Uzun bisikletleriyle Avrupa ve Asya turuna çıkan İspanyol ve İtalyan ikili, Beyşehir'de mola verdi

27 yaşındaki İspanyol Jorge Perez Cebreros ve üniversiteden okul arkadaşı 26 yaşındaki İtalyan Beatrice Esposito, eski bisiklet parçalarını birleştirerek özel olarak tasarladıkları uzun bisikletlerle Avrupa ve Asya turuna çıkmaya karar verip seyahatlerine 1 Ağustos'ta başladı. Pedal çevirerek ülke ülke gezip kilometrelerce yol kat etmelerinin ardından Türkiye'ye gelen ikili Beyşehir'de, Beyşehir Bisiklet Topluluğu bisiklet evinin konuğu oldu. Bir gece otelde misafir edilen ikili, Beyşehir tarihi yerlerini de gezip yakından görme fırsatı buldu.
Jorge Perez Cebreros, tura çıkarken genel gayelerinin farklı kültürleri görüp daha çok şey öğrenmek ve gençlere örnek olup onları bisiklete binmeleri konusunda teşvik etmek olduğunu söyleyerek, “Biz hayalimizi gerçekleştiriyoruz. Gençler de hiç para harcamadan bisiklete binerek sadece geri dönüşümle bile benzer hayallerini gerçekleştirebilirler, buna inansınlar” diye konuştu.
Kendisinin Telekominikasyon mühendisliği okuduğunu, üniversiteden tanıştığı kız arkadaşının ise sosyoloji ve psikoloji okuduğunu ancak öğrenim gördükleri alanlarda çalışmadıklarını anlatan Cebreros, son dönemde bisikletleriyle konar geçer bir hayat yaşamaya başladıklarını, bir süre önce de farklı bir deneyim yaşamak için bu tura karar verdiklerini dile getirdi. Çıktıkları turun devamında Gürcistan, Ermenistan, İran ve Pakistan üzerinden Hindistan'a ulaşmak istediklerini belirten Cebreros, seyahat esnasında şehirler yerine köy ve dağ yollarını tercih ettiklerini vurgulayarak, “Büyükşehirlere gitmiyoruz. O yüzden küçük yerlerde insanlara soruyoruz ‘çadırımızı nereye kurabiliriz' diye. Genellikle ya onların bahçesinde çadırımızı kuruyor ya da bazen onlar da bizleri evlerine davet edip misafir ediyor. Sabahları istediğimiz zaman uyanıp çadırımızı topluyoruz. Günlük ne kadar pedal çeviriyoruz, bu bisikletimizden dolayı rüzgara ve karşımıza çıkabilecek yokuşlara bağlı olarak değişiyor. Bazen 20 kilometre, bazen de 50-100 kilometre gidebiliyoruz. Bazen de çok güzel bir manzara bulup orada durduğumuz ilerlemediğimiz de oluyor” diye konuştu.
Kullandıkları bisikletlerin insanların dikkatini çok çektiğini de anlatan Cebreros, “Gayelerimizden bir tanesi de buydu zaten. Çünkü insanlar sadece ‘aa bisikletteki kız ya da çocuk' diye değil de, merak edip bizleri daha çok tanımak istiyorlar. Bu bisikletleri sürmek tabii ki kolay değil, zor. Normal bir bisikletten daha ağır, ayrıca kayıkta gider gibi, rüzgar geldiği zaman arkadan geliyorsa hızlıca gidebilmemizi sağlıyor ama önümüzden geldiği zaman geri geri gidiyoruz. Rüzgar nereye götürürse oraya doğru ilerlediğimiz de oluyor” ifadelerine yer verdi.

"Türkiye bizim için çok özel"
Beatrice Esposito ise, uzun bisikletlerin kullanış olarak daha güvenli olduğunu belirterek, araçların kendilerini gördüğünde yavaşlayıp ilerlemelerine kolaylık sağladığını ifade etti. Aynı zamanda kullanım olarak bisikletlerinin çok eğlenceli olduğunu belirten Esposito, seyahat esnasında etrafı ise çok güzel bir açıdan görmelerini sağladığını yine çok fazla eşya da taşıyabildiklerini vurguladı. Esposito, rotalarında yer alan Türkiye'yi çok güzel bulduklarını ve Türk insanının misafirperverliğine hayran kaldıklarını da anlatarak, “Bu misafirperverliği diğer ülkelerde de yaşadık ama Türkiye çok özeldi bizim için. Türk insanı çok iyi. Burada güzel hatıralarımız oldu” diye konuştu.
Beyşehir Kültür, Turizm ve Doğa Derneği Başkanı Mustafa Büyükkafalı ise Beyşehir'deki bisiklet evine gelen bisikletli yabancı konuklarının her geçen gün arttığını belirterek, “Burası tam bir rota haline geldi, bisikletliler için. Dağları, yolları geçerek Beyşehir'e ulaşıyorlar ve buraya geldiklerinde biz onları misafir ediyoruz. Son konuklarımız ilginç bisikletleriyle dikkat çekiyor. Biz de bisikletlerine binerek deneyimledik. Havaların ısınmasıyla konuk edeceğimiz bisikletli sayısı daha da artacak gibi görünüyor. Neredeyse haftada iki gün konuk ağırlıyoruz” ifadelerine yer verdi.