Yılmaz TAŞÇI

Yılmaz TAŞÇI

Semayı görebildiğin yer ne kadar?

Semayı görebildiğin yer ne kadar?

“Üstlerindeki göğe bakmazlar mı ki, onu nasıl bina etmiş ve nasıl donatmışız!

Onda hiçbir çatlak da yok.’’ Kâf Suresi 6. Ayet

Necip Fazıl Ödülleri her yıl hazırlanan tematik filmleriyle de ses getirmeye devam ediyor. 2017 yılında 'Gençlik Ruh İşidir', 2018 yılında 'Çilesiz Dava Olmaz', 2019 yılında 'Gündüz Geceye Muhtaç', 2021 yılında 'İnanç Zaferin Müjdecisidir', 2022 yılında 'Yük Kimin Omzunda?', 2023 yılında ise "Doğdu batmayan güneş" , bu yıl ise 'Güneşten başını göklere yükselt!" temasıyla hazırlanan kısa filmler yapılan ödül törenlerinde ve sonrasında sosyal medyada oldukça beğeni topladı.

Seçilen bu temalar, Necip Fazıl’ın ruh ve düşünce dünyasını yeni nesillere aktarmak, onun sanat, inanç ve ideal anlayışını yaşatmak ve toplumu bu değerlerle buluşturmayı hedeflediği düşünülerse kanaatimizce doğru seçimler yapılmıştır.

Mukaddesatı olmayan toplumların dekadansla dans etmeleri kaçınılmazdır. Dijital çağda insanımızın derin düşünme, içsel bir sorgulama ve manevi olarak yükselme arzuları birçok sebeplerden dolayı sekteye uğramaktadır.

Hakikat ve inanç temelleri sağlam toplumlar kültürlerini yaşatmayı ve korumayı da başarmışlardır. Seçilen her bir tema için herkes kendince bir amaç söyleminde bulunabilir. Biz burada özellikle son tema üzerinde duracağız.

İnsanın gerekli hallerde dünyevi bağlardan sıyrılarak ilahi hakikate yönelmesi, onun ideallerine ulaşma mücadelesine elbette katkılar sunacaktır.

Seçilen bu son tema bizlere; Atatürk’ün hastalığı birdenbire arttığı için kendisine gösterilemeyen, hakikatte (Büyük Doğu) ismini taşıdığı halde (Millî Türk Marşı) adı ile zamanın devlet reisine takdim edilmek istenen şiiri aklımıza getiriyor.

BÜYÜK DOĞU MARŞI

Allah’ın seçtiği kurtulmuş millet!

Güneşten başını göklere yükselt!

Avlanır, kim sana atarsa kement,

Ezel kuşatılmaz, çevrilmez ebet.

Allah’ın seçtiği kurtulmuş millet!

Güneşten başını göklere yükselt!

Yürü altın nesli, o tunç Oğuz’un!

Adet küçük, zaman çabuk, yol uzun.

Nur yolu izinden git, KILAVUZ’un!

Fethine çık, doğru, güzel, sonsuzun!

Yürü altın nesli, o tunç Oğuz’un!

Adet küçük, zaman çabuk, yol uzun.

Aynası ufkumun, ateşten bayrak!

Babamın külleri, sen, kara toprak!

Şahit ol, ey kılıç, kalem ve orak!

Doğsun BÜYÜK DOĞU, benden doğarak!

Aynası ufkumun, ateşten bayrak!

Babamın külleri, sen, kara toprak!...

Milletimiz ve insanlık adına; ‘’kalbi dürüst, imanı doğru bir nesil arzusunda geçen bir ömür yaşamak’’ hepimizin arzusu olmalıdır.

'Güneşten başını göklere yükseltmeyi bilen bu millet; ilgi, çaba, umut, sebat, amaç, tutkularıyla, kadim kültürüyle kazandığı kimlikle birileri tarafından yok sayıldıkça; hep var olmuştur, olmaya da devam edecektir.

Edebiyatımızda ve kültürümüzde gökyüzüne bakmak her zaman derin anlamlar taşımıştır.

Usta kalemlerden Cahit Zarifoğlu: ‘’Gökyüzüne bakmayanların kalbi daha çabuk kirlenir…’’ derken benzer düşüncelere işaret etmek istiyordu.

Geçmişte de durum farklı değildi. Oldukça geçmiş bir zamana gidersek El-Biruni (973-1048) “Benim bilimle uğraşma sebebim Ali İmran Suresi 191. ayettir” demiştir.

İlgili ayet şu şekildedir:

‘’Onlar ki ayaktayken, otururken ve yanları üzerinde yatarken Allah’ı hatırlarlar, göklerin ve yerin yaratılışı konusunda derinlemesine düşünürler de şöyle derler: “Rabbimiz, Sen bunları boşuna yaratmadın, Sen yücesin, bizi ateş azabından koru.”

Başını göklere yükseltmeyi bilen her insan, Allah’ın büyüklüğünü ve kudretini anlayabilecek aynı zamanda birçok kazanımlarda elde edebilecektir. Bu kazanımlar neler olabilir? Sorusu akla gelebilir. Gazali’ye kulak verelim:

İmam Gazali’ye Göre Göğe Bakmanın 10 Faydası Nedir?

1-Vesveseleri azaltır.

2-Hüzün ve kederi azaltır.

3-Korku vehmini giderir.

4-Allah’ı hatırlatır.

5-Kalpte Allah’ın büyüklüğünü yayar.

6-Kötü düşünceleri giderir.

7-Karamsarlık hastalığına iyi gelir.

8-Âşıkları teselli eder.

9-Sevenleri birbirine alıştırıp yakınlaştırır.

10-Ve o, duaların kıblesidir...

Şimdi güneşten başımızı göklere yükseltme zamanı…

Son sözü Hikmet ehline bırakalım. Hikmet sahipleri derler ki:

Evindeki nimet ve rahatlık semayı görebildiğin yer kadardır.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yılmaz TAŞÇI Arşivi