Yılmaz TAŞÇI

Yılmaz TAŞÇI

TİMMS 2023 -GELECEĞE GÜVENLE YÜRÜMEK

TİMMS 2023 -GELECEĞE GÜVENLE YÜRÜMEK

Su, ateş ve ahlâk dostluk kurmuşlar; dolaşırlarken birbirlerini merak etmeye başlamışlar.

Suya sormuşlar, “Kaybolursan seni nasıl bulacağız?”

Su yanıt vermiş. “Nerede bir şırıltı, çağıltı duyarsanız ben oradayım.”

Ateşe sormuşlar, “Seni yitirirsek ne yapalım?”

Ateş cevap vermiş. “Nerde bir duman görürseniz ben oradayım

Sıra ahlâka gelince, ahlâkın yanıtı şu olmuş;

Beni kaybederseniz, bir daha kesinlikle bulamazsınız.”

Bakanlığı döneminde Ziya Selçuk, 21 Ocak 2021 tarihinde katıldığı TIMSS 2019 Değerlendirme konferanstaki bir konuşmasında "Varmak istediğimiz yer, dünya sıralamasında ilk 10 içinde yer almak. Türkiye, bunu yapabilecek kabiliyete ve yeterliliğe sahiptir." Yine aynı konuşmasında: Öğrencilerin 21. yüzyıl becerilerini ölçmeye çalışan TIMSS ve diğer uluslararası değerlendirmelerin tek ölçüt olmadığının altını çizen Selçuk; eleştirel düşünce, akıl yürütme, yorumlama, okuduğunu anlama gibi birçok becerinin önemine işaret ederek, eğitimi sistemini çift kanadı olan aklı ve kalbi birleştiren bir bütün olarak gördüklerini söylemişti.

https://www.meb.gov.tr/timsste-varmak-istedigimiz-yer-dunya-siralamasinda-ilk-10-icinde-yer-almak/haber/22391/tr

Yayınlanan son TİMMS 2023 raporuyla Matematik ve Fen de Ortaya çıkan başarı sayın Ziya Selçuk’u haklı çıkardı. Türkiye akademik yönde güzel bir başarı elde etti. Ancak aklı ve kalbi birleştirme noktasında tüm dünyada durum pek iç açıcı görülmüyor.

TİMSS 2023 Raporlarında ortaya çıkan asıl önemli olan konu başlıkları dikkatlerden kaçmamalı…

-TIMSS 2023 anket sonuçlarına göre her iki sınıf düzeyinde de okullarda en sık karşılaşılan disiplin sorunlarının; küfürlü konuşma, fiziksel kavga ve devamsızlık olduğu görülmektedir.

-TIMSS 2023 verileri, TIMSS 2019 döngüsüyle karşılaştırıldığında hem Türkiye’de hem de katılımcı ülkelerin genelinde akran zorbalığına maruz kalan öğrenci oranlarında artış eğilimi olduğu tespit edilmiştir.

-Öğrenciler arasında en sık görülen akran zorbalığı; yalan söyleme, lakap takma ve dış görünüşle ilgili sözler olarak raporlanmıştır.

Geleceğe güvenle yürümek isteyen her millet genç nesillere ahlâk ve erdemleri kazandırmak, kendisine ve başkalarına saygılı olmayı öğretmek zorundadır.

Ahlak ve seciyesinin önemsenmediği hiçbir çocuk mutlu bir yaşam süremez. Okul aidiyeti güçlü, mutlu, ahlaklı çocuk yetiştirme konusu, sadece akademik yönden başarılı çocuk yetiştirmekten daha öncelikli olmalıdır.

Öğrencilerin güvenli ve sağlıklı bir öğrenme ortamında bulunmalarını tehdit eden ciddi sorunlardan birisi de zorbalık ve küfürlü konuşmadır. Yayınlanan raporlar incelendiğinde bu konuda bireysel ve toplumsal sorumluluklarımızı hatırlamak, hatırlatmak ve önlemler almak kaçınılmaz olmuştur.

Veliler çocukları ile sağlıklı iletişimi güçlendirerek, kullandığı dil konusunda ve problem çözmede rol model olarak, çocuğunda zorbalık belirtileri olup olmadığına dikkat ederek, okulla ve çocuğun görüşlerine değer verdiği büyüklerle birlikte çözüm yolları arayarak bu sorunları çözmeye katkı sağlayabileceklerdir.

Okullarımız farkındalık eğitimleri düzenleyebilir, olumlu davranışları ödüllendirmenin yanında, argo ya da küfürlü konuşmalara zamanında erken yerinde müdahalelerde bulunmalıdırlar.

Sınıf kuralları belirleyerek, küfürlü konuşma ve zorbalığa karşı açık ve net kurallar koyarak, bu kuralların uygulanmasını sağlayarak olumlu bir okul iklimine adım atabilirler.

Veli -Okul- Öğrenci Sözleşmelerinde bu konuyla ilgili açıklayıcı maddelere yer verilebilir.

Öğrencilerin duygusal ihtiyaçlarını karşılayacak gereli rehberlikler yapılmalıdır. Veli toplantılarında bu konular gündeme alınarak evdeki eğitimin önemi anlatılmalıdır.

Çocukların ve gençlerin empati, saygı ve sağlıklı iletişim becerileri geliştirmelerine destek olmak için öğrencilerin içinde aktif yer aldıkları değerler eğitimi içerikli çalışmalara ağırlık verilmelidir.

Öğrencilerin empati duygularını geliştirmeleri, sorunlarını kolayca yetişkinlerle paylaşmaları, arkadaşlarıyla sağlıklı iletişim kurmaları, birlikte sosyal, sportif, kültürel etkinliklere katılmaları bu tarz sorunların çözümüne katkı sağlayacaktır.

Güzel söz; gönül alan, onur kırmayan, hak ve doğruyu gösteren bütün sözlerdir.

Dil de insana verilen bir emanettir.

Yetişkinler olarak öncelikle davranışlarımızla öğrencilere örnek olmak, küfürlü konuşmanın dini açıdan günah, ahlaki açıdan ise bireyin itibarını alçaltan bir davranış olduğunu açıkça ifade etmek, samimi bir dille ve sevgiyle konuyu ele almak elzem görülüyor.

Problemin çözümünde konuyu bedensel, duygusal ve manevi eğitimle bütünsel bir yaklaşımla da ele almamız gerekmektedir.

“Her söylediğinizin yanında bir gözetleyici (melek) vardır…” (Kaf, 18)

“Edeple gelen, lütufla gider” der Aziz Mahmut Hüdayi

Eskiden dergâhların kapılarında “Edep Ya Hu” yazılı bir levha bulunurmuş.

Bu şekilde oraya girenler edebe davet edilirler, buralara edeple girenler, lütufla çıkarlarmış.

Malumdur ki çocuklar nasihatlere kulaklarını tıkarlar, örneklere gözünü açarlar…

"Eline, Beline, Diline Sahip Ol" anlayışı geçmişte nasıl hayat bulduysa günümüzde de hayat bulması mümkün.

Yeter ki aklı, kalbi ve ruhu birlikte ele alalım.

Şairin dediği gibi “Ne yüzünde bir gölge, ne dilinde sitem var” denilen insanlardan olmayı öncelikle kendimiz başaralım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yılmaz TAŞÇI Arşivi