KONYA HABER
Konya
Parçalı bulutlu
21°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3220 %0,23
48,5699 %0,43
4.830,31 % -0,55
Ara

BRAVO GÜZEL ÖLÜYORSUN

YAYINLAMA:

Sosyal medyalı modern hayat yolda mı düzülür?

Seyirci ne ister veya seyirci kimdir?

Seyircinin kim olduğunun hiçbir önemi yok, nihayetinde sen de bir seyircisin asıl önemli olan seyircinin ne istediği.

Tıpkı çocukluğumuzda izlediğimiz, ayıların dans ettiği, maymunların bakıcısına sandalye getirdiği, aslanların büyük tüplerin içinden geçtiği-hatta ip atladığı, ip cambazlarının akrobatik hareketlerle havada uçarak heyecanımızı doruk noktasına çıkardığı, AH O SİRKLERDEKİ GİBİ…

Hayat bir projenin hayata geçirilmesidir ve yaşamak bu projeyi hayata geçirirken ne yaptığımızdır.

Günümüzdeki yaşamı sorgulamayacağım elbette kimin kendini nasıl bir proje olarak hayata geçirdiği onu ilgilendirir.

Üzerinde durduğum bu projeyi hayata geçirirken bizim biz olup olmadığımız üzerinedir.

Yaşamak aynı zamanda bir seyirci rolü üstlenmek değil mi?

Seyirci rolü kendi ezberlerimizin üzerine ezberler eklemektir. Ezber dediğim elbette deneyim.

Bakış bir reddiye olduğu kadar davetiyedir.

Bakış baktığımızın bizden ne istediğini de bize söyler.

Modern yaşamda ve artık SOSYAL MEDYALI MODERNİTE “SEYİRCİ BÖYLE İSTERSE ONA GÖRE” bir proje ortaya konulma çabalanıyormuş gibidir.

Hayatını, hayatının albenisini kabul etmişsin, yani projeye “tamam” demişsin ama yaşam yolda bambaşka bir şeye dönüşüyor.

Çağımızda FAN olarak da adlandırdığımız “bakış”lar BAŞKA BİR ŞEY GÖRMEK İSTİYOR, oraya yoğunlaşıyorlar. Bir anda sanki son derece iyi ve “kanka” ya da bir anda RAKİP VE KÖTÜ KARAKTERMİŞSİN GİBİ ALGILANIYORSUN.

Senaryonu da “demek ki seyirci böyle bir şey istiyor, buna yönlenelim” diye değiştirdiğinde hayatına, aile, dost, arkadaş, sevgili vb. bağlarla kattığın fanlar ya da LİKE CANAVARLARI yani seyirciler coşuyor.

Bu dönüşüm bu kadar da kolay olmalı mı, olmamalı mı? Kime ne?

Kimse eleştirilecek nitelikte değil artık. Ya da eleştirilecek kıvamda değil mi demeliyim…

Şimdi moda SEN İYİSİN VE DAHA DA İYİ OLABİLİRSİN, KENDİNE EN İYİ YAŞAM OYUNUNU bul ve KENDİ OYUNUNU oyna.

SEYİRCİ BÖYLE İSTİYOR!

Hiç çocukluğunu yaşamamış gibi insanlar; iş hayatını, arkadaşlık ilişkilerini, eş, aile ilişkilerini mutlaka oyunla ilişkilendirmeye çabalıyor; YAŞAMI ZORUNLU BİR EĞLENCEYE-ÇOCUK OYUNUNA DÖNÜŞTÜRME ÇABASI trajik bir görsel sunuyor.

BAK REKNKLİ KALEMLERİMİZ VAR, DEĞİŞİK DEĞİŞİK KÂĞITLARIMIZ…

UÇURTMA YAPARIZ, resim çizeriz, biz her şeyi yaparız;

BİZ ÇOK EĞLENİYORUZ HADİ SEN DE GEL!

Gırtlağına kadar çaresizliğe batmış olanın ilacı her şeyi çocuksu bir oyunu çevirmek ve eğleniyormuş gibi yapmak değil de ne?..

Yolda düzülen şey: Sırasını beklerken bataklığın içinde zevke çamur banyosu yaptığını düşünenin son anlarını yaşayış biçimine alkışla tempo tutmak: BRAVO GÜZEL ÖLÜYORSUN!

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *