Yılmaz TAŞÇI

Yılmaz TAŞÇI

Doğru ok olup yol almak

Doğru ok olup yol almak

Mesele yay olup elde kalmak değil, doğru ok olup yol almaktır…

İnsanın yaşantısında, bütün iş ve davranışlarında dinin emirlerine, aklın ve ilmin kanunlarına göre hareket etmesi kişinin doğru insan olabilmesinin ve hayatı doğru yaşamasının öncelikli kuralıdır.

Lokman Hekim’e sormuşlar:

Siz bu hale nasıl geldiniz?

-Doğru konuşmak, emaneti muhafaza etmek ve boş şeylerden uzak durmakla cevabını vermiş.

İnsanların karakterleri ahlaki değerlerle şekillenir. Ahlaki değerlerin ve erdemlerin yitirildiği, doğruluk ve güvenilirlik gibi soyut olan kavramlardan uzak kalınmış/ unutulmuş bir hayatın insanlığa mutluluk ve huzur getireceği asla düşünülemez.

Asırlar öncesinden bize anlatılanlara göre Müseyleme-i Kezzab’ın en büyük nişanesi ve küfrünün sembolü ‘’yalan’’ olurken, Hz. Ebu Bekir’in imanının yanında “doğruluğu” en büyük nişanı olmuştur.

Peygamberimizin: “Bir Müslüman yalan söylemez, yalanı ancak iman etmeyen kimse uydurur” derken, acı da olsa gerçekleri söylememizi isterken dikkat çektiği noktalar, münafıklık alametlerinden biri olarak yalan söylemeyi göstermesi ve bu konuda takındığı tavırlarda asla gözden kaçmamalıdır.

Emrolunduğumuz gibi doğru olmak adına, tabi ki tüm bunların söylemde değil, eylemlerde hayat bulmasıdır esas olan.

Yükü dürüstlük olanların gücü düşse de, başı düşmez diye güzel bir söz vardır.

İnsan topluluklarının korunmaya, adalete ve sağlıklı düzenli bir yaşama ihtiyacı vardır.

Doğru davranmak, dürüst olmak vefayı, güven duygusunu, insanların birbirine olan bağlılığı, sevgi ve saygıyı beraberinde getirir ve kişiye onur ve şeref kazandırır.

Doğru davranmak, insanın bütün davranışlarını belirleyen ve değerlendiren bir ölçü konumundadır.

“Az da olsa varsa aşı,

Taşıyorsa kavgasız bir başı,

Doğruluk olmuşsa yoldaşı,

Asil bir duruşu, bakışı, anlayışı, mutlu kılar iki cihanda insanı…”

Konfüçyüs, öğrencilerine:

-Size erdemin birinci, dürüstlüğünde ikinci önemli şey olduğunu söylesem, dahası her iki sözcüğünde doğru söylemek olduğunu anlatsam bana bu sözcüklerin ne anlama geldiğini açıklayabilir misiniz?

Öğrencilerinde biri şöyle cevap verir:

-Sanırım erdem, insanın kendine doğruyu söylemesidir. Buna göre de dürüstlük başka insanlara doğruyu söylemek anlamına gelir…

Sonuç olarak Celaleddin Rumi ne güzel söylemiş:

“Doğru olsam ok gibi yabana atarlar beni 
Eğri olsam yay gibi elde tutarlar beni 
Ne doğruyu aç gördüm ne eğriyi tok 
Eğri yay elde kalır, menzil alır doğru ok”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yılmaz TAŞÇI Arşivi