Yılmaz TAŞÇI

Yılmaz TAŞÇI

Hayat dar olsa da ümitlerimiz geniştir

Hayat dar olsa da ümitlerimiz geniştir

“Güçlü bir nedeni olan herkes, her türlü ‘nasıl’a katlanabilir. “Viktor Frankl

Yaşadığımız hayat bizler için bir imtihan/imtihana hazırlıktır.

Her insanın kendi zihin ve gönül dünyasında yaşadığı, hayalini kurduğu dünyanın ne kadar kırılgan olduğunu salgın ve sonrasında yaşananlar tüm insanlığa gösterdi ve göstermeye de devam ediyor. İnsanlığın; İyimserlik, umut, direnç, psikolojik dayanıklılık, öz saygı vb. İhtiyaçlarının arttığı kırılgan bir dünyadayız.

 Bu kırılganlığın üstesinden gelmek isteyenler için;

-Umut Sahibi Olmak, Uyum Becerileri yüksek biri olabilmek ve bunları hayata geçirebilmek,

-Ufuk Sahibi olup, Ubudiyet Bilincinden de kopmayacak bir yaşam felsefesine sahip olmak geçmiş dönemlerde olduğu gibi, günümüzde hatta gelecekte de canlılığını koruyacaktır

Bu anlayıştan ve becerilerden kopuk hayat yaşayanların karşılaşacağı problemlerden biri Öğrenilmiş Çaresizlik olurken diğeri de buna bağlı gelişecek Psikolojik Sağlamlık beceri kaybı olacaktır.

Köpek balığı ile yapılan konumuzla ilgili bir çalışmayı duymuşsunuzdur.

Seligman koca bir havuzun içine aç bir köpek balığı ve bir kaç küçük  balığı, aralarına set çekecek şekilde cam bölmelerin arasına koyup balıkları serbest bırakıyor.  Köpek balığının küçük balıklara saldırmasını bekleyen Seligmanın istediği oluyor fakat köpek balığı, küçük balıkları yemek için yaptığı her saldırıda aradaki cama çarparak geri savruluyor. Bunu defalarca yapan köpek balığı en sonunda balıklara yönelmeyi bırakıp kendi  etrafında dönmeye başlıyor.

Deneyin ikinci kısmında ise Seligman, arada ki camı kaldırıp köpek balığı ve küçük balıkların hareketlerini izliyor. Cam kalktıktan sonra köpek balığı kendi alanından ayrılmıyor ve de küçük balıklar yanından geçmesine rağmen onlara saldırmıyor.

Köpekbalığı trajikomik bir  şekilde, açlıktan ölmesine rağmen balıklara saldırmıyor.

Seligmanın "Öğrenilmiş Çaresizlik" olarak adlandırdığı bu durumla  hayatımızın birçok yerinde karşılaşabiliriz.

"Ne yaparsam yapayım bir şey değişmeyecek" temel inancıyla öğrenilmiş çaresizlik içinde olmak, psikolojik sağlamlığı düşürebiliyor.

Böyle bir durum karşısında öğrenilmiş çaresizlik girdabından çıkılmazsa,  insanların psikolojik sağlamlıklarının da düşmesiyle beraber karşılaşacağımız birçok problemle hem kişiyi hem de yakın çevresindekileri olumsuz etkileyeceği gözlerden kaçmayacaktır. Kişi çaresizlik ve psikolojik sağlamlık kaybı sonrası yalnızlaşmakla, kendine ve toplumuna yabancılaşmakla kalmayacak, başkalarını bu istenmeyen durumlarına karşı kalkan olarak görmek isteyebilecektir.

Psikolojik sağlamlık yıllar içinde kişiye özgü olarak değişebilen, artıp azalabilen bir özelliktir.

Psikolojik sağlamlığı geliştirmek için yapılabilecek en önemli şeylerden birinin amaç belirlemek ve bu amaca ulaşmak için bebek adımları ile denemeler yapmanın konunun uzmanlarınca dile getirildiğini görmekteyiz.

Seligman’ın bu tür olaylara karşı sunduğu yaklaşımına göre insanın yaratıcılık, umut, cesaret, bilgelik, sorumluluk gibi olumlu taraflarını öne çıkarmasının ve değer içerikli çalışmalarla bu yönlerini geliştirmesinin faydalı olabilecek uygulamalar arasında olduğunu söyleyebiliriz.

-Her türlü zorlukla mücadelede önce Rabbine sonra kendine güven duymak,

-Başarı adına şimdi ve gelecekte umudunu kaybetmemek,

-Hedefine ulaşmak için sabırlı olmak

- Yaşayacağı Problemler karşısında esnek tavırlar sergileyebilmek ve uyum göstermek.

-Sosyolojik, Psikolojik ve Biyolojik saldırılara karşı kadim kültürümüzde yer alan önerileri ve İslami tedbirleri hayata geçirmekte bir o kadar önemli olacaktır.

“...Ey Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumdan bize bir kurtuluş yolu lütfeyle!  Ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır.” ( Kehf S. 10)

- “Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ve güzellik ver! Ahirette de iyilik ve güzellik ver! Ve bizi Cehennem azabından koru.” (Bakara S.201)

-Gönül Sultanlarının her türlü olumlu /olumsuz yaşanan olaylar karşısında  “Bu da geçer Ya Hu!”  sırrı ve hakikati ile yaşamak,

-“Allah bize yeter! O, ne güzel Dost ve O, ne güzel Vekil!” ”diyebilmek büyük bir uyarı, teselli ve ilaç olacaktır.

İnsan kendisini zorda bırakan, üstesinden gelemediği ya da hayatında önemli bir kayıp yaşadığı zamanlarda sığınabileceği güvenli bir liman bulmakla yetmiyor. Hayat dar olsa da ümitlerin geniş olduğunu bilerek, sığındığı limanda sorumluluk ve imtihan bilinciyle de atacağı doğru adımlarda yaşamını olumlu yönde etkileyecek, öğrenilmiş çaresizlikten sıyrılacak, psikolojik dayanıklılık durumları sergileyebilecektir. İnancımız gereği biliyoruz ki: “Bütün zorluklar iki kolaylık arasındadır”

Mustafa Kutlu’nun tespitiyle yazımızı sonlandıralım.

‘’Cenab-ı Hak insanı, acıyla da imtihan eder, tatlıyla da, unutma. Zaman izafî bir şeydir.

Hani adam kitabına ad koymuş. Gün olur asra bedel…’’

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yılmaz TAŞÇI Arşivi