Büyükeken: Kadın cinayetleri durdurulsun
Büyükeken, açıklamasında, “Bugün 8 Mart Dünya emekçi kadınlar günü. Bu ülkede kadın olmakla başlayan bir sürü güzel söz söylemek istiyor insan. Fakat kadın emeğinin yok sayıldığı, evde, sosyal hayatta, fabrikada emeğinin sömürüldüğü bir ortamda, 2020 yılında 300 kadın cinayetinin işlendiği, 174 şüpheli kadın ölümünün gerçekleştiği bir ülkede üzüntü duymadan, dişlerini sıkmadan, öfkelenmeden konuşmak mümkün olmuyor. Kaz Dağlarında maden ocağına karşı direnen kadınların öyküsüdür 8 Mart. Türkiye’nin dört bir yanında sahte şeyhlerin istismar ettiği o küçücük çocukların kalbindeki acıdır 8 Mart. Gecenin bir yarısı kocasının zulmünden kaçıp karakola sığınan kadına polisin: “Hadi evine ve kocana geri dön yoksa seni daha kötü döver” dediğinde yaşadığı o çaresizliktir 8 Mart. Üniversiteye giden genç kızlarımıza fuhuş yuvasında yaşıyorlar diyen üniversite profesörünün ötekileştirdiği kadındır 8 Mart. Evinde,sokakta,parkta, çalıştığı işyerinde çocuklarının gözü önünde kocası,eski kocası ya da sevgilisi tarafından katledilen kadındır 8 Mart. Kadınlar, çalışma ve toplumsal yaşamda, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile karşı karşıya. Herhangi bir sosyal güvencesi olmadan kayıt dışı olarak çalıştırılan kadınlar "ucuz emek gücü" olarak görülmekte. "Eşit değerde işe eşit ücret"den yoksun bırakılmakta. Covid 19 pandemisiyle birlikte patriarkal kapitalizmin yarattığı sorunlar derinleşmiş, pandemi kadına yönelik ekonomik, psikolojik, fiziksel, cinsel şiddeti, kadın bedeni, emeği üzerindeki sömürü ve baskıyı arttıran bir politikanın fırsatı haline getirilmiştir. Kadına yönelik şiddet de yaşamın tüm alanlarında yaygın olarak sürmektedir.Her gün en az 4 kadın katledilmektedir. Kadınlar en yakınlarındaki erkekler tarafından fiziksel, psikolojik, cinsel şiddete uğramakta, intihar denilerek son derece şüpheli ölümlerle yaşamları çalınmaktadır. Şiddet her kesimden, her meslekten, her toplumsal kesimden kadına karşı uygulanmaktadır. Cezasızlık, korumasızlık ve hukuksuzluk nedeniyle kadına yönelen şiddet konusundaki istatistikler, dünya genelindeki bir insan hakları felaketini ortaya koymaktadır. Buna karşın yaşamlarını korumak için öz savunmasını kullanan kadınlar ise serbest bırakılmak yerine, ağırlaştırılmış cezalarla cezaevlerinde yaşamaya mahkûm edilmektedir. Kadınların insanlık dışı yöntemlerle, vahşice, toplumun, devletin gözü önünde öldürülmesi ve kadına yönelik şiddetin faillerinin, eril yargı ile “tahrik” adı altında indirimlerle serbest bırakılması, şiddeti ve kadın cinayetlerini körüklemektedir. Bu yüzden kadın cinayetleri politiktir” dedi.
KESK Şubeler Platformu Adına Konya Şube Kadın Sekreteri Gönül Büyükeken
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.