KONYA HABER
Konya
Açık
18°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3624 %0,44
48,5512 %0,70
4.845,64 % 0,36
Ara

Konya yöresi ve su sıkıntısı

YAYINLAMA:

Merhaba değerli dostlar, Konya, Türkiye'nin en büyük yüz ölçümüne sahip şehri olmasının yanı sıra, tarımın kalbi olarak bilinen Konya Ovası'na ev sahipliği yapar. Bu ova, yüzyıllardır bereketli toprakları ve tarımsal üretimiyle ünlü olmuştur. Ancak, son yıllarda Konya yöresi, ciddi bir su sıkıntısıyla karşı karşıya kalmıştır. Bu durum, hem tarımsal faaliyetleri hem de bölge halkının günlük yaşamını derinden etkilemektedir. Konya Ovası, yarı kurak bir iklime sahiptir ve su kaynakları, özellikle yeraltı suları, tarım için hayati önem taşır. Ancak, aşırı ve kontrolsüz sulama yöntemleri, yeraltı suyunun hızla tükenmesine yol açmıştır. Bölgedeki su kuyuları, çiftçilerin tarlalarını sulamak için yoğun bir şekilde kullanılmakta ve bu durum, yeraltı su seviyelerinin tehlikeli oranda düşmesine neden olmaktadır. Su seviyesinin düşmesi, yalnızca tarımı değil, aynı zamanda yerel ekosistemi de olumsuz etkilemekte, göllerin kurumasına ve obrukların oluşmasına sebep olmaktadır. Obruklar, yeraltı sularının çekilmesiyle oluşan çöküntü alanlarıdır ve Konya Ovası'nda son yıllarda bu olayların sayısı hızla artmıştır. Bu çöküntüler, tarım arazilerini kullanılamaz hale getirerek, bölgenin ekonomik yapısını da tehdit etmektedir. Ayrıca, yeraltı sularının azalması, su kalitesini de düşürmekte, bu da sağlık ve çevre üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Konya'daki su sıkıntısı sadece tarımsal boyutta değil, evsel kullanımda da kendini hissettirmektedir. Bölgenin nüfus yoğunluğu ve kentleşme, su kaynakları üzerindeki baskıyı artırmıştır. Kış aylarında beklenen yağışların azalması, barajlardaki doluluk oranlarının düşmesine yol açmış, bu da şehir suyunun temininde zorluklara neden olmuştur. Çözüm önerileri arasında, su tasarrufu bilincinin artırılması, daha verimli sulama tekniklerinin (damlama sulama, basınçlı sulama gibi) kullanılması ve tarımda su yoğun ürünlerden daha az su tüketen ürünlere geçiş yapılması yer alır. Ayrıca, mevcut su kaynaklarının korunması ve yeni su temin projelerinin hayata geçirilmesi önemlidir. Suyun yeniden kullanımı, atık su arıtma tesislerinin kapasitesinin artırılması ve su kaynaklarının doğal dengeye zarar vermeden yönetilmesi, uzun vadeli çözümler arasında sayılabilir. Konya yöresinin su sıkıntısı, sadece bölgeyi değil, Türkiye'nin tarımsal üretimini ve gıda güvenliğini de doğrudan etkilemektedir. Bu sorunun çözümü, bireysel, yerel ve ulusal düzeyde alınacak önlemlerle mümkündür. Suyun değerinin ve sürdürülebilir kullanımının anlaşılması, hem bugünümüz hem de geleceğimiz için kritik önem taşımaktadır. Konya yöresi ve su sıkıntısı ile ilgili istatistiksel verileri derlemek için mevcut web sonuçlarını ve yapılan araştırmaları göz önünde bulundurarak aşağıdaki bilgileri sizlere sunmak istiyorum. Yeraltı Su Seviyeleri: Konya Ovası'nda yeraltı su seviyeleri hızla azalmaktadır. Araştırmalara göre, kontrolsüz sulama ve kaçak su kuyuları nedeniyle yeraltı suları tükenme noktasına gelmiş durumda. Bu durum, obruk oluşumlarını da tetiklemektedir. Obruk Oluşumu: Konya'da son yıllarda obruk oluşumlarında ciddi bir artış görülmüştür. Örneğin, 2024 yılında bir günde 3 obruk oluştuğu bildirilmiştir. Bu obruklardan biri 35 metre çapında ve 10 metre derinlikteydi.Obrukların oluşumu her geçen gün artarken, yapılan son araştırmalarda yaklaşık 3 bin obruk kayıtlara geçti. Sulama ve Tarım: Konya Ovası, Türkiye'nin en önemli tarım alanlarından biridir. Ancak, su kıtlığı nedeniyle verimli sulama yapabilmek için 2022 yılına kadar 24 baraj ve 31 gölet inşa edilmiştir. Bu projeler sayesinde 995 bin 830 dekar zirai arazi sulamaya açılmıştır. Kuraklık ve Yağış: Konya'da kış aylarında beklenen kar ve yağmur yağışları son yıllarda azalmıştır. Örneğin, 2025 yılının başlarında Konya'nın kuraklıkla mücadele ettiği ve yeterli yağış almadığı belirtilmiştir. Bu durum, baraj ve göletlerin doluluk oranlarını da etkilemektedir. Su Tasarrufu ve Uyarılar: Konya Büyükşehir Belediyesi Başkanı, 2025 yılı başlarında su tasarrufu konusunda halka uyarıda bulunmuş ve yazın su kesintilerinin yaşanabileceğini belirtmiştir. Bu, su kaynaklarının ciddi şekilde azaldığının göstergesidir.

Su Tüketimi: Konya Ovası'nda bir damla su bile çok kıymetli olarak görülmektedir. Akdeniz'e akan 70 milyon metreküp suyun, Konya Ovasına can suyu olacağı ifade edilmiştir. Bu, bölgedeki su tüketiminin ve ihtiyacının büyüklüğünü göstermektedir. Bu istatistikler, su sıkıntısının Konya yöresindeki ciddiyetini ve tarımsal faaliyetlerle birlikte günlük yaşam üzerindeki etkisini göstermektedir.

Yorumlar
H
Hüdaverdi selçuk 6 ay önce
Suyla ilgili bilgi paylaşmanız için teşekkürler, yalnız Konya b.ş.bel.koski idaresince bu duruma sizin kadar önem verilmiyor eğer önem verilse etrafı yeşillendireceğiz diye millet bahçesi ve park gibi yada tramvay yollarında çim ekme girişimi olma ve bunun için binlerce insanla şu harcama girişimi faaliyetini durdurup ağaç dikme yağmur bulutlarını çekerek bu işe çözümü bulmuş olur fakat ne gerek nasıl olsa her ay zam yapıp halktan fazlasıyla tahsil ediyor yada yakın çevreden geçen nehirlerden bo
BEĞENME
0
CEVAPLA
A
Adil Aslan 6 ay önce
Şunu bölgede yaşayan herkes kabul etsin bu bölge kurak bir havza şu getireceğiniz havzalara dahi uzun yıllardır eski kar yagmur yağmıyor. Çiftci çok su isteyen mahsul ekmeyecek devlet buna teşvik vermeyecek bölgenin iklimine uygun mahsule teşvik verecek mısır, yonca domates fasulye pancar yasaklanmali yeter artık kendimizi aldatmayalim
BEĞENME
0
CEVAPLA
M
Mehmet Erdem Altun 6 ay önce
Dış havzalardan Konya ovasına şu getirilemez. Bu düşünce bir ütopya, ham hayaldir. Pancar ve slajlık Mısır ekimi kısa bir sürede yasak edilmelidir. Kuru tarım teknolojisi ve küçükbaş hayvancılık ön planda olmalıdır. 1959 yılında ilçeleri ile beraber milyonlar seviyesinde küçük baş hayvan olduğu bilim çevrelerinde söylenir. Dağların uygun toprakları ve bilhassa ovada bulunan arazilerin büyük kısmı karağan ve kara çalı ileakdeniz bölgesi misali makilestirilmelidir. .
BEĞENME
0
CEVAPLA
M
Mehmet Erdem Altun 6 ay önce
Karaman ve kara çalı verimli sulu toprakta ağaç, kıraç toprakta çalı olarak kalır. Mesela 10 hektar bir dağ yamacına veya kıraç ovaya 10 adet kara çalı edilse ve bir yıl süreyle bakımı yapılsa bu 10 adet çalı 10binlere ulaşır ve tüm araziyi kaplar Ayrıca hibrit meşe ekimi de aynı sonucu verir Orta Anadolu steplerini yeşertecek çözümler üretmeden su konusu çözülemez. Uzun soluklu ve çok önemli meseledir . Bilhassa Çin den bu konularda destek alınmalıdır. Bu konuda bilim kongreleri yapılma
BEĞENME
0
CEVAPLA
M
Mehmet Erdem Altun 6 ay önce
Karaman çalının ne muazzam bir bitki olduğunu Meram Dere elektrik santralinin yanındaki parkın kuzeybatı cephesindeki dağ yamaçlarında çıplak gözle görebilirsiniz. Adeta Allah (CC) Konya steplerinin bekası için yıl göstermiş. Kıraç dağlara çam fidanı dikerek yeşermez. Önce makileştirilir sonra da çaldılar arasına çam dikilir. Çalı alanları aynı zamanda hayvan otlak alanlarıdır. Diplerindeki otlarla koyunlar, çalı yapraklarıyla keçiler beslenir ve çok kaliteli et süt verirler ve bol yağmur alı
BEĞENME
0
CEVAPLA