KONYA HABER
Konya
Parçalı az bulutlu
29°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3190 %0,44
48,5003 %0,70
4.845,64 % 0,36
Ara

Yenikapıyı Bilen Büyücü

YAYINLAMA:

İstanbul, dönemin ticaret merkezi olması ve geçiş bölgesi konumu ile birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve tarihin izlerini bünyesinde barındırmaktadır. Geçiş bölgesi olması ve coğrafi konumu onu ulaşılamaz ancak çok istenen bölge olarak ilan etmiştir. Türkler İstanbul’a egemen olduktan sonra mimari fazlasıyla gelişti ve hala tarihin izleri gözle görülür ve ziyaretçilere açıktır. Yenikapı, adını garip bir hikâyeden almaktadır. Bu hikâyenin doğruluğu bilinmez ancak dilden dile dolaşan bu efsaneyi sizlerle paylaşmak istedim.

İstanbul, dönemin en çok tarihi yapılarına sahip olan ve özellikle surlarıyla dikkat çeken bir şehirdi. Türkler İstanbul’u aldıktan sonra buralar giriş kapısı ve savunma surları olarak kullanıldı ve adlandırıldı. (Edirnekapı, Topkapı, Ahırkapı, Kumkapı, Çatladıkapı, Mevlanakapı, Silivrikapı) Her kapının bir hikâyesi ve efsanesi var ancak Osmanlı döneminde Yenikapı farklı bir anlam taşıyor. O dönemde falcılık ve büyücülük kati suretle yasaklanmış ve kesin emir verilmiştir. Padişah 4.Murad bir gün halkın içine girdi ve onlar gibi hareket ederek gözlemlemeye başladı. Esnafla konuştu, alış veriş yaptı ve dertlerini dinledi. Yolda biriyle karşılaştı ve belki de o kişi Yenikapı’nın isim babası olacak kişi idi. O kişi bir falcıydı. Padişah çok sinirlendi ve askerlerine dönerek: Sizlere büyünün ve falcılığın yasak olduğunu söylemedim mi şeklinde serzenişte bulundu, askerler falcıyı hemen aldı fakat padişah müdahale etti. Eğer kurtulmak istiyorsan ve geleceği bu kadar iyi biliyorsan söyle bakalım ben, şehre yeni bir kapıdan giriş yapacağım bu kapı nerede olacak ve hangi kapıdan gireceğim şeklinde sordu. Falcı, küçük bir kağıda bir şeyler karaladı ve padişah’a dönerek, bunu kuşağınıza saklayın ve girdiğiniz an da açın dedi. Padişah, askerlerine falcıyı almalarını ve sahile gitmelerini söyledi ve gizlice fısıldadı o kapıyı yıkın. Askerler, padişahın gireceği kapıya bir delik açtılar. Padişah, falcıyı aldatacağını düşündü ve kapıya doğru ilerledi kendinden emin bir şekilde. Eğilerek kapıdan değil o delikten içeri girdi ve falcıya gülümsedi. Falcı kuşağından küçük kâğıdı çıkarmasını istedi. Kâğıtta yazılanlar Yenikapı’nın yapımının ilk basamağıydı. Kâğıtta, “Padişah’ım yeni kapınız hayırlı olsun” yazıyordu. Padişah, askerlerine dönerek emretti, yıkılan duvar yerine yeni bir kapı inşa edin ve adını da Yenikapı koyun dedi.

Efsane gerçek midir bilinmez ama İstanbul’un her köşesinin olduğu gibi Yenikapı’nın da dilden dile dolaşan ve asırlardır aktarılan bir hikâyesi var…

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *