Bugünlerde dikkatimizi korona vakasına verdiğimiz için, ülkemizin geleceğiyle ilgili neler yapılmaya çalışılıyor “geri planda” neler oluyor bunlar gözümüzden kaçabiliyor.

Evden çıkmadığım bu günlerde geri planda neler oluyor sorusuna cevap verebilmek için eskilerle yenileri karşılaştırmak istedim.

Öncelikle sosyal medyada dün olduğu gibi bugün de muazzam bir FETÖ-PKK dayanışmasının olduğunu gördüm.

İlk tespitim cezaevlerinin boşaltılması fikri bir FETÖ’cü tarafından dile getirilmiş, sonra onlarca PKK’lı destekçi bulmuş.

Sonra, CHP, HDP ve PKK yetkililerinin katıldığı. FETÖ’nün gözlemci gönderdiği Berlin’deki toplantı…

Toplantının ana fikri, PKK delegesinin dile getirdiği CHP nin sessiz kaldığı “Türkiye, işgalci bulunduğu Suriye’den geri çekilmelidir.” konusu

Tabii ki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının faaliyetlerini göz ardı edemeyiz. Bay başkan hiç işi kalmamış gibi, her ortamda  “Selahattin Demirtaş’a özgürlük” istiyor.

Peki neden?

Diyet mi ödüyor? Yoksa gizli ittifak devam mı ediyor?

Evet, tam da üzerine bastık.

İstanbul’u, Ankara’yı nasıl kazandıysak Türkiye’yi de öyle kazanacağız hayali var. Bugünlerde yemeyip içmeyip bu hayali gerçekleştirmenin çalışması içerisindeler. Korana onların umurunda değil.

Bu durumları görünce silahla verdiği mücadelede kaybetme noktasına gelen PKK, nasıl oluyor da siyasal alanda etkinliğini ve gücünü koruyor diye düşünmek gerekir.

Daha önce bir makalede PKK içindeki devlet ajanlarının yön değiştirdiklerini, okumuştum. Ancak o gün bir anlam verememiştim.

PKK içindeki devlet ajanları da mı var diye, kendi kendime sormuştum.

Gizli servis unsurlarından, jandarma muhbirlerinden ve köy korucuları bugün farklı bir çalışma içinde olduklarını düşünüyorum.

Buradan sormak istiyorum; FETÖ’cü polis ve savcılar, kimliklerini deşifre ettikleri gerçek devlet görevlilerinin yerine, kendi elemanlarını mı yerleştirmiş olamazlar mı?

Neden olmasın ki, malum örgütün etkin olduğu dönemlerde, FETÖ’cü polis şeflerinin ve savcılarının başlattığı KCK soruşturmasını hatırlayalım.    

O günlerde 10 binin üzerinde gözaltı yapıldığından bahsediliyordu sonra binlerce kişi tutuklandı. Tutuklananlar arasında, belediye yöneticileri, bazı yazar, akademisyenler vardı, soruşturmanın “ilerleyen” bölümlerinde, bazı tutukluların resmî kimlik taşıdıkları ortaya çıktı...

Daha açık konuşacak olursak...

Kamuoyunun “teröre karşı üstün mücadele” diye alkışladığı bu girişim, MİT’in KCK içinde kurduğu “tezgâhı” bozmayı amaçlıyormuş. Onuda “yeni anladım.

PKK içindeki bazı “devlet unsurları” gerçekten de yön değiştirdilerse ve “karşı taraf” için çalışıyorlarsa, bunlar KORANA sonrası, yarının Türkiye’si için ne gibi çalışmalar yapıyor acaba?

Bunları da ilerleyen günlerde yazmaya devam edeceğim. “Uçuk bir yazı” “Hayal” diyen okurlarım için, s akıl yürütüyorum dersem…

KORANA SONRASI FETÖ-PKK KOLKOLA.. PEKİS KİMİNLE!

Vatandaşın feryadı; “Maske bulamıyorum. Doğalgaz ve elektrik şirketi yeni uygulamayla vatandaşı kazıklıyor.”