KONYA HABER
Konya
Açık
30°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,1656 %0,28
47,9415 %0,47
4.666,24 % 1,51
Ara

Tek millet, iki devlet

YAYINLAMA:

Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev ilk kez 1994’te bir Türkiye ziyareti sırasında zikretmişti; “Tek millet, iki devlet” cümlesini.

İşte o cümle artık iki devlet için de gururla ifade edilen bir motto. Türkiye ve Azerbaycan ilişkisini bundan daha iyi anlatacak bir cümle yok. Zira iki devletin vatandaşları tarafından da sahiplenilmesine bakıldığında da tabir-i caizse “cuk” diye oturduğu anlaşılıyor.

İyi günde kötü günde birlikte olmayı hem devletler hem de vatandaşları olarak iyice sindirdiğimiz belli.

Görüyoruz ki sevincimiz de üzüntümüz de ortak.

Aramızdaki bu bağa kimi imrenerek bakıyor kimi haset ve kıskançlıkla. Fakat kimsenin elinden bir şey gelmiyor.

Oysa bu noktaya gelebilmek için ne zahmetler çektik.

Fakat yılmadık. İyi ki de yılmadık.

Dün Azerbaycan’daki “Zafer Günü” kutlamaları da bu dostluk ve kardeşliğin hangi noktada olduğunu dünya aleme gösterdi.

Azerbaycan’ın Karabağ’ı özgürlüğüne kavuştururken verdiği 2783 şehidin yerine Bolu Komando Tugayı’ndan tam 2783 Mehmetçik ve Başkomutanları o törenlerde hazırdı.

Ne ince ve anlamlı bir mesaj.

Alemde şer, Oğuz’da er tükenmez” sözü hayat buldu.

Elhamdülillah, tükenmediğini de cümle aleme gösterdik. Hem de göğsümüz dik bir şekilde.

1919’da Kafkas İslam Ordusu’yla Bakü’yü işgalden kurtaran Nuri Paşa’dan 101 yıl sonra Mehmetçiklerimiz Bakü sokaklarını yeniden inletti. Azerbaycan Türkü’yle doyasıya kucaklaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan Azadlık Meydanı’ndaki törende yaptığı konuşmada “Bugün Azerbaycan'ın milli şairi büyük mücahit Ahmet Cevat beyin ruhunun şad olduğu gündür. Bugün Nuri Paşa'nın, Enver Paşa'nın, Kafkas İslam Ordusu'nun yiğit neferlerinin ruhunun şad olduğu gündür. Bugün Azerbaycan şehitlerinin serdarı Mübariz İbrahimov'un ruhunun şad olduğu gündür. Bugün hepimiz için, tüm Türk dünyası için zafer ve gurur gündür.” diyerek olan bitenin aslında bizim için ne ifade ettiğini de ortaya koymuş oldu.

Törenlere katılacak Mehmetçiklerimizin prova görüntülerini izleyen bir Amerikalı sosyal medya hesabından mealen, “ABD’nin gerçek ordusu olan müttefiklere ihtiyacı var” diye mesaj attı. Onlar da biliyor bizim ne olduğumuzu ama artık onların her dediğini yapan Türkiye yok.

O köprünün altından çok sular aktı.

Tüm Türkiye’yi ve Türk Dünyası’nı gururlandıran o Mehmetçikler CHP milletvekili Ali Mahir Başarır’ın “satıldı” dediği ordunun kahraman mensuplarıydı.

Dünkü tabloyu gözünüzde canlandırın ve düşünün neden rahatsız olduklarını.

Ermenistan’ı Fransa’nın gazıyla Azerbaycan’a saldırdığına saldıracağına pişman eden o 44 gün boyunca Türkiye tüm desteğiyle ve imkanlarıyla kardeşlerinin yanındaydı.

Hem de hiç gizlemeden. Kardeşlik hukukunun tüm gereklerini yerine getirdi.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, akşam saatlerinde iki ülke arasında yapılan anlaşmaların imza töreninde yaptığı açıklamada Türkiye için, “Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’si, dünyaya bağımsızlık, mertlik ve cesaret örneğidir” dedi.

Aslında bir anlamda bazıları tarafından yadırganan “Yeni Türkiye” kavramının anlamını ortaya koydu.

Tüm dünya bugünlerde bağımsız politika üreten ve bunu sahada cesaretle uygulayan bir Türkiye’nin neleri değiştirebileceğine şahit oluyor.

Irak’ta, Suriye’de, Doğu Akdeniz’de, Libya’da, Katar’da, Karabağ’da tüm denklemi değiştirip mazlumların umudu olduğunu gösterdi.

 

Aliyev konuşmasında “Türk SİHA'ları Azerbaycan zaferinde önemli rol oynadı.” diyerek zaferin anahtarını da vermiş oluyordu. İşte o bahsettiği Türk Savunma Sanayii’nin göz bebeği Siha’lar Zafer Geçidi Töreni’nde de arz-ı endam etti.

Dünya savaş konseptini değiştirdiler. Herkese parmak ısırtan bir başarıyla hem de.

Bu işbirliği giderek daha da sıkılaşıp “bir” olana kadar devam edecek.

Dün bir başlangıçtı.

Başladık, tüm kardeşlerimizle birlik olana kadar da bu mücadele devam edecek.

Zaferimiz Kutlu Olsun. Birliğimiz daim olsun…

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *