İkiyüzlü Dünyanın Utancı
Dünya öyle bir noktaya geldi ki, her gün insani değerlerden biraz daha uzaklaşıyoruz. Kültürel yozlaşma, vicdan eksikliği, merhametsizlik ve değerlerin yok oluşu hayatımızın sıradan bir parçası haline geliyor. Tarih boyunca savaşlar, yıkımlar ve acılar hiç eksik olmadı. Fakat bugün yaşanan sistematik soykırım, insanlık tarihinin en karanlık sayfalarından biri olarak yazılacaktır.
Gazze, insanlığın sınavıdır. Ve ne yazık ki bu sınavda insanlık sınıfta kalmıştır. Dünyanın dört bir yanında yaşanan acılar, artık normalleşmiş gibi sunuluyor. Vicdanlı insanların azlığı, seslerini duyurma çabalarının yetersiz kalmasına sebep oluyor. Bir avuç insan, yok oluşa sürüklenen Gazze halkı için denizlerden umut taşımaya çalışırken, bu çaba ne yazık ki gereken desteği görmüyor.
Özellikle Müslüman ülkelerde, Gazze sık sık dillerde olsa da gerçek yardıma dönüşmüyor. Bir yanda açlıktan kırılan insanlar, diğer yanda yemek festivalleri düzenleyenler… yardım dernekleri temiz su ve gıda için çabası görmezden gelinirken, büyük organizasyonlar eğlence ve gösteriş uğruna düzenlenmeye devam ediyor. Sırf etkinlik olsun diye Gazze’deki açlığa faydası olmayacak saçma etkinliklerin yapıldığı bir dünyada vicdanlar susmuştur. Bu ikiyüzlülük artık mide bulandırıcı bir boyuta ulaştı.
Gazze’de insanlar hayat mücadelesi verirken, başka coğrafyalarda eğlenceye boğulmuş konserler, etkinlikler düzenleniyor. İnsanlığa dair vicdan, bir avuç yürekli insana emanet edilmiş durumda. Onlar da tüm gücüyle suskunluğa karşı duruyor, insanlığın ölmediğini kanıtlamaya çalışıyor.
Bugün yaşananlar bize bir kez daha gösteriyor ki; insanlık yalnızca Gazze’nin değil, tüm dünyanın meselesidir. Ve vicdanlı, hür insanlar var oldukça umut da var olacaktır.
Son söz olarak: Nehirden denize, özgür Gazze.