Selçuklu sanatının incisi: Tarihi İnce Minareli Medrese

Konya'nın tarihi güzelliklerinden biri olan İnce Minareli Medrese, Selçuklu Veziri Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından 1254 yılında (Hicri 663) inşa ettirilmiştir. Bu görkemli yapının mimarı ise Abdullah oğlu Kelük'tür.
Selçuklu sanatının incisi: Tarihi İnce Minareli Medrese

Konya Müze Müdürlüğü'nde görevli ve medresenin rehberliğinden sorumlu olan Mustafa Burak Ermiş, Selçuklu dönemi eserlerinin sanatın ve zarafetin doruklarını temsil ettiğini belirtti. Özellikle İnce Minareli Medrese'deki sanatsal detayları incelediğinde, Selçuklu yapılarında sıkça rastlanan süslemelerin benzersiz bir örneğiyle karşılaştıklarını vurguladı.

Ermiş, taç kapıdaki bitkisel motiflerin farklı versiyon ve uygulamalarının çeşitliliğine işaret ederek, bu süslemelerin enginar ve hayat ağacına benzetildiğini açıkladı. Ayrıca, bu süslemenin, daha çok bitki türü olarak hayat ağacını temsil ettiğini düşündüğünü ifade etti. İnce Minareli Medrese'nin 13. yüzyılın ikinci yarısına ait olduğuna dikkat çeken Ermiş, o dönemde Selçuklu sanatında doğu kökenli motiflerin etkisinde artış yaşandığını belirtti.

Sanatsal ifade ve felsefi anlam

Ermiş, taç kapısındaki hayat ağacı motifiyle ilgili olarak, bu motifin varlığın ontolojik olarak sürekli ve ebedi olması yönünde bir mitolojik ve felsefi yaklaşımın sanatsal bir ifadesi olduğunu söyledi. İslam ve Uzak Doğu felsefesinin bu motife motif olarak uygulanışını izlediklerini ve bu durumun büyük ilgi çektiğini belirtti.

UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde

İnce Minareli Medrese'nin batısında bulunan ve 19. yüzyılın sonuna kadar faaliyet gösteren bir Selçuklu medresesi olduğuna dikkat çeken Ermiş, medresenin taç kapısı, çini süslemeleri, geometrik ve bitkisel motifli taş işlemeleri ile öne çıktığını vurguladı. Bu özellikleriyle Türk-İslam sanatının önemli eserlerinden biri olduğunu ve UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer aldığını ifade etti.

Son olarak Ermiş, İnce Minareli Medrese'nin günümüze kadar ayakta kalan en önemli Selçuklu eserlerinden biri olduğunu ve yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisini çektiğini belirterek sözlerini tamamladı. Bu eşsiz eser, Selçuklu döneminin sanat ve kültürünü günümüze taşıyor ve ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunuyor.

Medresenin minaresi, kesme taşla kaplı tuğla malzeme kullanılarak inşa edilmiştir. Minarenin ön cephesi, akant yaprakları ile süslenmiştir. Bu yarı piramit formundaki minare, 12 köşeli ve gövdesi köşeli turkuaz mavi sırlı tuğladan yapılmış çift şerefelidir. Ancak, 1901 yılında bir yıldırım düşmesi sonucu birinci şerefe kadar yıkılmıştır.

İnce Minareli Medrese, Selçuklu döneminin izlerini taşıyan, tarihi ve sanatsal bir hazinedir. Sahip Ata Fahreddin Ali'nin bu özel eseri, yerli ve yabancı ziyaretçilere geçmişin büyüleyici atmosferini sunmaya devam etmektedir.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.