KONYA HABER
Konya
Açık
24°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,2952 %0,25
48,7903 %0,47
4.857,03 % 0,00
Ara

Pandemi Döneminde İhmal Edilmeyecek Bir Konu: “Gençlik”

YAYINLAMA:

Dünya gömlek değiştireceği zamanlarda hadiseler sakınılmaz bir kader halini alırlar…

(Albert Sorel)

Gençlerimiz,  kadim kültürümüzle ve güçlü bir mazisiyle emanet aldığımız ülkemizin kültürel değerleri başta olmak üzere, en temel değerlerini kendinden sonra gelecek nesle taşıması beklenen en önemli varlıklarımız.

Hangi dönmelerde olursa olsun gençlerimizin bozulmalarına neden olan yaşadıkları toplumdan uzaklaş(tırıl)maları, kendi toplumuna yabancılaş(tırıl)malarıdır.

Yapılan bir araştırmada gençlerin değer tercihlerinde dünyevileşme ve bireyselleşmenin yoğun bir şekilde etkili olduğu; özgür olmak, zengin olmak ve şöhret sahibi olmak gibi tercihlerinin ilk sıralarda yer alırken manevi değerlerin de son sıralarda yer aldığı görülmüştür.

Gençler arasında bilinçsiz, sosyal medya ahlakından uzak internet kullanımı her gün daha çok artmakta ve bu durum gençlerin kendi değerlerine yabancılaşmasında etkili olmaktadır. Burada ebeveynlerin ve yetişkinlerin Dijital Okur Yazarlık becerilerinin gelişmemiş olması ve bu kültürün toplumda yeterince yerleşmemesi de yaşanan olumsuzluklarda en önemli etkenlerden biri olarak karşımıza çıkmakta.

Son yıllarda yaşanan hızlı bilimsel ve teknolojik gelişme ve yeniliklerin, toplumumuzun hayat tarzını, aile yaşamını, değer yargılarını etkileyerek bazı değişimlere/dönüşümlere yol açmıştır.

İnternette sıkça karşılaşacağınız bir söz vardır: ‘Tek rakibimiz uykudur.  Biz uykunun dışında her şeyi kendi çıkarımıza kullanırız.

İkna laboratuvarları kuran Google başta olmak üzere, insanları ikna edip çeşitli şekillerde ilgilerini nasıl çekeriz, diye çalışmalar yapan dijital platformlar hız kesmeden çalışmalarını sürdürmeye devam ediyor.  Bütün bu olanlara yönelik hassasiyet boyutları farklı da olsa toplumun değişik katmanlarınca iyileştirmeye yönelik çalışmalar da yapılmakta/gayret gösterilmektedir.

COVID 19 Pandemi süreci ile çok daha belirgin hissettiğimiz, sahip çıkılmazsa şahsiyet olmanın ötesinde bireyselleşme yolculuğuna yönelen/yöneltilen bir nesil bizi bekliyor olacak. Yeni normalde(!) önlem alınmazsa, ciddi gençlik politikalar geliştirilmezse, yüz yüze eğitime verilen ara uzatıldıkça dijital çağda kendi toplumuna yabancılaşmış bir nesille karşılaşmak sürpriz olmayacaktır.

Eflatun “Devlette” Bir şeyin erdemi o şeyin kendine özgü görevini yerine getirmesini sağlayan niteliktir der.

Bilgelik-cesaret-ölçülülük ve hakseverlik erdemleri de insanın yapmak zorunda olduğu şeyi yani “yaşamayı”  iyi yapmasını sağlar.

Tarih sahnesinden bir örnek verelim: Macar Kralı Matthias Corvinus’un kütüphanesindeki Macar Musiki Külliyatını Topkapı’ya Kanuni getirtti. Bu gün dünya, ilim dünyası bu eserden faydalanıyorsa, Kanuni’nin sayesindedir. Niçin bu örneği verdik diye sorulabilir, cevabımız şu olacaktır: Bu bir ideal genç yetiştirme, eğitim vizyonu meselesidir.

Ülke olarak en büyük kazancımız Özverili, fedakâr, çalışkan, dürüst bir gençliğe sahip olmamızdır.  COVID Süreci başta olmak üzere, hangi koşullar içerisinde olursak olalım, olumsuz şartlara rağmen feda edeceğimiz tek bir gencimiz yoktur. Unutmayalım ki Kanuni gibi gençler bu toprakların ve bize ait iklimin çocuklarıydı.

 Tüm bu gelişmelere ve yaşanacak tehlikeler karşısında neler Yapılmalı?

Bu coğrafyada yaşamak ve değerlerimizi yaşatmak istiyorsak gençlerimizi dijital dünyada kendi başlarına yalnız bırakmayacak, onların dünyasında rehber ve ışık olacak yetişkinler olmak zorundayız.

Her illetin tedavisi, sebeplerin zıddı ile olur, önemli olan bunları görebilmek ve asla umutsuzluğa kapılmamaktır.

Gençlerimize zihinsel-duygusal-davranışsal yetkinlik kazandırmak zorundayız.

Kendini tanımak, kendini idare edebilmek, sosyal farkındalık, ilişkisel beceriler, sorumluluk için karar alma becerisi vb. özelliklerle yetiştirebiliyor muyuz diye kendimize de sormak zorundayız. Önce Rabbine sonra kendine güvenen ve bu konuda yalnızlık hissetmeyen gençler yetiştirmeliyiz. Yaşanan her zorluğun bir tecrübeye olduğunu bilecek, kader düşüncelerini doğru yönde geliştiren, yaşanan olumsuzluklar karşısında özne ya da nesne mi olacak bu konuda alacağı role dikkat eden, iletişimden kaçmayan, sorunlarına yetişkinleri rahat edebilen ve birlikte çözüm arayan, çözülmeyecek sorun yoktur, inanırsak bel ki biraz zaman alır anlayışıyla hareket eden, her daim yola çıkmaya, doğru yolda olmaya, yol almaya devam eden bir gençlik istiyorsak bütün bunların sorumlusu bizden başkası olmayacaktır.

Son söz:

Genç bir nüfusa sahip olmanın en büyük avantajı;  iyi organize edilip güzel bir şekilde yönlendirilirse  o ülkenin sahip olacağı dinamizmdir. Gençlerimizi negatif toplum mühendisliklerinin kurbanı etmeyelim.  Yetiştirilecek ideal gençlikte, aranan ruhta bu topraklarda mevcuttur.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *