YAŞLILIKTA BESLENMEDE NELERE DİKKA ETMELİYİZ
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 65 yaş ve üzeri bireyleri “yaşlı” olarak tanımlamaktadır. Yaşlılığın seyrine ve vücut fonksiyonlarında oluşan değişikliklere göre yaşlılık dönemleri; 65-74 yaş arası “genç yetişkinlik”, 75- 84 yaş arası “yaşlılık” ve 85 yaş ve üzeri de “ileri yaşlılık” dönemi olarak sınıflandırılmaktadır.
Her bireyin alması gereken enerji, yaşı, cinsiyeti, boyu, kilosu, hastalık durumu gibi pek çok faktörle beslenme programlarının da parmak izi gibi bireye özgü olacağı unutulmamalıdır ve bu dönemde de beslenme uzmanlarından destek alınmalıdır. Bu dönemde bireyler:
Tek tip beslenmek yerine beslenmelerinde çeşitlilikler sağlamalıdırlar.
Özellikle sabah kahvaltısı başta olmak üzere öğün atlamamalıdırlar.
Posa ve liften zengin meyve ve sebzeleri her gün tüketmeye, kurubaklagilleri düzenli aralıklarla tüketmeye çalışmalıdırlar.
Ekmek tercihlerini tam tahıllardan yana kullanmalıdırlar.
Daha az tuz tüketmeye çalışmalıdırlar. Sofrada yemeklere tuz eklemeyip; turşu, salamura, salça, konserve gibi sodyum içeriği yüksek besinleri tüketmekten kaçınmalıdırlar.
Şeker ve şekerli ürünleri çok sık tüketmemelidirler.
Ambalajlı ürünlerin tüketiminden de mümkün olduğunca kaçınmaya çalışmalıdırlar.
Yağ tüketimlerini azaltıp, margarinden uzak durmalıdırlar.
Besinlerin satın alınması ve pişirilmesi sırasında oluşabilecek risklere dikkat etmelidirler. Yemeklerinde haşlama, fırında veya ızgara pişirme yöntemlerini kullanmalıdırlar. Yağda kızartma yöntemi tercih edilmemelidir.
Yeterli miktarda su tüketmeye çalışmalıdırlar.
Sigara ve alkol kullanmamalıdırlar.
Yaşlı bireylerin çoğunda çiğneme sorunu ve yutma güçlüğü olabilir. Bu durumlarda yeterli miktarlarda enerji ve besin öğesi almalarını zorlaştırabilir. Bu yüzden çiğnenmesi güç besinlerden uzak durulmalıdır. Kıyma-sebze karışımı yemekler, köfteler, çorbalar, püreler vs. daha kolay tüketilebilir. Meyve doğrudan alınamazsa yeneceği zaman, porsiyon kontrolü sağlanarak suyu sıkılabilir ya da şekersiz veya az şekerli kompostosu yapılabilir.
Yaşlanma azami oksijen alımında ve kas gücünde azalmayla ilintilidir. Fiziksel hareketsizlik bu azalmaları hızlandırır. Diğer yandan artan vücut ağırlığı da fiziksel aktivitenin azalmasına sebep olabilir. Bu durum da bireylerde yürüme, merdiven inip çıkma gibi aktiviteleri sınırlar. Dolayısıyla bu dönemde de bireyler uzmanlarının önerdikleri süre ve türdeki egzersizlere yer vermeye çalışmalıdırlar.
Kaliteli yaşamın temellerinin çocukluk ve gençlik yıllarında hatta anne karnında atıldığı, bu çağlarda kazanılan yeterli ve dengeli beslenme alışkanlıklarının bireylerin yaşam kalitelerini artıracağı unutulmamalıdır.
Hepinize sağlık dolu bir gün diliyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.