Yücel KEMANDİ

Yücel KEMANDİ

EĞİTİMDE ASIL MESELE

EĞİTİMDE ASIL MESELE

Cumhuriyet tarihi boyunca eğitimle ilgili söylenen, yazılan ve çizilenleri hatırlayınca bunların pek çoğunun gerçekleştirdiğimizi söyleyebiliriz.

Ancak bu konuda yapacak daha çok işimizin olduğunu da bilmemiz gerekir.

Cumhuriyetin ilk yıllarından beri eğitimle ilgili büyük hayallerimiz vardı. Son yirmi yılda fiziki altyapıda bu hayaller büyük ölçüde gerçekleşti.

Her ne kadar birçok yanlış yapılmış olsa da bilgiye erişim konusunda çok yol aldığımız da gerçek.

Eksiklerimiz kalite, liyakat ve öğretmen yetiştirmedeki yanlışlıklar.

Cumhuriyet döneminin büyük bir bölümünde Sınav ve Diploma odaklı eğitim yapılanması, eğitimde yapılmak istenen birçok projeyi doğmadan bitirmiş.

Bunlardan en önemlilerinden biri, açtığımız 210 üniversiteyle nerdeyse isteyen herkesi diploma sahibi yaptık da ne oldu? Diplomalı işsizleri çoğalttık, ara elemanlarını yok ettik.

Köy Enstitülerini, Öğretmen Okullarını, Eğitim Enstitülerini önce siyasallaştırdık sonra kapattık, öğretmen yetiştirmeyi sadece üniversitelere bıraktık sonuçta bugünlere geldik.

Zorunlu eğitimin önce 8, sonra da 12 yıla çıkartılmasının amacı neydi?

Üretimin artması, yaşam kalitesinin yükseltilmesi ve en önemlisi de işsizliğin azaltılmasıydı!

Peki bunu yapabildik mi?

Maalesef yapamadık.

Okul binası yapımında sayısal anlamda çok yol kat ettik. Sonuç, ülkemizin geleceği için ne istediysek tam tersi oldu.

En büyük darbeyi de mesleki eğitim aldı. Kalifiye eleman sayısında hızla düşüş yaşandı, yaşanmaya da devam ediyor…

Sonra da saç baş yolduk. Nerede hata yaptık diye hindi gibi düşünmeye başladık.

Yapılan bir araştırmaya göre bugün okumuşlar okuduklarına bin pişman.

Neden ayda yüz bin TL maaş alan kaynakçı, elektrikçi, tırnağı, inşaat ustası vs. olmadım diyor.

En büyük hayalimiz olan diploma ve yabancı dil önemini kaybetti,

Yıllar önce; bir eğitimci ne demişti, "Bir anne, babanın çocuklarına bırakacağı en iyi miras eğitimdir.”

Peki bunu becerebildik mi?

Maalesef,

Bu, dün böyleydi, bugünkü tüm gelişmelere rağmen yarın da farklı olmayacaktır.

Çok mu karamsarım?

Kesinlikle hayır.

Aklın ve bilimin olmadığı hiçbir başarı, mutluluk ya da kazanç sürdürülebilir olmaz.

Bugün diplomalı işsizlerin ve okuduklarına bin pişman olanların sayısı zirveye ulaştı.

Peki kabahat eğitimde mi yoksa eğitim sisteminin yanlış kurgulayan eğitimi yaz boz tahtasına çeviren bizde mi?

8 yıllık kesintisiz eğitim tutmadı, kaldırılması doğru muydu? Kaldıranlara göre doğruydu.

Peki 12 yıllık zorunlu temel eğitim uygulanmaya başladığı tarihten beri iyi bir vatandaş, ahlaklı bir insan, mutlu gençler yetiştiriyor mu?

Bu sorulara evet diyebilmek eğitimi ve ülkemizi tanımamaktır.

Bundan sonra zararın neresinden dönersek kar mantığıyla sınav ve diploma için eğitim modelinden vazgeçmemiz gerekir.

Bu yeter mi? Elbette yetmez.

Öğretmen yetiştirme mutlaka ele alınmalı idealist öğretmenler yetiştiren eski öğretmen yetiştiren okullar derhal açılmalıdır.

Çünkü bu yanlışta ısrar ediyor, sadece müfredat değiştirerek bu meseleyi çözdüğümüzü zannediyoruz. Bu da sadece zaman kaybıdır. Sonra da tüm değerlerimiz altüst oluyor kalkınmada geri kalıyoruz.

Buradan eğitimin başındakilere 45 yıllık bir eğitimci olarak hep yazdım, şimdi tekrar yazıyorum.

Değerli yöneticiler; İnsan gücü ve istihdam planlaması yapmak, üretim odaklı eğitime yönelmek, ilgi, yetenek ve hayalleri merkeze alan bireysel eğitimi öne çıkartmak o kadar zor mu?

Yok, çok kolay,

Peki hala niye yapmıyorsunuz?

Yoksa birileri yapmak istediklerinizi size yaptırmıyor sizde olan bitenlere sadece seyirci mi kalıyorsunuz?

Taşın altına hep birlikte elimizi koymanın zamanı hâlâ gelmedi mi?

Bunu çocuklarımızın ve ülkemizin geleceği için değil de ne için yapacağız?..

Eğitimdeki yanlışları defalarca buradan bıkmadan, usanmadan sabırla anlatmaya devam edeceğim.

Eğitim konusunda ne istediğimizi biz tam olarak anlatamadığımız için birileri istediklerini bize dayatıyor ve içinden çıkılamaz hale getiriyorlar…

Yazının özeti; "Eğitimde asıl mesele çocukların kalbine ne koyduğunuzdur. Çocuklarımızın kalbine Allah ve Peygamber sevgisini, vatan ve millet sevgisini yerleştirmeli; bu yolda bilinçli öğretmenler eliyle yeni dünyanın ve lider Türkiye'nin gençlerini yetiştirmeliyiz." (Prof. Dr. Necmettin Erbakan)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
16 Yorum
Yücel KEMANDİ Arşivi