Toplumsal Çöküş 6: Gençliğin Kimlik Arayışı
Kendi kimliğini bulmak için çırpınan, değerler arasında sıkışan, hayallerle gerçekler arasında boğulan bir nesil.
Köklerinden Kopan Nesil
Bugünün gençleri, bir yandan geçmişin değerlerini bilmeden büyüyor, öte yandan modern dünyanın dayatmalarıyla kimliğini şekillendirmeye çalışıyor.
Ne tam anlamıyla geleneklerine bağlı, ne de tam anlamıyla özgür. İki arada bir derede kalmış bir gençlik… Ve işin en acısı, bu kimlik arayışı çoğu zaman yalnızlıkla sonuçlanıyor.
Sanal Dünyada Kimlik İnşası
Sosyal medya, gençlerin kimliğini şekillendiren en güçlü araç haline geldi. Kendi benliklerini ekranlardaki imajlarla kıyaslıyor, sanal onaylarla değer biçiyorlar kendilerine.
Bir fotoğraf karesi, bir beğeni sayısı, bir takipçi listesi… Gençliğin özgüveni artık bununla ölçülüyor. Gerçek hayatın zorlukları ise ekran ışıklarının gölgesinde unutuluyor.
Umutsuzluk ve Kaçış
Ekonomik sıkışmışlık, işsizlik korkusu ve gelecek kaygısı gençleri daha da savunmasız hale getiriyor. Umutsuzluk büyüdükçe, kimlik arayışı yerini kaçışlara bırakıyor: Sanal oyunlar, anlık eğlenceler, sahte mutluluklar…
Soruyorum: Hayata dair ideal kuramayan bir gençlik, topluma nasıl yön verebilir?
Arayışın Umuda Dönüşmesi
Ama bu karanlık tablonun içinde umut ışıkları da var. Kendi yolunu çizen, başkasına öykünmeden kendi kimliğini inşa etmeye çalışan gençler… Kitaplarla, sanatla, düşünceyle kendini besleyenler… Onlar bir azınlık olabilir, ama yarının gerçek öncüsü de onlar olacak.
Gençlik, sadece bugünün değil, yarının da vicdanıdır. Ve ben inanıyorum: Bu kimlik arayışının içinden, sahte mutlulukların değil, hakikatin peşinden giden bir nesil çıkacak.
Çünkü her çöküş, aynı zamanda bir dirilişin başlangıcıdır.
Ve bu dirilişi başlatacak olan, kendi kimliğini bulmuş gençlerdir.