Bu haftanın gündemi;

AK Partili basın sektöründen gelen kadın milletvekili gittiği Avrupa ülkesinde yediği ıstakozun resmini paylaşması…

Muhalefet bununla uğraşırken, yine AK Partili dizi oyuncusu milletvekilinin 562 bin TL fiyatı olan saatiyle yaptığı "Milletin aslı biziz" paylaşımı.

Belki bu vekillere ve AK Parti’ye göre bunlar çok normal şeyler.

Çünkü bu tür hareketler sadece bu milletvekilleriyle ilgili değil ki, başta belediye başkanlarının birçoğunda ve yakın çevresinde, birçok milletvekilinde, danışmanlarda, hatta bürokratlarda, bu durumu hep gördük, bundan sonra da görebiliriz.

İktidar partisinde, bunlara vatandaş ne diyor diye sormak, vatandaşı anlamak, bunlardan ders çıkarmak maalesef yok.

Değerli dostlar biz bu şımarıklılığı gördüğümüz için daha önce köşemizde yazmıştık. Bunun sebeplerini araştırmak gerekirken maalesef bazı densizler yazımıza siber saldırı yapmıştı.

Saldırıya uğrayan yazımızın bir bölümünü buradan tekrar yazmak istiyorum. "Beyler, bu millet ne ekonomik sıkıntılar gördü, seçmen ekonomik sıkıntıdan rahatsız değil, bizim insanımız ayağını yorgana göre uzatmasını, bu vatan kurtulacaksa kuru ekmek yemesini de bilir. İnsanlarımız bu sıkıntılı günde iktidar partisinin ve belediyelerin tavrından, israfından, şımarıklığından, rahatsız".

Yazımızın başka bir bölümünde ise "Emekliler oy vermemiş. Emekli oy vermediyse neden oy vermedi biliyor musunuz? Emekliler emekli maaşının düşüklüğünden değil ücret tespitlerindeki çifte standarttan rahatsız, birilerine kesenin ağzı açılırken emeklileri banka promosyonlarına mahkum edip dalga geçilmesinden çok rahatsız" diye yazmıştık.

Bizim o gün yazdıklarımız bu günün gündeminde.

+++++

Ardından İran, İsrail’i vurdu. Arkasından “İsrail, İran’ı vurdu mu vurmadı mı?” ve “Bu saldırılar 3. Dünya Savaşı’nı başlatır mı? tartışmaları…

İnanın bu yazılanlar konuşulanlar tam bir deli ya da cahil saçmalaması.

Bu saldırılar bir Siyonizm oyunu. Katil İsrail'in üzerindeki tepkileri yumuşatmak ve Siyonizm çok iyi anlaştığı İran'ın İslam dünyası üzerindeki etkisini artırmak için düzmecesi bu.

3.Dünya Savaşı falan çıkmaz. Çıkarsa 4. Dünya Savaşı çıkar çünkü 3. Dünya Savaşı yıllardır devam ediyor.

+++++

Bugün, bu hafta yazmak istediğimiz “Milli Görüş nedir, Milli Görüş niye kuruldu?” sorularıyla yazımıza başlamak istiyorum.

Bu soruya verilecek ilk cevap, tabii ki Siyonizm’le mücadele etmek için kuruldu olacaktır.

Milli görüşün kurucusu Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Siyonizmle mücadeleyi tüm vatansever, inançlı insanların Milli Görüşü hayat felsefesi yapması halinde başarıya ulaşılabileceğini bizlere yıllar önce anlatmaktadır. O yıllarda, Milli Görüş Hareketine gönül verenler Tek Dünya Devletini ilan eden Siyonizm’e karşı, hakka ve adalete dayalı “Yeni Bir Dünya” devleti kurma mücadelesini vermeliler demişti.

Milli Görüş sevdalısı olduğunu söyleyenlerin hangisi bu mücadelenin içindeler? İşte buna bakmak lazım.

Milli Görüş; bir İsrail Projesi olan Gazze zulmünü bitirmek için kurulmuştu. Bunu da hatırlatmak isterim.

Milli Görüş; Siyonizm’in Büyük Ortadoğu Projesini gerçekleştirmek için yaptığı Irak’ı işgal etmesine, Sudan’ı parçalamasına, Yemen’de, Libya'da at oynatmasına, Suriye’yi paramparça etmesine hayır diyebilmek için Müslümanların “İslam Birliği” projesiyle yeniden tek yumruk olabileceklerine dair umut hep diri tutulsun diye kurulmuştu.

Tabii ki bunu da hatırlatmak isterim.

Milli Görüş; Siyonizm’in, eşcinsellik, nikâhsız beraberlik, aldatmanın normalleştiği, ahlaksız TV diziler ve filmler, İstanbul Sözleşmesi doğrultusunda çıkartılan kanunlarla aile politikaları yönlendirilmesin diye, ailemiz ve neslimiz muhafaza edilsin diye kurulmuştu.

Peki bu konudaki fikriniz.

Milli Görüş; “Faizsiz bir ekonomik sistem” kurulsun da demişti. Milli Görüş, bir partiyle, bir şahısla değil, Siyonizm’le mücadele etsin ve onun alternatifini oluştursun diye kurulmuştu.

İşte tüm bu nedenlerden dolayı Milli Görüş tam da bugünler için kurulmuştu.

Ben de bu bilgiler doğrultusunda buradan sesleniyorum.

Tüm Milli Görüş sevdalıları ve bu sevdalıların parti genel başkanları, lütfen üzerindeki bu tarihi sorumluluğu yerine getirin.

Günlük kavgalardan, iç ayrışmalardan, yanlış strateji ve ittifaklardan, geçmiş kavga ve gürültülerin hesaplaşmalarından uzak durun.

Milli görüş özünü iyi kavrayın ve bu yolda gerekeni yapın.

Çünkü; Birlikten kuvvet, ayrılıktan felaket doğar.

Huzurlu sağlıklı günler dileğiyle.