Esenler Belediyesi "Vesiletü'n-Necat, Bir Şaheseri Yeniden Okumak" eserinin tanıtımını yaptı
İSTANBUL (AA) - Vefatının 600. yılı vesilesiyle 2021-2022 kültür-sanat sezonunu mutasavvıf Süleyman Çelebi'ye atfeden Esenler Belediyesi, Prof. Dr. Bilal Kemikli'nin önderliğinde Çelebi'nin "Vesiletü'n-Necat (Mevlid-i Şerif)" eseri için "Bir Şaheseri Yeniden Okumak" adlı çalışmayı hazırladı.
Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu, Prof. Dr. Sadettin Ökten Şehir Düşünce Merkezi'nde gerçekleştirilen toplantıda, mevlidin Türk toplumundaki yeri ve önemine değinerek, "Siyasi tarihimizde toplumun diniyle bağını koparmaya çalışan her türlü dayatma ve baskıya rağmen mevlitler bu bağın kopmaması için çok önemli bir araç olmuştur." dedi.
Mevlid-i Şerif'in Türk insanının hayatında da çok anlamlı bir yerinin olduğuna işaret eden Göksu, "Çünkü çıkışı Hazreti Peygamber sevgisi ve aşkıyla dolu bir söz olduğu için, nerede Peygamber Efendimizin bir hikayesi varsa orada bereketin olmaması söz konusu olamaz. Bu bereket toplumun her bir benliğine gerçekten ilmek ilmek işlenmiş ve unutulmaz bir şekilde sağlam bir bağa dönüşmüştür." diye konuştu.
Göksu, Esenler'de yeni kültür sezonunun Süleyman Çelebi'ye ithaf edilmesini önemsediklerini dile getirerek, gelecek kültür sanat sezonunu Evliya Çelebi'ye atfedeceklerini açıkladı.
- "Süleyman Çelebi'yi en iyi anlayanlardan birisi merhum Sezai Karakoç'tu"
Prof. Dr. Bilal Kemikli ise AA muhabirine yaptığı açıklamada, kültür sanat sezonu açılışının böyle bir eserle yapılıyor olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Bugün Mevlit Kandili, tam da böyle bir güne denk gelmesi de büyük bir anlam ifade ediyor. Mevlidi ve Süleyman Çelebi'yi en iyi anlayanlardan birisi merhum Sezai Karakoç'tu. Onu diriliş olarak anladı ve günümüzün manevi direnişine vesile olmasını da niyaz edelim." ifadesini kullandı.
Mevlid-i Şerif'i anlamak için iki önemli kavramın olduğuna dikkati çeken Kemikli, şu değerlendirmede bulundu:
"İlki, Saadettin Ökten hocadan alıntı. Hoca Vesiletü'n-Necat için 'milli mutabakat metnidir' ifadesini kullanmıştı. Fetret Dönemi gibi zihinlerin dağıldığı bir dönemde yazılmıştır. İktisadi, güvenlik ve siyasi açılardan problemlerin yaşandığı bir dönemde, mehdilik iddiasıyla ortaya çıkanların bulunduğu, Batıniliğin revaçta olduğu bir dönemde ehli sünnet perspektifiyle meseleye bakarak Peygamber Efendimizi merkeze alan bir düşünce, bir inanış biçimini yeniden bu topluma sunan kişidir Süleyman Çelebi. Dirlik ve düzeni sağlayan bir metin olarak, milli mutabakat metni olarak ifade edilir. İkincisi ise kurucu bir metindir. Neyi kurmuştur? Bir kültür kurmuştur, devleti yeniden kurmuştur."
Kemikli, aynı türküyü söyleyenlerin ancak bir millet olabileceği yorumunu yaparak, şöyle devam etti:
"Bizim türkümüz de Peygamber Efendimizin etrafında yazılan Vesiletü'n-Necat metni olmuştur. Din dilini Türkçeleştirdi ve mabede Türkçeyi soktu. Edebiyatımıza Peygamber Efendimiz merkezli bir şiir geleneğini bir türü sokmuş oldu. Şairler mevlit yazmak için yarıştı ve bugüne kadar 200'e yakın mevlit tespit edildiğini söyleyebilirim. Gönül coğrafyamıza da etkisi oldu. Balkanlardan Kürt İslam edebiyatına etkisi büyüktür. İlk tercümesi Rumcaya yapılmıştır, sonrasında pek çok farklı dile tercümesi olmuştur."
Kemikli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tabii ki herkes istediği gibi konuşmakta ve fikrini ifade etmekte özgürdür. Fakat çok sesliliğin olduğu yerde hakikat bazen görünmez hale geliyor. Hakikati örtüyoruz, ortak dil de kurulamıyor ve birbirimizi öteleyerek dışlıyoruz. Bir şekilde şehirli olamıyoruz. Bu tercümeden yararlanarak yeni bir şeyler yapabilir miyiz diye ümit ediyoruz. Bir dönem bu toprakları Müslümanlaştıran ve Türkleştiren metinleri bugün yeniden zamanın ruhuna uygun bir şekilde çocuklarımıza ulaştırmanın yollarını aramamız lazım. Bu kitap onunla ilgili bir çabanın ürünüdür."
Süleyman Çelebi'nin en önemli eserlerinden "Vesiletü'n Necat" (Mevlid-i Şerif), Prof. Dr. Kemikli'nin editörlüğünde farklı yazarlar tarafından yeniden okunup bugünün bilgi birikimi ve felsefesiyle kaleme alınarak "Vesiletü'n-Necat, Bir Şaheseri Yeniden Okumak" adlı eserde toplandı.
Esere Prof. Dr. Bilal Kemikli, D. Mehmet Doğan, Prof. Dr. Sadettin Ökten, Erdal Çakır, Prof. Dr. Adem Apak, Nesime Beyza Kemikli, Dr. Amet Molla Memet, Doç. Dr. Bedri Mermutlu, Murat Ak, Prof. Dr. Celal Türer, Ahmet Dağ, Prof. Dr. Vejdi Bilgin, Doç. Dr. Zikri Yavuz, Prof. Dr. Mehmet Birekul, Ayşe Şahin, Doç. Dr. Kenan Mermer, Prof. Dr. Dursun Ali Tökel, Doç. Dr. Mustafa Naci Kula, Yılmaz Şentürk, Nuh Muaz Kapan ve Ömer Faruk Yiğiterol makaleleriyle katkı sundu.
Eser, farklı disiplinlerin dil, teori ve yöntemlerinden hareketle Mevlid-i Şerif'in etrafında yeniden düşünmek, onu bugünün düşünce ve tasavvuruyla yeniden okumak, böylece güncelleyerek bugünün insanlarının dikkatine sunmak amacıyla kaleme alındı.
Kaynak:Hümeyra KARADAĞ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.