KONYA HABER
Konya
Açık
20°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3456 %0,36
48,9036 %0,57
4.873,78 % 0,35
Ara

İçi doldurulamayan cami, İçi doldurulamayan okul, İçi doldurulamayan kütüphane…

YAYINLAMA:

Bugün şu parti bu parti yazılarımı bırakıp kendi alanıma dönmek istiyorum.

Cumhurbaşkanımızın "çağ atlattık" dediği ancak biz eğitimcilerin "sınıfta kaldık" dediği Milli Eğitim.

Önce Milli Eğitim ve Tarih dersi.

Cumhuriyet tarihi boyunca, Türk tarihi ya da Türklerin tarihi hep ikinci plana itildi.

Bu konularla ilgili fikir beyan edenler hep sıradan aykırı kişiler olarak görüldü.

Bu sebeple ilk yayınlanan "İslamiyet’ten önce Türkler" kitabım o yıllarda çok eleştirilmişti.

Neden diye sorarsanız, hala anlamış değilim.

Bir bölümümüz Batılaşma hayaliyle "Türkler barbar pos bıyıklı ter kokulu dağ ay..." derken.

Bir başka grup ise Arapları Türklerden üstün tutup işin içine dinimizi de karıştırarak Türk olduğunu söylemek savunmak "ırkçılık" diyerek saçmalıkları tartışır hale getirdiler.

İçimizdeki bu ucubeler kabul etseler de etmeseler de, bu toplumun mayasında, dünyanın kabul ettiği tarihi yapan, fakat kendi tarihini yazamayan, birileri var.

O birilerinin adına da Türk diyorlar.

Toplumumuz, Türk tarihini tartışamayan, günlük siyasete alet ederek sözde saçma sapan tezler sürüp kendini, tarihini, inkar eden bir toplum hâline dönüşmüştür.

Ne yapmalı derseniz?

Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığımızın son 22 yıl boyunca yaptıklarını unutup yapmadığı konulara yönelmeli derim.

Mesela; Tarih derslerini kaldırma, ders sayısını azaltma düşüncelerinden vazgeçip etkin, bilgili Türk tarihini özümsemiş öğretmenlerle, iyi bir müfredat la, ustaca bir üslupla gençliğe aktarması gerekir.

Çünkü, bu milletin tarih kirlenmesi yaşadığı tartışılmaz.

Fen, Matematiği bilmezsen geri kalırsın. Tarihini bilmezsen yok olur gidersin.

Kitle iletişim araçlarının doğru düzgün tarihî belgeler, belgesel filmler ortaya koyması, tiyatro ve sinemamızın tarih temelli dramaya yeterince ve başarılı bir biçimde eğilmesi ile bu saçma düşüncenin diğer sorumluları da aklı selim hareket etmeli ki toplum uçurum kenarından dönebilsin.

Zira toplum tarihini sadece tarihçilerin kitaplarını okuyarak öğrenmez.

Esas görevini yapması gerekenler yanlışlara takılıp kalırsa, Türkiye Devleti’nin tarihî idarî yapısı, kültürel dokusu üzerinde maalesef söz sıradan kişilere ve tarikat sohbetlerine kalır. Buralarda yetişen gençliğin doğru dürüst bir tarihe dayalı toplum analizci bir yaklaşıma sahip olması mümkün değildir.

Günümüzde maalesef yaşanmamış olaylarla bir tarih yazılmakta ve anlatılmaktadır.

Bu yazılan tarihle övgüler in ve eleştirilerin ölçüsü yoktur.

Tarih yazıcılığında tüm İslam alemi tarih ve coğrafya bilgisi bakımından da çok geridir.

Durum böyle olunca da tarih politik nutuk ve söylemlerden ileri gitmemiştir.

Oysa Türk halkının doğru tarih bilgi ve şuuruna sahip olması kaçınılmaz bir ihtiyaçtır

Yazımızın ilk bölümünde yazdıklarımızı tekrarlamak istiyorum.

Milli Eğitim Bakanlığımızın tarih derslerini eskisi gibi tekrar geniş bir müfredat ve ustaca bir üslupla gençliğe aktarması gerekir.

Çünkü bugünkü gençlik uğrunda kavga etmeye hazırlandıkları sloganlar hakkında en küçük tutarlı bilgiye sahip değil.

Türkiye Devleti’nin bugünkü şekli cumhuriyettir.

Eski bir devletiz.

Osmanlı, Türklerin imparatorluğuydu, bugün de Türklerin cumhuriyetinde yaşıyoruz.

Bu iş bu kadar basittir.

Cumhuriyeti kuran komutanlarımızın hepsi o imparatorluğun yetiştirdiği askerlerdir.

Türkler muhteşem tarihimizin karanlık yollarından alnının akıyla çıkmış fakat bunu tartışamayan, günlük kaba siyasete tarih bilgisini alet ederek saçma tezler ileri süren bir toplum hâline dönüşmüştür.

Cumhuriyeti kuranlara saldırmak acizliktir.

Biz bunu yaptık.

Ancak, ben bunun bir ideoloji, hatta yanlış tarih yorumuna dayandığına artık inanmıyorum.

Arkasında nelerin olduğunda ayrı bir araştırma konusudur.

******

Ülkemizin diğer önemli konusu,

20 yıl boyunca iktidarın açtığı sayıları 210 olan üniversiteler.

Bir eğitimci den beklenmeyen aykırı bir ifade kullanmak istiyorum.

Lütfen 20 yıl boyunca açtığınız üniversiteleri yarısını KAPATIN.

Kapatılan okulların binalarını hemen MESLEK OKULLARINA dönüştürün ara elamanı yetiştirin.

Sadece bunun yapılması bile işsizlerin oranını yüzde seksen azaltacak kalkınmayı hızlandıracaktır.

********

Sonra diğer bir konu

Ülkemizdeki aydın görünümlü Batıcı grup, yanlışlarından dönmez.

Diğer tarafı da dinimizi hurafelerden saçma tarikat söylemlerinden koruyan din alimlerinin sayıları artmadıkça, ülkemizin Milli Eğitim’de çağ atlaması söz konusu bile olmaz.

Bütün istediğimiz huzur içinde inandığımız gibi yaşamak, ekonomik problemleri alt etmek, çocuklarımızı ve gençlerimizi daha iyi özünden kopmamış bir eğitimle geleceğe hazırlamak.

Ülkemizin şu anda ihtiyacı olan; içi tarih şuuruyla okuyan gençlerle dolu kütüphaneler, yine içi şuurlu ibadet eden gençlerle dolu camilerdir.

İçi doldurulamayan cami,

İçi doldurulamayan okul,

İçi doldurulamayan kütüphane

BİR TOPLUMUN FELAKETİDİR.

Yorumlar
B
Barış Nahit 5 ay önce
Lütfen 20 yıl boyunca açtığınız üniversiteleri yarısını KAPATIN. Kapatılan okulların binalarını hemen MESLEK OKULLARINA dönüştürün ara elamanı yetiştirin. Sadece bunun yapılması bile işsizlerin oranını yüzde seksen azaltacak kalkınmayı hızlandıracaktır. İşte kurtulusun recetesi
BEĞENME
0
CEVAPLA
S
Selahattin Bozdağ 5 ay önce
Bütün öğretmenlerin kadrolu olarak atanması, unvan çeşitliliği ayrışmaya neden olduğu, Yönetici atamalarinda üst düzeyde dahil liyakata dayanması ve branşında dersinin olması, Müfredat programları ve ders kitapları o dersi okutan tecrübeli branş öğretmenlerine hatırlatılması, Liselerin 3 yıl olması ve zorunlu olmaktan çıkarılması, Sınıf Geçme zorlastirilmasi ve mezuniyet sınavları getirilmeli
BEĞENME
0
CEVAPLA
S
Selahattin Bozdag 5 ay önce
Öğretmen yetiştiren Üniversitelerin belirlenmesi, ihtiyaç kadar ve kaliteli yetiştiren kurumlar haline getirilmesi, Özel sınav yapılarak seçkin öğrenciler için Anadolu, Fen, Sosyal, Spor ve diğer etkinlik (Müzik, Resim gibi) Liseleri sayısal olarak belirlenmeli,Özelliği kaybolan IHL 'nin amacına uygun hale getirilmeli
BEĞENME
0
CEVAPLA
S
Selahattin Bozdağ 5 ay önce
Performans adı altında yapılan etkinliklerin başarısız öğrencileri başarılı yaptığını, Sözlü notu yeniden getirilerek sınıfta öğrencilerin daha aktif hale getirilmesi, Bakanlıkça verilen ders kitaplarının her öğrenciye zimmetlenerek yıl sonu toplatilmasi,israfın onlenmesi, vs gibi aklıma hemen gelenler. Bu konular ayrıntılarıyla işlenmesinde yarar olacağı düşüncesindeyim.
BEĞENME
0
CEVAPLA
S
Seyit ahmet dõlek 5 ay önce
Evet hocam günümüzde ne doģrudürüst tarih bilgisi nede doğru dürüst din bilgisi var bunları sõzde õğetenler ya batılı aşığı yada sacma sapan tahrikat mensubu din düşmanları ben õyle gõrüyorum bilmem yanılıyormuyum
BEĞENME
0
CEVAPLA