EROZYONA UĞRAMIŞ DİPLOMALAR
Ülkemizde 28 milyon öğrencimiz var.
Ülkemizde milyonlarca diplomalı “işsiz"imiz ya da öğrenim gördüğü alanla hiç ilgisi olmayan işlerde çalışmak zorunda kalan gencimiz var.
Tüm ekonomik zorluklara rağmen gençlerimizi okuttuk diploma sahibi yaptık ancak iş sahibi yapamadık.
Gençlerimize lise diploması verdik. Ön lisans diploması verdik. Lisans diploması verdik. Doktora diploması verdik. Ancak iş veremedik.
Diplomalı olmak çok güzel. Diplomada yazan meslekte iyi koşullarda çalışıyor olmak çok daha güzel,
İnsanlar diplomalı ancak işsiz.
Eskiden diploma her şeydi. Diploma yoksa her kapı, yüzünüze kapanırdı.
Günümüzde her diploma “altın bilezik” sandık, ancak bir kağıt parçası olduğunu geç anladık.
Diploma konusunda baskı altında kalan yöneticiler her mahalleye onlarca okul, her şehre de bir üniversite açtı. 81 ilde 208 üniversite oldu
Sonuç?
Tam bir diploma cenneti. Sonuçta erozyona uğramış diplomalar.
İşe göre diploma almamız gerekirken diplomalıya göre iş yaratmaya çalıştık,
Oldu mu?
Olmadı tabii!
Ara insan gücünü yok ettik. İşverenleri çaresiz bıraktık.
Çocuklarımızı sınav odaklı eğitimin kölesi yaptık.
Buradan tüm okurlarıma tekrar sormak istiyorum. Çocuklarımızın aldığı diplomalar bir işe yarıyor mu? Eğer yarıyorsa bu kadar diplomalı işsiz niye?
Bu diplomalar gençlere bir yetkinlik ve iş kazandırmıyorsa ne işe yarıyor?
Bu durum kimin umurunda?
Maalesef kimsenin umurlarında bile değil.
Bunun çaresi yeni üniversiteler mi açmak?
Tabii ki değil.
Bir eğitimci olarak buradan yalvarıyorum.
Eğitim sistemini sil baştan yeniden düzenleyin.
Diplomanın yerini mesleki yeterlilik ve yetkinlik getirin.
Mesleki eğitime çocuklarımızı ilkokuldan sonra başlatın.
Liselerin kalitesini artırmamız gerekirken tam tersini yaptınız puan barajlarını sıfırladınız. Üniversiteyi herkesin girebileceği hale getirdiniz.
Lütfen bu konulara biraz kafa yoralım.
Üniversiteden mezun olan kaç öğrenci iş bulabiliyor sorusuna cevap arayıp çözümler üretelim.
Her şeyde örnek aldığımız Avrupa’da ve Amerika’da üniversiteye yönlendirilen öğrenci sayısı yüzde 30'u geçmiyor. Diğerleri ara elemanı yani mesleki eğitime yönlendiriliyor.
Bizde onların yaptığını yapsak gençlerimizi yetenekleri doğrultusunda kolayca iş bulabilecekleri mesleklere yönlendirsek kıyamet mi kopar?
Bu işi yapmak çok mu zor?
Yeni Milli Eğitim Bakanına ve Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum.
Basit, küçük ve milli dokunuşlarla mucizeler yaratılabilir tarihe altın harflerle geçebilirsiniz.
İkinci 100 yılda lider ülke olmak istiyorsak, gençlerimizin üniversiteye girişini zorlaştırıp ara elemanı yetiştiren mesleki eğitime yönlendirmek gerekiyor.
Amacımız çözüm önerileri getirmeden eleştirmek değildir.
Haftaya yeni önerilerimizle devam edeceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.