KONYA HABER
Konya
Açık
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
KONYA
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Ara

ÇIPLAKLIĞIN ESTETİĞİ VE SOYUNMANIN VAROŞLUĞU

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Son derece kısa etek ve şortları tercih eden bir kız arkadaşım ten rengi çorap giydiğini ve insanların bunu bacağı zannettiğini söylediğinde şaşırmıştım. Kendisi çorap giydiğini biliyor ama diğer insanların bunun bacakları olarak algılamasını istiyor; neden?

Günümüz modernitesinin başı çıplaklıkla dertte. Soyunmanın estetiği yoksa o görüntü bize ne anlatır? Ya da bir şey anlatmalı mı?

Çıplaklık, pornografinin bize söyleyeceği şeyler sınırsız.

İnsanlar neden soyunur. Kadınlar neden soyunur? İnsanlık tarihi çıplaklıkla mı başladı. Üzerimize giydiğimiz elbiselerin prototipi yapraklar mı? Soruları çoğaltmak mümkün.

O kadar geriye gitmeye, pornografiyi ve çıplaklığı tanımlamaya gerek var mı, kanımca yok. 

Kısa yol günümüzün en akıllıcası. 

Gününüzde gündelik hayat her açıdan neredeyse pornografik yaşanıyor. Her şey göz önünde. Beğenilmek… 

Takip edilmek… 

Onaylanmak…

Bakışın esareti altındayız. Yaşamımız gözlerimizle bir kazı alanı halini almış durumda. 

Birbirimizi bakılarımızla yaşatıp bakışlarımızla öldürüyoruz.

Görülmemiş olmak ölmüş olmakla eşanlamlı. Geri kalan her şey yan anlam.

Hemen her şey göz önünde yaşanıyor. 

Bu kadar ileriye gidebilir miyiz diye düşündüğümüz anlamda daha da ilerisi varmışa tosluyoruz.

Daha ilerisi… Daha ilerisi…

Daha ilerisi bir kadın vajinasının karalığında kaybolmak mı?

Soyunmak.

Soyunmanın nasıl bir anlamı var ki? Giyinmek ne tür bir anlam taşıyor ise soyunmak da öyle olsa gerek. Ancak bir farkla: Soyunmak aynı azmanda özellikle kadınlar açısından bir başkaldırı aracı olarak da nitelendiriliyor.

Erkeğin cinselliğini kışkırtan o masum yırtmaçlar yok.

Bellerini incecik bir tensel çizgi olarak gösteren tişörtler de yok.

Mini etek mi şort mu belli olmayan melez alt giysiler var…

Göğüslerin önemli bir bölümünü açıkta bırakan tişörtler, gömlekler…

Bir yaprak gibi sadece popoyu kapatan alt giysiler.

Daha ilerisi artık gündelik hayatta bikini modası var.

Neden böyle oldu? Bu önemli bir soru bana göre. Nedenini anlamak gerekir? Bu FEMEN hareketine bağlamlı bir özgürleşme ritüeli olabilir mi? 

Kadın cinayetlerine karşı bir tepki?

Bazı toplumsal gerçekler zaman içinde anlaşılabiliyor. Ancak bugün geldiğimiz noktada gündelik hayatın pornografisine estetik olmayan bir çıplaklık da damgasını vurmuş durumda. Bu da bazı kesimlerce artık çıplaklığın varoşluğun bir çıktısı olduğu değerlendirmesine sebep olmaya başladı. Bu bir açıklama değil, bir yorum ve yargı. Herhangi bir toplumsal olguya “şu” diyerek yaklaşmak bizi o olgunun asıl temasına yaklaştırmıyor. Hatta tam tersi o olgunun temasıyla ilişkimize kesiyor, bizi önyargılı yapıyor.

Yani günümüzde çıplaklığın estetiği olmadığı söylenebilir;

Aynı şekilde soyunmanın varoşluğu da iddia edilebilir. Asıl mesele buraya nasıl geldiğimiz. Bana göre ülkemizde kadınlar toplumun diğer kesimleri gibi bir sürecin içinde geçiyorlar. Bu da bir arayışın dinamiği ve dışa vurumu olabilir. Karar vermeden önce bazı şeylerin olgunlaşmasını beklemek gerekir.

Ten rengi çorap giyip bütün bacaklarını teşhir etmesinin bir kadına katkısının ne olduğu bireysel olmaktan çok sosyal bir konu olduğu için, belki öte’ ki de kendini bun durumdan soyutlamamalı. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *