek hangi hastanede hangi fakültede hangi sağlık ocağında olurlarsa olsunlar bizimle bilgi paylaşımı yaptılar. Biz yasalara uymak adına ve toplumu paniğe düşürmemek adına pek çoğunu da yazmadık. Bizim sağlıkçıların da ilk günden bu yana maskeden tutun koruma amaçlı pek çok malzeme ihtiyacı, eksikleri vardı; ama sustular hatta içlerinden kendi paraları ile bunları alanları da biliyorum.
Ne var ki Sayın Bakan Fahrettin Koca son açıklamasında “istekleri olan direkt bize ulaşabilir” dedi ya. İşte o andan itibaren bizim sağlıkçıların ortak talebi, “Sayın bakanım, Tıp Fakülteleri, Aile Sağlığı Merkezleri ve diğer hastanelerde, sağlık çalışanlarının kullandığı tek kullanımlık tulum, maske, eldiven, siperlik, gözlük eksiği had safhada. Özellikle tek kullanımlık tulum önemli…” yönündeydi.
******
ENERYA’YA BÜYÜK TEPKİ VAR
Ne yazık ki şu ortamda üç ay doğalgaz parası almayayım demeyen Enerya telefonla abonelerine sayaçlarını okuyup belirtilen telefon numarasına bildirilmesini istiyor.
Üç dört gündür okurlarımızdan Enerya’ya büyük tepki var. Birincisi pek çok okurumuz sayacını okumak için belirtilen telefon numarasına sayaçtaki rakamı bildirmekte zorlanıyormuş dahası hiç ulaşamıyormuş. İkincisi tabii ki bunlar internet aracılığı ile Enerya’ya yatırılacak. Ve bir okurumuzun hatırlattığı gibi en az 1 TL alsa yani internetten yatırıldığı için 1 TL alınsa Enerya’ya fazladan ödenen milletin parasını hesaplayabiliyor musunuz?
Yani milletin bir kuruşunu hesapladığı şu günümüzde üç ay para almayalım üç ay sonra ödeyin diye beklentinin olduğu bir günde vatandaştan alınacak artı ücretle işin nerelere ve nasıl bir kazanca dönüştürüldüğünü hesaplayabiliyor musunuz?
Buradan iletiyorum inanın bu kuruluşa bize ulaşan okullarımız kızmanın ötesinde beddua ediyorlar.
******
CELAL YÜKSEL ABİNİN NOTU ÖNEMLİ
İşte gönül dostu Celal abimizin bizimle paylaştığı samimi duyguları;
“Bir ay önce 36 şehit verdik (RABBİM cennetiyle cem eylesin İNŞALLAH ) herkes yakıp yıkıyordu. Korona çıktı herkes can derdine düştü. Demek ki ölüme yürümek o kadar kolay değilmiş . Yüce RABBİMİZ, gözünü kırpmadan kendi hayatından vaz geçip ölüme yürüyen askerlerimizin, polislerimizin, sağlık personellerimizin ve tüm Müslüman aleminin yar ve yardımcıları olsun.”
.....
Celal abi ne kadar haklı değil mi o günleri ne çabuk unuttuk çünkü hemen kendi derdimize düştük. O kahramanlar bizim sizin gibi Azrail’in kapıdan içeri girmesini beklemiyorlardı. Azrail’in üzerine üzerine gidiyorlardı.
*****
YARDIMDA İKTİDAR MUHALEFET KAVGASI YAPILACAĞINA
İşte belediyelerin yardım kampanyalarından cumhurbaşkanımızın başlattığı yardım kampanyasına kadar bilen bilmeyen aklı eren ermeyen dahası yardım eden etmeyen herkes bir şeyler söylemeye başladı. Yazık dahası yazıklar olsun! Edilecek üç beş kuruş yardımda bile işi bu kadar kutuplaşmaya ve karşı karşıya getirme noktasına geldik ya... Ve bu duruma gelen bizim millette insanlığından çıkan dünya insanlığına Cenabı Allah’ım küçücük bir virüs gösteriyor ama hâlâ akıllanmıyoruz akıllanmayacağız gibi de.
İşte dostumuz Cengiz Çivi Bey bize yazdıklarını sosyal medyada da paylaşınca bunu köşemize taşımakta da bir mahsur görmedim. Bence iktidar muhalefet yardım kampanyası konusunda laf yarışına gideceklerini Cengiz Bey’in dediğini yapsalar daha iyi olmaz mı? Hem de biz vatandaşlar böyle lüzumsuz konularla uğraşmamış oluruz.
“Madem biz bize yeteriz; Siyasi partiler hazineden aldıkları yardımları bağışlasın.
Hazineden 2020 yılında 5 partiye 419 milyon lira yardım yapılacak! AK Parti 182 milyon 206 bin, CHP 96.9 milyon, HDP 50 milyon, MHP 47 milyon ve İyi Parti 42.6 milyon lira alacak.
Siyasi partilerimiz, korona dolayısıyla faaliyetlerinin büyük çoğunluğunu zaten askıya aldı. Yani yasaklardan dolayı zaten faaliyet yapmayacak!
Öyleyse şu şartlarda paraya da ihtiyaçları olmayacak.
Bu yüzden milletin parası millete verilsin. Partiler, tamamı olmasa da en azından bir kısmını bağışlasın. (iade etsin)”....
Ne dersiniz var mısınız? Haydi yardım yapın da biz bir görelim.
*****
YARDIMI BÖYLE YAPMAYA NE DERSİNİZ?
Çok sevdiğim samimi bir spor adamı abim dün sabah aradı. O da bu yardım konusunda belediye devlet kavgasından son derece rahatsızdı. İsminin yazılmamasını üstüne basa basa ısrarla söyledikten sonra konuyu şöyle özetliyordu;
“Uğur abi ne hale geldik o kadar üzülüyorum ki ben de yardım yapacaktım bu rezillikten dolayı vazgeçtim iyi ki de vazgeçmişim. Benim yıllardır gittiğim berber bilindiği gibi dükkanını kapattı, iş güç yok. Dükkanı da kira. Gittim kendisine kibarca üç aylık dükkan kirasını yardım olarak verdim onun gözlerindeki mutluluğu tarif edemem” diyordu.
Düşünsenize bu abimiz bir devlet dairesinde memur, eşi de öğretmen. Başka hiçbir geliri olmayan bu abimizin bazı burnu havalarda olanlara göre de oldukça mütevazı bir yaşantısı var. Alın size insanlıksa insanlık, yardımda samimiyetse samimiyet… Allah kabul etsin.
*****
SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI NİYE İSTENİR?
Televizyonlara çıkıp konuşanlardan gazetelerde sözüm ona yazı yazıp ya iktidar yalakalığı yapanlar ya da körü körüne muhalefet yapmış olmak için yazanların pek çoğunun sokaktan kaldırımdan haberinin olmadığına inanıyorum.
Size yeminle söylüyorum her gün en az üç ila beş tanıdık, tanımadık isim arıyor; “Ankara’ya gideceğim Eskişehir’e gideceğim, Erzurum’a gideceğim, nasıl yaparız, ne yapacağım, yardımcı olabilir misin?” diyor
Yani mecburiyet karşısında eğer başka bir şehre gideceksiniz bunun nasıl bir sıkıntı eziyet olduğunu hiç düşünebiliyor musunuz? Valilikte otogarda çekilen sıkıntının nasıl olduğunu biliyor musunuz? Bunları bilmediğinizi biliyorum da empati yapmaktan da yoksunsunuz.
Belli bir kesim ne yazık ki üzülerek görüyorum okuyorum sosyal demokrat kesim genel anlamda iktidara muhalefet olsun düşüncesiyle günlerdir haftalardır sokağa çıkmak yasaklansın diye yaygara yapıyor.
Devleti yönetenler Sağlık Bakanlığından İçişleri Bakanlığı’na kadar da insanlara insan olduğunun bilinci ve saygısı içerisinde önce ısrarla “evde kalın” diyor ve insanların normal şartlarda sağlık temizlik ve gıda ihtiyaçlarını insanca karşılayabilmeleri için küçük bir kapı aralıyorlar. Ama o malum kesim tutturmuş da tutturmuş sokağa çıkmak yasaklansın. Ve inanın bunu muhafazakar kesim, milliyetçi kesim istese “Vatan-Millet-Sakarya misali iktidar yaptı oldu diyorlar, kendilerini kandırıyorlar“ diyeceğim. Ama 60 İhtilali’nde dünyaya gelmiş öncesi ve sonrasıyla 12 Eylül İhtilali’ni en acı yönleriyle yaşamış bir insan olarak solcuların, sosyal demokratların bugün günümüzde “sokağa çıkmak yasaklansın” diye feryatlarını anlamış değilim. Allah muhafaza bu iş çığırından çıkar korkulu anlar gerçekleşecek olursa -o da olacak biliyorum- yine en çok bu kesim yaygara yapacak. 12 Eylül’ü yaşamış insanların 12 Eylül’ü anlamış veya algılıya bilmiş insanların sokağa çıkma yasağını istemelerini anlayabilmiş değilim. Sadece Allah ıslah etsin diyorum
GÜNÜ OKKALI SÖZÜ
İyi olan kaybeder diye iyilik yapmaktan azla vazgeçmeyin iyiler kaybederken kazanırlar
NE ZAMAN ADAM OLURUZ
Dünkü güzel günlerin kıymetini bilemedik hiç değilse bugünlerin kıymetini bilebilirsek daha iyi adam oluruz
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.