BASIN 4. güç. Kim demiş? Yoksa BASIN oyuncak güç mü? Bugün için basını takan ciddiye alan bir kurum var mı?

Ben görmedim duymadım. Gören duyan varsa haber versin.

İki haftadır Selçuklu Belediyesine, ilçede yaşayan okurlarımın isteklerini aktardım. (Konya'nın göbeğinde her gece sabaha kadar koro halinde havlayan 30 adet komşu köpekler)

Ciddiye alan yok, doğru dürüst cevap veren yok.

Yetkililerin, işimiz gücümüz köpek havlaması sanki dediklerini duyar gibiyim. Üç gün yazar sonra susar mantığıyla hareket eden bir belediye politikasıyla karşı karşıyayım.

Sayın Ahmet başkanım; politikanız buysa, lütfen bu politikamızı değiştirin. Basın susarsa, halk çaresizlikten bu köpek havlamalarına sessiz kalırsa ya da, bazı insanların kaba gücüyle halk susturulursa, sizin için esas tehlike o zaman başlar. Bunun faturası seçimlerde, şahsınıza ve partinize kesilir.

Biz köşemizde ne yazmışız, Selçuklu Belediyesi bize nasıl cevap yazmış.

"Başkanım sizi seviyoruz lütfen bir gece gelin bizim evlerin birine misafir olun, durumu kendi gözlerinizle görün. Size oy verdik, başkanımız oldunuz, bizim bu mağduriyetimizi gidermezseniz size hakkımızı helal etmiyoruz"

Selçuklu belediyesinden aldığımız cevap; “Sayın Y.... K....., Şehir içerisinde hayvan besleme veya bunlara ait çardaklar sebepli şikayetler " konulu, "57111" nolu başvurunuzla ilgili; ŞİKAYET ÜZERİNE YAPILAN KONTROLDE ADRESTEKİ KÖPEKLERİN AŞILARININ VE AŞI KARNELERİNİN TAM OLDUĞU GÖRÜLMÜŞTÜR. ÇEVREYİ RAHATSIZ ETMEMESİ VE HERHANGİ BİR OLUMSUZLUĞA SEBEBİYET VERMEMESİ KONUSUNDA GEREKLİ İKAZLAR YAPILMIŞTIR.”

Sayın başkanım; Kime ikaz yaptılar?

Köpeklere "sayın köpekler havlamayın rahatsız olanlar varmış" mı dediler?

Onlar da havlamayacağız diye köpek dilinden anlayan yetkili kişilere söz mü verdiler?

İkazı köpeklerin sahibine yaptıysanız sahibi bu köpekleri nasıl susturabilir acaba?

Bunu anlamakta zorlanıyoruz.

Orada oturan okurlarımın beklediği cevap bu değil sayın başkanım.

Beklenen cevap;

Evet bu konuyu çözdük.

Ya da; bu işi halledemedik. Köpek havlaması devam edecek. Başınızın çaresine bakın.

Sayın başkanım, çevre sakinleri hâlâ sizden olumlu bir haber ve helalleşme bekliyor.

******

Konya'yı seviyor muyuz?

Konya dünyanın en güzel şehirlerinden, ülkemizin de gözbebeği.

Bunun farkında mıyız?

Konya’mızı gözümüz gibi, kalbimiz gibi seviyor ve koruyor muyuz?

Maalesef bunun farkında değiliz ve Konya'mızı korumuyoruz. Her yeri kırıyor, döküyor, pisliyor, kurallara uymuyoruz diye cevap vermek istiyorum.

Siz ne dersiniz?

Farkında olsak belediyelerimizin onca temizlik çalışmasına, yatırımına rağmen her yeri pisler kırar döker miyiz?

İsterseniz biraz vakit ayıralım Kültürpark’tan başlayıp, parklardaki oturduğumuz yerlere bakalım, verdiğimiz zararları görelim.

Konya’mızı sevmiş olsak, sokaklara, yürüyüş yollarına her tür atıkları atar mıyız?

Konya’mızı sevmiş olsak, her yerde yer içer pisliği bırakır mıyız?

Konya’mızı sevmiş, güzelliklerin farkında olsak, parklardaki ağaç ve çiçekleri, parklardaki oturduğumuz bankları kırar, parçalar, her yeri pislik içinde belediye temizler diye bırakır mıyız?

Konya’mızı sevmiş olsak, kameriyelerin neresine oturulur öğrenir oraya oturmaz mıyız?

Konya’mızı sevmiş olsak parklardaki WC’leri kullanılamaz hale getirir miyiz?

Biz böyleyiz sayın belediye başkanlarım.

Değerli okurlarım, kabul etseniz de etmeseniz de bunları yapan biziz.

Peki siz nasılsınız sayın başkanlarım?

Sizler Konya’mızı seviyor ve kalbiniz gibi korumak istiyorsunuz.

Peki bu sevginiz Konya'mızı korumaya yetiyor mu?

Konya'yı sevdiğinize tüm kalbimle inandığım sayın başkanlarım.

Sizden istediklerimizin başında, sadece parklar yapmak değil bu parkları korumanız.

Parklarda belki güvenlik var ancak hiç kontrol ve yaptırım yok. Bunu biliyor musunuz?

Burada gece ve gündüz kontrol ve yaptırım olsa. Burada olanlar olmayacak dersem ne dersiniz başkanlarım.

Sokaklar her yer kedi köpek pisliği, bir evde sabaha kadar havlayan 30 adet köpek.

Bunları yapanlara biraz yaptırımınız olsa çok güzel olmaz mı başkanlarım?

Bu milletin vergileriyle yaptığınız parkları biz korumuyoruz, siz koruyamaz mısınız başkanlarım?

Cumhuriyet tarihinde Türkiye’nin dini turizme açılan penceresi dinlerin, dillerin ve medeniyetlerin yaşadığı bir şehir olduğunu bildiğimiz şehrimizi bizler hak etmiyoruz siz hak ettirin sayın başkanlarım.

MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERİMİZİ de hiç korumuyoruz.

Konya’mızı Beyt’ül Malı, Şehr’ül Emin olarak sizler korumazsanız kim koruyacak başkanlarım.

Güzel kurallar koyuyorsunuz bu kurallara biz hiç uymuyoruz ki.

Neden bir yaptırımınız yok sayın başkanlarım?

Bu alanda ateşli piknik yapmak yasaktır. Hadi canım sende.

Burada kabuklu yemiş yemek yasaktır. Olur mu canım burada yer ve yerlere de atarız.

Ağaçları da kırarız. Çiçekleri de kopartırız. Böcekleri de ezeriz.

En büyük zevkimiz parklardaki bankların sırtına oturmak, yediğimiz çekirdek kabuklarını yere atarak oturulacak yere ayaklarımızı basmak. Bankları kırıp dökmek.

Otoparklara, arabamızdaki sigara izmaritlerini dökmek diğer en büyük zevkimiz sayın başkanlarım.

Arabamızda hareket halindeyken içeride yediklerimizin, içtiklerimizin çöplerini sokaklara atmanın verdiği mutluluğu biliyor musunuz sayın başkanlarım.

Daha yazacak çok şey var ancak bugünlük bu kadar.

Özel bilgi, Konya'nın parklarında ve meydanlarında her gün toplanan sadece sigara izmaritinin 1 (bir) ton olduğunu biliyor musunuz?