Son seçimden önce Ekrem İmamoğlu, tartıştığı pazarcı esnafını şikayet sonrası esnafı gözaltına aldırtmış.

Esnafın suçu neymiş?

"PKK ile olanları istemiyoruz" demiş.

Peki İmamoğlu ne demiş?

"Sen ahlaksızsın"

Hoppala;

Neden ahlaksız?

"PKK ile olanları istemiyoruz" dediği için.

Sayın İmamoğlu’nun kime ahlaksız dendiğini öğrenmesi gerekir galiba.

Fikrini söylediği için ahlaksız denilen pazarcı esnaf Mehmet Bey daha büyük bir olgunlukla

"Bu sözleri aynen sana iade ediyorum" demiş.

Ben de PKK'yı ve PKK ile beraber olanları istemiyorum.

Bu ülkenin gerçek vatansever vatandaşlarımızın yüzde 99 nokta 99'u da PKK bölücülerini istemiyor.

Ne olacak şimdi?

Gel tüm bu insanlara ahlaksız de, dava et ve tutuklat istersen.

İşte CHP'nin umut beslediği, kendi geleceğini emanet etmek istediği, muhteşem kişi.

Acaba 6’lı ittifakı bu yüzden kaybetmiş olabilir mi?

Çünkü bu ittifak tıpkı İmamoğlu gibi hiçbir zaman halkın gerçek ihtiyaçlarından, hassasiyetlerinden haberdar olamadı.

Halkı hep cahil hiçbir şeyden anlamayan olarak gördüler.

Bu oluşum içerisindeki Saadet Partisi de eski oylarını çantada keklik gördü ancak olmadı. Çünkü yaptığı büyük yanlıştı, bu durumu o partiye gönül verenler anladı ve oy vermedi.

Ancak Sayın Karamollaoğlu gibi tecrübeli genel başkanı anlamadı.

Bunları gördükten sonra Atatürk'ün partisi olduğunu iddia edenlere ve Erbakan’ın kurduğu parti olduğunu iddia edenlere ne hale geldiler diyenlere hak verme istersen.

Millet İttifakı üyelerinin hem icraatları hem de aldığı seçim sonuçları böyle düşünenleri doğruladı.

Artık size kim inanır?

Seçim günü akşamı kendilerinin televizyonunda saat 19.10... Sandıkların yüzde 84'ü sayılmış. Televizyonda kocaman bir başlık:

Kılıçdaroğlu önde.

El insaf...

Buradan sesleniyorum, ben bu televizyon izleyicisinin yerinde olsam, kanal aleyhine "izleyicisini aptal yerine koyup, türlü yalanla kandırmaya hatta dolandırmaya tam teşebbüsten" dava açardım.

Aynı şekilde 6'lı masanın diğer ortakları da kendilerini gülünç duruma düşüren bu kanallara ve bu programı yapanlara dava açmalılar.

Günün sonunda kazananlar Cumhur İttifakı'nın kurucuları Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli ve diğer ortakları oldu.

Bir başka tarafta hiçbir şey yapmadan Meclis'te 40 koltuk kapan diğer ortaklar.

PKK ile kol kola olmasına rağmen yine TBMM'de temsil edilme hakkı kazanan malum parti.

Kaybedenler;

Yenilgiye doymayan pehlivan Kemal Kılıçdaroğlu.

Masaya bir oturup bir kalkarak hem oy hem de güven kaybeden Meral Akşener.

Hapisten çıkma umutları başka bahara kalan Apo ve Demirtaş.

Fal bakar gibi sözde anket yayınlayanlar, seçim sonunda aniden U dönüşü yapan "bağlılıklarını" bildiren malum dünya.

Bunları bile görmeyen akla ziyan bir CHP’li yöneticiler ve zihniyeti.

Bu zihniyet değişmiş mi?

Gördük ki değişmemiş.

TBMM'nin yeni dönem açılışı için Meclis'e giriş yapan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ayakta karşılanırken, Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti, CHP ve Yeşil Sol Partili vekillerin ayağa kalkmadığı görüldü.

Bu durumu kim nasıl değerlendirir bilmiyorum. Bu durumun tek bir açıklaması var. Oda bu millete yapılan en büyük saygısızlıktır.

Bu seçim hezimetinden sonra istifa etmesi gereken genel başkanlar istifa etmezlerse ben istifa edeceğim ve bunlar ile ilgili bir daha yazmayacağım.

Bugünkü yazımı yazarken, Cumhurbaşkanlığı kabinesi açıklanıyordu.

Yeni kabine ülkemize milletimize hayırlı uğurlu olsun.

Allah tüm bakanlarımıza hayırlı hizmetler yapmayı nasip etsin…