“Zengin Arabasını Dağdan Aşırır...”
Salgından bıktık, ekmek, iş, aş demekten bıktık... Bıktıkta bıktık.
O zaman gelin bugün konulara farklı yerlerden girelim. Etrafında dolaştıralım sonra da meramımızı anlatalım.
Zenginlik çok güzel bir şey.
Haaa yanlış anlaşılmamak için, bizi tanımayan okurlarımız için kendimizle ile ilgili yine bir kaç bilgi notu verelim.
Babam YSE’den emekli işçidir.
Annem ev kadını.
Babam hâlâ emekli maaşı ile aldığı 74 model bir Reno’ya biner.
İki yıl önce rahmetli olan kayınpederim ise emekli öğretmendi.
Kayınvalide ise ev hanımı.
Bizim zamanımızda salgın olan SPOR TOTO bile oynamadım.
Yani “ZENGİNLİK ÇOK GÜZEL BİR ŞEY” derken maddi yönden böyle bir zenginliğimiz söz konusu değildir.
45 yıldır gazetecilik yaparım. Ve emekliyim.
Gazetecilikten önce de, Öğretmenevleri’nde İsmail abimizin MANOLYA Pastanesi’nde çalıştım. Konya’da döneminin en büyük fabrikalarından FLEKSAN Kâğıt fabrikasında işçilik yaptım. Yine o yıllarda KARACİĞAN Tuğla Kiremit Fabrikasında çalıştım.
Hiçbir yerde altın dolu küp bulmadım. Çünkü aramadım.
Hayatta huzuru, zenginliği, mutluluğu sağlık ve özgürlükte buldum.
Bugün şehrin en zengin insanlarından birisiyim.
Çünkü hastane ve hapishanede değilim.
Benim hayat felsefem budur.
...........
Ama her sektörden, her yapıdan eşim dostum olduğu için zengin, durumu çok iyi olan çok ama çok tanıdığım “abi” dediğim, “dost” dediğim, evlerine girip çıkabildiğim insanlar var.
Onların maddi olarak bu zenginliklerinin hep çok iyi bir şey olduğunu yaşayarak öğrendim.
Zenginlik bana göre normal kontrollü sıcak gibi bir şey.
Size hiç zararı olmadığı gibi faydası bile oluyor.
12 Eylül öncesi de bu sol-sağ çatışmalarında sağ cenahta yer aldığım için asla varlık düşmanı olarak yetişmedim.
Mesela bir şey söyleyeyim mi?
Ne olur kimse bana kızmasın ama;
Dünyada EŞİTLİK diye bir kavrama hiç inanmadım.
Hayatta hiçbir zaman hiçbir yerde EŞİTLİK yoktur.
Adalet iyiyi standart yapar; eşitlik ise kötüyü standart yapar.
...............
Malum bir yılı aşkın süredir corona salgını ile savaşırız.
Ben düne kadar sanıyordum ki bir zıkkım virüs zengin fakir, siyah beyaz, kadın erkek, genç yaşlı demeden herkesi öldürüyor.
Ben kendi adıma yanılmışım.
Bu konuda konuşarak, bu konuda fikrimi söyleyerek etrafımda yanılttığım insanlar varsa onlardan da bugün özür dilerim.
Artık zengin, parası çok olan insanlar coronadan ölmüyorlarmış(!)
.............
Son günlerde salgında sağlık sistemi çöken ülke biliyorsunuz ki Hindistan.
Geçtiğimiz günlerde Hindistan ile yapılan bir telefon bağlantısında ülkedeki zenginlerin özel jetleri ile ülkeyi terk ettiklerini dinlemiştim.
...........
İlk önce hiç garipsemedim.
Çünkü bu durum dünyanın her yerinde geçerli bilindik bir kuraldı.
Amma velakin önceki gün akşam bir haber kanalında o kanalın Amerika muhabiri ile görüntülü canlı yapılan yayında şu cümleleri işitiyordum;
“Benim de bildiğim ve refakat ettiğim işadamları var. Türkiye’den uçakla geliyorlar burada aşılarını yaptırıp tekrar Türkiye’ye dönüyorlar. Hatta ikinci aşılarını yaptırıp dönenleri de biliyorum. Çünkü burada bir kısıtlama yok, her gelene aşı yapılıyor ve aşı olana bir aşı kartı veriliyor”.
..............
Şimdi zenginlik kötü bir şey diyebilir miyiz?
Ben o haberi canlı canlı izlerken “Helal olsun vallahi” diyordum.
Mesela zenginlik ile ilgili olarak atalarımız bile ne güzel şeyler;
“Rağbet güzel ile zenginedir”
“Zengin arabasını dağdan aşırır, fakir düz ovada yolunu şaşırır”
“Zengin kesesini döver, züğürt dizini”
“Zenginin horozu bile yumurtlar”
...........
Biz yazımızın başlığını tamamlayalım
“Zengin arabasını dağdan aşırır, fakir düz ovada yolunu şaşırır”
Sonuç ben hâlâ aynı yerdeyim.
Zenginlik güzel bir şey. Allah bizi zengin dostlarımızdan, tanıdıklarımızdan eksik etmesin.
*****
HİNDİSTAN, AMERİKA DERKEN BUYURUN ALMANYA
Cenab-ı Allah’ım yoklukları göstermesin. Çok şükür dünyanın dört bir yanında tanıdık, arkadaş değil bunların çok ötesinde “dost” diyebileceğimiz isimler var.
Mesela Avrupa ile ilgili Almanya ile ilgili bir şey öğrenmek istersem hemen Bayram Aybastı dostumu ararım.
İki gün önce “Almanya’da esnafın durumu nasıl?” misalinden Bayram abimiz ile sohbet yapmıştık.
Dün Aşağı Saksonya’daki Gifhorn şehrinden Mustafa Üzümcü’den gelen fotoğrafları ve Almanya’daki esnaf abimizin bana yazdıklarını sözlerle paylaşmak isterim;
“Ben dönerciyim tam 20 yıldır bu işi yapıyorum. Pandemi beni hiç etkilemedi. Paket servisi yapmaya devam ediyorum.
Buna rağmen Alman Devleti bana her türlü kolaylığı yapıp pandemi başladığı günden bu zamana kadar bana geri ödememek üzere 15 bin Avro nakit yardımda bulundu ve daha da edecekler. Ben bu zor zamanda kendimi hiç yalnız ve çaresiz hissetmedim.”
..........
Allah herkesin emeğini yağlı etsin inşallah.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Bazen sustuklarında bir duadır. Çünkü sessizliğini en iyi bilen Allah’tır.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bugünlerde ne kadar çok susmayı becerir ve sabredebilirsek o zaman daha iyi ADAM oluruz
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.