Neşet Ertaş
"Nerde bir türkü söyleyen görürsen korkma yanına otur. Çünkü kötü insanların türküleri yoktur!”
Neşet Ertaş; Abdallık geleneğinin büyük temsilcilerinden, onlarca türküyü halka tanıtan ve sevdiren büyük usta…
1938 yılında Kırşehir’de dünyaya gelen halk sanatçısı; “bozkırın tezenesi”, “dertlerin ortakçısı”, “gönüllerin hızmatçısı”, “halk ozanı” gibi sayısız isimlerle halkın gönlüne taht kurmuştur.
Türkülerinde dile getirdiği sözler, öyle derindir ki hemen hemen herkesin kalbine dokunmayı başarmıştır. “Sessizliğini duymayan birine sevdanı verme. Gönlün incinir, uykuların ziyan olur”
Neşet Ertaş’ın türküleri, Türk müziğine sağladığı büyük katkının yanında, sayısız insanın dert ortağı olmuş, birçok aşk hikayesine eşlik etmiştir. Babası Muharrem Ertaş’ın el verdiği Neşet Ertaş, babasının yanında müzik hayatına başlamıştır.
“Sanatımın yüzde doksanını babama borçluyum” diyerek babasına olan saygısını sıkça dile getirmiştir.
1950’li yıllarda TRT Radyosunda Muzaffer Sarısözen’in, “Yurttan Sesler” programına katılmış, “Geleli gülmedim ben bu cihana” adlı eseri seslendirmiştir. Büyük usta daha sonra sanat camiasında tanınmış sıkça programlara çağırılmaya başlamıştır.
1957 yılında babasının türkülerini derleyerek İstanbul da “Neden garip ötersin bülbül” isimli ilk plağını çıkarmış, sayısız konserler vermiş, bağlamanın, halk müziğinin simgesi haline gelmiştir.
2006 yılında TBMM tarafından üstün hizmet ödülünü alan sanatçı, 2002 yılında kendisine verilen “Devlet Sanatçısı” unvanını kabul etmemiş, “hepimiz devletin sanatçıyız, bu sıfat bana ayrımcılık geliyor” diyerek ne kadar alçak gönüllü bir sanatçı olduğunu göstermiştir.
İyi bir müzisyen olmasının yanı sıra mütevaziliği ve Anadolu’nun içtenliğini eserlerine yansıtmışı da halk tarafından sevilip sayılmasında etkili olmuştur.
“Dost elinden gel olmazsa varılmaz
Rızasız bahçanın gülü derilmez
Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez”
gibi sayısız türküleri halkın diline pelesenk olmuş herkesin kalbine dokunmayı başarmıştır.
2009 yılında UNESCO tarafından “yaşayan insan hazinesi” kabul edilmiş, 2011 de ise İTÜ tarafından “fahri doktor” unvanı verilmiştir.
Kullandığı teknikler, bestelediği eserler, derlediği türküler ile halk müziğinin önemli temsilcilerinden olan Neşet Ertaş 25 Eylül 2012 de hayata gözlerini kapatmış, ardında bıraktığı eserleri Türk Halk Müziğine miras kalmıştır.
Neşet Ertaş bugün aramızda olmasa da gönülden gönüle giden gizli yolda hala aşıklara eşlik etmekte.