Uğur Özteke

Uğur Özteke

“Telefon Bayramı”nın ardından...

“Telefon Bayramı”nın ardından...

Bir bayramı daha ama bugüne kadar hiç yaşanmamış bir bayramı daha sağlıklı huzurlu tamamlamanın mutluluğu içerisinde tüm okurlarımızın ve dostlarımızın geçmiş Ramazan Bayramını kutluyoruz.

Yaşımız kaç olursa olsun hiç böyle bir bayram yaşamadık değil mi?

Peki böyle bir bayram yaşanacağını söyleseler inanır mıydınız?

Bayram namazsız, kabir ziyareti olmayan, anamızı babamızı ziyaret etmediğimiz, büyüklerimizi dostlarımızı görmediğimiz, yavrularımızı bağrımıza basamadığımız, dostlarımızla kucaklaşamadığımız bir bayram ...

............

Allah beterinden saklasın.

Beterin de beteri vardır diyerek bugünlere şükrettik.

Ve gelin yatalım kalkalım bugünleri bile aramayalım derim...

Bu bayramın adı ne Ramazan bayramı idi ne de Şeker bayramı.

Tek kelime ile “telefon bayramı” idi.

Hiç birimiz bu kadar telefonla oynayıp, bu kadar konuşmamışızdır.

Ama şartlar bu noktaya getirmişti.

8 yaşında olanımız da 80 yaşında olanımız da telefonla bayramlaştı.

Onun için bize kızmaca yok.

Bu bayramsın adı tarihi ve unutulmayacak bir telefon bayramı oldu.

..............

Tabii adı telefon bayramı oldu ama yine milletin parası ile para kazanıp köşe olan telefon şirketleri yine milleti bayramı zehir ettiler. Aslında kendi içlerinde patladılar(!)

Hatırlayın geçen yıl eylül ayında yaşanan İstanbul depreminden sonra bayramın birinci günü yine GSM şirketlerinin krizi yaşanmıştı.

Erzurum depreminde de aynı filmi seyretmiştik.

Yani bu millete iyi ve kötü günde ne zaman telefon elzem olur o gün telefonlar kilitlenir.

Bu yüzden telefon bayramının birinci günü yine patladık.

Pek çok insan sevdiğine ulaşamadı bile.             

Ardından GSM operatörleri sosyal medyadan arka arkaya açıklamalarda bulundular. Bu kilitlenme olayında kendilerinin bir kusuru olmadığını bildirdiler.

Sorunun kimden kaynaklandığı yine net olarak açıklanmazken Turkcell, Vodafone ve Türk Telekom’dan yapılan açıklamada sorunun kendilerinden kaynaklanmadığı savunuldu.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim kurumu geçen yıl ki İstanbul depreminde bu sıkıntıdan dolayı GSM şirketlerine toplamda 19.6 milyon liralık ceza vermişti.

Bakalım şimdi ne olacak?

*******

YASAK KİMİLERİNE GÖRE VARDI

Bu bayramda da siz değerli okurlarımızdan ve dostlarımızdan inanılmaz bir istihbarat akışı vardı.

Buyurun bayramın birinci günü Fatin Caddesinden yani şehrin ana cadde ve bulvarlarından dahası şehrin içinde kalan çevre yolundan bir görüntü;

“Telefon Bayramı”nın ardından...

Bir değil, iki değil; üç değil. Maşallah gençler cümbür cemaat.

İyi de kardeşim buna polis ne yapsın? Kanun ne yapsın? Yasak ne yapsın?

Polis biraz sıksa adı sıktı olur.

Sıkmaz “bu ne hal” olur?

Dün bizim Haber Merkezinde bile konuşuluyordu.

Gençler soruyorlardı. Hani sosyal medyada çok dolaştı ya.

Efendim polis şunu dövmüş, bunu dövmüş. Niye? Böyle şey mi olur?

Bakın açık ve net söylüyoruz ve savunuyoruz. Demokrasilerde öyle sokağın ortasında dövme tokat dayak işi olmaz.

Tamam mı? Tamam.

Ama özgürlükler ülkesi Amerika Birleşik Devletlerinde, dahası Las Vegas’ta Amerikan polislerinin şüphelendikleri bir kişiye nasıl davrandıklarını, parmağını bile oynatmayan insana ters kelepçe yapıp yüz üstü yere yatırdıktan sonra dakikalarca güneşin altında nasıl tuttuklarına şahit olmanın ötesinde gizlice fotoğraflarını çekmiştim.

Avrupa ülkeleri öyle mi?

AB‘nin babası Almanya’da Alman polisinin hem de atlı Alman polisinin miting düzenlemek isteyenlere (Haklı ya da haksız) atlarını üzerlerine nasıl sürdüklerini izledim fotoğrafladım.

Yani polis, özgürlükler ülkesinde de öyle, AB’nin başkentinde de böyle. Evet bizim Emniyet Teşkilatının içinde de küçük örnekleri olabilir. Ama inanın bizdeki demokrasi onlarda yok. Ben bunu bilir bunu söylerim.

Buraya nereden geldik?

Şuradan.

Polis dövmüş (!)

Kimi niye dövmüş? Yok.

Bu sokağa çıkma yasağı konusunda da Konya için söyleyeyim başta Sayın Valimiz Cüneyit Orhan Toprak olmak üzere polisi ile askeri ile siyasileri ile başkanları ile çok rahat yasak dönemlerini yaşadık.

Ve inşallah bu yasak döneminin de sonuna geldik.

Bundan sonra korkulanlar olursa da bunun sorumlusu yine biz olacağız. Bu böyle biline. Buna göre hareket edile.                         

Gelelim diğer konumuza …

******

PİS MİLLETİZ VESSELAM

“Telefon Bayramı”nın ardından...

“Telefon Bayramı”nın ardından...

“Telefon Bayramı”nın ardından...

Ve fotoların özeti;

Sevgili Uğur abim, inan bir insan olarak çok utandım sanki bu kişiler bir daha oraya gitmeyecekler, sanki dünyadaki son günleri. Ayıp ya hu. Getirdiğin gibi de götür ya. Zaten oralara araçla geldin koy ayağının altına 5 dakika sonra at çöp tenekesine. Dere’den insanın içini acıtan manzaralar..

Virüs varken böyle isek kısıtlamadan sonra bok içinde yaşayacağız demek ki.”

...........

Evet şehrin en yeşil yerlerinden Dere Mahallesinden böyle onlarca fotoğraf karesi vardı. Bugün çektiklerimizde yine pisliğimizden kaynaklanmıyor mu?

Bayram sonrası bu kadar yeter değil mi?

Bugünlük burada frene basalım ve yarın inşallah kaldığımız yerden devam edelim.   


 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Stresin en büyük sebebi günlük yaşantımızda anlayışsız insanlarla yaptığımız tartışmalardır.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

En kötü ve zor günümüze şükretmeyi bildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Uğur Özteke Arşivi