Karatekin: Kadının kurtuluşu yoksulluğun yok edilmesiyle mümkündür
Ülkemizde kadınların dünya da olduğu gibi sorunlar yaşadığını belirten Atatürkçü Düşünce Derneği(ADD) Konya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Sultan Karatekin, “‘Dünya üzerinde gördüğümüz her şey kadının esridir’ diyen Atatürk’ün desteğiyle yürütülen çalışmalar sonucu kadınlarımız, diğer birçok ülkedeki hemcinslerine göre oldukça ileri bir konum elde etmişlerdir. Avrupa ülkeleri içinde ilk kez kadınlara seçme ve seçilme hakkı ülkemizde verilmiştir. Günümüzde kadınlar sosyal hayat içerisinde aktiftir. Çalışan ve üreten kadınların sayısı hızla artmaktadır. Öte yandan tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadınlarımızın pek çok sorunları vardır. Bu sorunların başında kadına yönelik şiddet, töre cinayetleri, küçük yaşta evlendirilme, gelenek ve göreneklerden oluşan toplum baskıları vb. sorunlar en önemlileridir. Sınıf eşitliği, kadının eşitliğini sağlayacak olan ön koşuldur. Kadınların rakibi erkekler değil, bütün önemli rolleri erkeklere veren sistemler, rejimler, anlayışlar ve kültürlerdir. Kadını babaya, kocaya, kardeşe veya herhangi birisine ve son aşamada devlete muhtaç olma halinden kurtarmadıkça, kadın sorununun nedenselliğini ve çözümünü öncelikle sınıfsal eşitlik mücadelesi temelinden hareket eden bir bakışla inşa etmedikçe, kadın hakları mücadelesi, genel olarak tüm kadınların kurtuluşu için verilen bir mücadele olamayacaktır” dedi.
KADIN SORUNU ÖNCELİKLE EŞİTSİZLİK SORUNUDUR
Sultan Karatekin kadın sorunun öncelikle eşitsizlik sorunu olduğuna dikkat çekerek, “Bugün Kadın sorunu öncelikle eşitsizlik sorunudur. Eşitsizlik sorunu ise öncelikle sınıf sorunudur. Birisi çözülmeden diğerinin çözümü geçici, göreceli ve köksüzdür. İnsanlar kendilerine muhtaç olunduğu sürece diğer insanları önemsizleştirir ve değersizleştirir. Mesele kadının muhtaç olma konumundan çıkması-çıkarılması meselesidir. Bu bağlamda kadın sorununun temeli öncelikle sınıfsal içerikli bir eşitlik sorunu olup, önce sınıf olarak muhtaç olmaktan çıkılmasına dayanır. Kadın erkeğin değerlisi değil, eşiti olacak, illa değerlisi olunması gerekse birbirlerinin değerlisi olacaklar. Kadının yaşadığı sorunlardan kurtuluşu cinsiyet kimliği ile ilgilidir, fakat cinsiyet kimliği üzerinden yürüyen sömürü, taciz, diğer haksızlıklar ve kötülükler öncelikle toplumsal sınıfın sömürülmesine uygunluğu ve gerçekliği ile ilgili bir meseledir. Kadının mutluluğu, erkeğin ‘adamlığı’, ‘insanlığı’ ya da ‘iyiliğine’ bağlanamaz. Erkeğin kadına lütfedecek durumda olması ve kadının erkeğin bu lütfedişi ile mutlu olması gerçekliği problemin ta kendisidir. Kadının kurtuluşu öncelikle yoksulluğun ve sömürünün yok edilmesi ile mümkündür. Sonuç olarak; geçmişi iyi okuyarak ders almak, geleceğe yönelik olarak kendini iyi yetiştirmek, eğitim hakkını sonuna kadar kullanabilmek, kariyer yapmak, ekonomik gücü elinde bulundurabilmek, bizden sonra gelen nesillere örnek olabilmek, yeryüzündeki tüm kadınların en önde gelen hedefi olmalıdır” diye konuştu
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.