KONYA HABER
Konya
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,2894 %0,27
48,6224 %0,47
4.845,47 % 0,47
Ara

YERLİ MAKİNE – KÜRESEL ÇÖZÜM – TÜRK MÜHENDİSLİĞİNİN ZAFERİ

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Dünya makine tarihinde İtalya, uzun yıllar boyunca zirvenin adı oldu. Tasarımda estetik, üretimde tecrübe, piyasada güven… 20. yüzyılın makine literatüründe “İtalyan çözümü” bir marka gibiydi. Sanayicilerimiz yıllarca İtalya’ya bakarak yol aldı, fabrikalarımızın hatlarını onların imzalarıyla donattı.

Ama şimdi 21. yüzyıldayız ve tablo değişti. Bugün Türkiye, yalnızca makine kullanan değil, makine üreten bir güçtür. Bir zamanlar İtalya’dan ithal edilen makineler, artık Konya’da, Bursa’da, İstanbul’da, İzmir’de, Ankara’da üretiliyor. Hem de yalnızca taklit değil; inovasyon, mühendislik zekâsı ve fiyat–performans dengesinde dünyaya meydan okuyan çözümlerle.

İtalyan makineleri pahalı, ağır, ulaşılması güç bir prestij ürünüydü. Türk makineleri ise; uygun fiyat, yüksek kalite, uzun ömür, hızlı servis, yerli zekanın esnek çözümleri ile iş dünyasının gerçek dostu. Bugün bir Türk mühendisi, bir İtalyan’ın on yıllar önce ürettiğini daha rafine, daha verimli, daha sürdürülebilir şekilde yapabiliyor.

Fakat sanayicilerimizin bir zaafı var:

Hala Avrupa’yı “üstün”, Türkiye’yi “ikinci sınıf” görmek. Hala Çin’e ucuz diye yönelmek, İtalya’ya prestij diye bakmak. Oysa hakikat şu: Türkiye artık makine sektöründe dışa bağımlı değil, bağımsızdır.

İş dünyasına buradan çağrım şudur:

Kendi ülkenin mühendisini, kendi ülkenin üreticisini gör! Bugün Türkiye’nin fabrikalarında, İtalya’nın dünkü hayalini aşan çözümler var. Bugün Türk makinesi yalnız Türkiye’nin değil, Balkanlar’ın, Orta Doğu’nun, Afrika’nın, Avrupa’nın sahnesine çıkıyor.

Bu yalnızca ekonomik bir mesele değildir; bu aynı zamanda bir milli gurur meselesidir.

Çünkü makine, sanayinin kalbidir. Sanayi, ekonominin bel kemiğidir. Ekonomi, bağımsızlığın anahtarıdır. Eğer sen makinede yerli çözümü tercih etmiyorsan, kendi bağımsızlığını ithal faturalarına ipotek ediyorsun demektir.

O halde iş dünyasına sesleniyorum:

Bugün Türkiye, makine sektöründe İtalya’yı yakalamış, hatta birçok alanda geçmiş durumdadır. Fiyat–performans dengesi, uzun ömür, yedek parça ve servis kolaylığı ile Türk makineleri küresel pazarda bir cevherdir. Artık ithalat putunu yıkmanın, yerli güce yaslanmanın, kendi ülkesinin zekasına güvenmenin vaktidir.

Unutma!

Yerli makineye yapılan yatırım, sadece üretim hattına değil, bu ülkenin istikbaline kurulmuş bir kaledir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *