Mutlu ve Uzun Evliliğin Formülü
Çiftler evlendikten sonra kimi zaman sevgili oldukları dönemleri, sevgililik hallerini çok özler. Aynı evi paylaşmak, bazen birlikte yaşamak hayal edilen gibi olmayabiliyor maalesef. Dolayısıyla iki taraf da suçu karşısında arar durur. Tam da böyle bir durumda ve boşanma aşamasına gelmeden önce yapılacak bazı şeyler olduğunu belirtmek isterim. Eğer aldatma ve şiddet yoksa kullanılan kelimelere dikkat edip çözüm her zaman bulunabilir.
Flört dönemleri her zaman çok güzel ve mutlu edicidir. Sürprizler, geziler, iltifatlar... Birbirine karşı bu duygularınız o kadar coşkulu ve yoğundu ki, her ikiniz de bunun her gün sürmesini istediniz ve evlilik kararı aldınız. Fakat evlendikten belli bir süre sonra tablonun beklediğiniz gibi olmadığını, bir şeylerin değiştiğini görmek hemen korkmanıza ve aklınıza şu sorunun gelmesine yol açtı: Acaba evlilik aşkı, heyecanı öldürdü mü? Evlendikten kısa bir süre sonra kadında ve erkekte bazı değişimler görülmeye başlanır ve bu durum çiftler arasında yoğun korku, kaygı ve umutsuzluk duygusunu da beraberinde getirir.
Ama şunu unuturuz:
Evlilik zaten başlı başına bir değişim değil midir? Evlilikte aynı kalınması aslında evlilik ilişkisine zarar bile verir. Bundan dolayı ufak değişimlere ihtiyaç duyulur. Aslında bu süreç eşlerin birbirlerine adapte olma aşamasıdır. Birbirini daha iyi anlama aşamasıdır.
Bazen de, yeni hayata adapte olma telaşı, korkusu kaygısı tam tersi sonuçlar doğurabilir. Güzel değişimler yaşanacak diye beklenirken, bu durum olumsuz bir senaryoya dönüşebilir. Ancak bu durum sizi umutsuzluğa sürüklememeli. Henüz yolun başındasınız, bunun yeni bir hayata, insana adapte süreci olduğunu düşünün. Belirli bir süre birbirinize bu yeni yaşama ve aynı evdeki iki insanın birbirine uyum çabasına zaman tanıyın!
Unutmayın ki, her iki cinsiyet de evliliğe farklı umut, hayal ve beklentilerle başlıyor.
Kadın belki eşi işinden geldiğindeki romantik yemeği hayal edip tüm gününü o masayı, yemeği hazırlamaya vermiş oluyor. Geldiğinde tüm emeklerinin görüldüğü güzel duygularını göreceği bir eş bekliyor. Fakat işinde kötü bir gün geçiren eş, hazırlanan yemeğin bile farkında olmadan hemen kendini koltuğa atıyor. Ya da erkek eve geldiğinde güzel bir yemek, sıcak bir karşılama ve bir yaşam düzeni bekliyor. Fakat eşi o kadar işine gömülmüş durumda ki, ne eşinin geldiğini görüyor, ne de ilgili olup muhabbet ediyor.
Özellikle evlenmeden önce birbiriyle yaşama deneyimi olmayan çiftler için durum biraz daha sürpriz olabiliyor. Yeni bir ev, yeni bir insan, yeni alışkanlıklar, beğenilen farklı yemekler, diziler, filmler... Farklılıklar her ne kadar insanları birbirine yakınlaştırır, heyecan yaratır desek de, bazen bu durumlar çok büyük problemlere sebep olur.
GELİŞMEYE KARŞI ANLAYIŞLI VE AÇIK OLMAK ÖNEMLİ
Her ne kadar birbirinize delilerce aşık olsanız da bazı şeyleri görmezden gelebilseniz de bazı durumlar, belli zamanlarda görmezden gelemediğiniz bir hal alıp büyük sorunlar çıkarır. Evlilik her ne kadar çok güzel bir aşama olsa da her gelişim süreci gibi aşılması gereken zorluklar da var. Bu zamana kadar hep önceliğiniz kendi istek, hayal ve beklentilerinizdi.
Evlilik belki sizin kendinizi ikinci plana attığınız, karşıdakini memnun etmeye çalışma durumuna dönüştü ve kendinizden uzaklaştınız veya omuzlarınızda artık çok büyük yükler varmış gibi hissediyorsunuz.
İşte evliliklerin kötü gitmesinin en büyük sebepleri de tam olarak bunlar, yanlış beklentiler ve inançlar! Bazen sorun sadece eşinizde değil de üstlendiğiniz sorumluluklarda ve eşinizden beklentilerinizde olabilir. Eşimizi gerçekleştiremeyeceği beklentilere ve karaktere sokmak, hem onun hem sizin için zorlayıcı olacaktır.
Bundan dolayı en önemli adım da birlikte değişmeye, büyümeye, gelişmeye, anlayışlı olmaya açık olabilmek.
EVLİLİĞİNİZDE ŞU SORULARA YANIT ARAYIN!
Yaşanan sorunlar sonrası boşanmayı gündeme almadan önce birlikte şu soruları cevaplandırmalıyız: Evlendiğinizden beri neler farklılaştı? Siz ve eşiniz nasıl değişimler gösterdi? Olumsuz anlamda giden bu durumları nasıl değiştirebiliriz? Boşanmak artık belirli bir çözüm olmadığında ortak bir paydada buluşulmadığında alınması gereken en zor kararlardan. Peki ayrılık öncesi çaba gösterilmesi gereken şeyler var olabilir mi? Bu durum için yeterince fedakarlık gösterildi mi? Ya sadece sorunlu olan tek şey yanlış bakış açıları ve inançlarsa..
KULLANMANIZ GEREKEN “SİHİRLİ ÜÇ KELİME”
İki yetişkin olarak ortak bir dünya kurarken sabır, anlayış ve gayret sözcüklerinin anlamı çok önemli. Yeni bir dünyayı meydana getirmek, yeni bir yuva oluşturmak, karşılıklı mücadeleyi gerektirir. Bunun için her iki tarafın da birbirine zaman tanıması, anlayışla yaklaşması ilişkinin devam etmesi açısından hayati önem taşıyor.
MUTLU BİR EVLİLİK İÇİN 7 ÇÖZÜM ÖNERİSİ!
1- Önce siz kendinizi değerlendirin
İlk önce aynayı kendimize çevirmemiz gerekiyor. Evlilik benim için ne anlama geliyordu? Bu beklentilerim gerçekçi mi ve yeterince karşılandı mı? Hiçbir şey beklediğiniz gibi gitmedi mi? Yoksa ufak tefek durumlar mı sıkıntı çıkarıyor?
2- İki şey hariç her sorun çözüme kavuşabilir
Evliliğinizde temel sorunlar nedir, bunu öncelikle kendiniz bulmaya çalışın. Şayet şiddet veya aldatma gibi durumlar yoksa bazı değişim ve dönüşümlerle evliliği kurtarabilmek mümkündür.
3- Suçlayıcı ifadelerden uzak durun
Sağlıklı olmayan ilişkilerde en büyük eksiklik iletişimdir. Evlilikte en önemli noktadır iletişim halinde olmak. Temel yanlışımız kendi içimizde düşündüklerimizi eşimizin anlamasını beklemektir. Hissettiğimiz her duygu ve düşünceyi anlaşılmak için aktarmanız gerekiyor. Tabii bunu yaparken "Sen şöylesin, böylesin" şeklinde suçlayıcı bir dille değil de kendi açınızdan "Bu durum benim şöyle hissetmeme yol açtı" gibi bir dil daha çok anlaşılmanızı sağlar.
4- Bireysel zamanlara saygılı ve anlayışlı olun
Dönem dönem bireysel vakitlere ihtiyaç duyabilir veya arkadaşlarınızla ayrı planlar yapabilirsiniz. Bu korkutucu değil aksine sağlıklı bir durum. Herkes buna ihtiyaç duyar. Tabii birlikte yapmaktan keyif duyacağınız şeyler de bireysel yapmaktan keyif alacağınız şeyler de olacak. Karşılıklı saygı her şeyi çözer.
5- Eşinizle ayrı uyumayın!
Aldatma ve şiddet olmadıkça kavga ettiğinizde, sorun çıktığında ayrı uyumayı alışkanlık haline getirmeyin. Bu cezalandırıcı sistem ancak birbirinizden uzaklaşmanıza ve bazı durumların çıkmaza girmesine yol açar.
6- İlişkiyi canlı ve heyecanlı tutmak sizin elinizde
Doğadaki her şey gibi insanlar da değişir ve dönüşür. Bu değişim olumsuz bir şey için değil de aslında canlılık için gereklidir. Bu durumu "Heyecanımız bitti, her şey değişti" şeklinde yorumlamayın. Tabii ki bu durumu canlandırmak adına arada heyecanlı etkinlikler düzenleyebilirsiniz. Ama bu tür değişimler sizi umutsuzluğa sürüklemesin, bu olması gereken olağan bir değişimdir.
7- Sevgili olduğunuz anlarda ki, yaşadığınız güzel duyguları unutmayın
Yaşadığınız durumun ismi evlilik değil de sevgililik olduğunu düşünebilirsiniz. Birbirinize sevgililik dönemindeki gibi davranın. O zaman neye karşı özlem duyuyorsanız şimdi de o şekilde hareket edin. Her şeyin başladığı günlere, mekanlara, etkinliklere dönmek size geçmişin mutlu anlarını hatırlatırken, aştığınız güçlükleri de fark ettirip birlikteliğinize olan inancınızı tazeleyecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.