KONYA HABER
Konya
Parçalı bulutlu
25°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,2421 %0,44
48,3440 %0,72
4.756,89 % 1,39
Ara

Dünya Türk’ü yıkamadı, Türk Türk’ü yıktı

YAYINLAMA:

Ezelden beri hür yaşamış, şanlı tarihi kahramanlar ve kahramanlık öyküleriyle, çoğu tarih kitaplarımıza her nasılsa girmemişse de nice zaferlerle dolu aziz bir milletin şanslı fertleriyiz. Cumhurbaşkanlığı forsumuzdaki güneş Türkiye Cumhuriyeti Devletini; 16 yıldız ise geçmişteki Türk İmparatorluklarını temsil ediyor. Büyük Hun İmparatorluğu MÖ 204-MS 216; Batı Hun İmparatorluğu 48- 216; Avrupa Hun İmparatorluğu 375-469; Ak Hun İmparatorluğu 420-552; Göktürk Devleti 552-745; Avar Kağanlığı 565-835; Hazar Kağanlığı 651-983;Uygur Devleti 745-1368; Karahanlı Devleti 940-1040; Gazneliler 962-1183; Büyük Selçuklu Devleti 1040-1157; Harezmşahlar 1097-1231; Altın Orda Devleti 1236-1502; Timur İmparatorluğu 1368-1501; Babür İmparatorluğu 1525-1858; Osmanlı İmparatorluğu ise 1299-1922 yılları arasında hüküm sürdüler. 16 Türk Devletimizin yıkılmalarında maalesef iç ve dış etkenlerin etkisi neredeyse tarihin tekerrürü. Büyük Hun İmparatorluğu Mete Han’dan sonra taht kavgalarıyla; Batı Hun İmparatorluğu iki kardeş Çiçi ve Hohanye’nin taht kavgalarıyla; Ak Hun İmparatorluğu Göktürkler ve Sasaniler işbirliğiyle; Karahanlılar hanedan kavgaları sonucunda bölünmeyle; Gazneliler Selçuklular ile savaş sonucu; Büyük Selçuklu Devleti, Timur İmparatorluğu ve Babür İmparatorluğu iç kavgalar ve taht mücadelesi ile güç kaybedip yıkılmış. Türk İmparatorluklarının tarihte birbirleriyle yaptığı büyük savaşlar da var. 552 yılı Avarlar-Göktürkler; 717 yılı Göktürk-Uygurlar arasındaki Kargan Savaşı;  Gazneliler ve Karahanlıların Belh Savaşı, 1230 yılında Selçuklular ve Harezmşahların Yassıçemen Savaşı, 1040 yılında Selçuklu-Gaznelilerin Dandanakan Savaşı, 1402 yılında Osmanlıların Timur ile Ankara Meydan Muharebesi elbette kan kayıpları nedeni olmuştur.

12 Mart İstiklâl Marşı’mızın TBMM’de kabul günü. 23 Nisan 1920 tarihinde meclis açıldıktan sonra bir milli marşa gereksinim olduğu öngörülmüş ve Milli Eğitim Vekaleti’nce 1920 sonlarında 500 lira ödüllü bir yarışma açılmış.” Bu marşta Mehmetçik tüm benliğini bulmalı, bu ölüm kalım savaşında ona ve ulusa bir dua gibi dudaklarımızdan eksik olmamalı.” sözleri İsmet İnönü’ye ait. 724 eserden finale kalanlar 26 Şubat 1921 tarihinde mecliste görüşülmüş. Tutanaklara göre İzmir vekili Hamdi Namık Bey “Maarif Vekaletinin bir de Mehmet Akif Beyin de şiiri vardır”  açıklamasını yapmış Aslında Burdur Milletvekili Mehmet Akif bey bir şiir yazmıştır ancak ödül nedeniyle yarışmaya katılmamıştır. Kendisine göre milli marş bedel karşılığı yazılamazdır çünkü.  Zamanın Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi (Tanrıöver) finale kalan şiirleri yeterli görmemiş ve Mehmet Akif beyin şiirini beklemektedir. Mehmet Akif Bey yarışmayı kazanırsa ödülü bağışlama şartıyla yarışmaya katılır.  1 Mart 1921 tarihli Meclis oturumunda Bakan Hamdullah Suphi altı şiirle birlikte Mehmet Akif beyin şiirini nefis bulduğunu ve huzurda okumak istediğini açıklar. Şiir alkışlarla okunur. 12 Mart 1921 tarihli Meclis oturumunda Hamdullah Suphi bey “halkın heyecanını ifade etmek üzere memleketin şairlerine müracaat edildiğini, hiçbir şairin parayı mevzubahis etmediğini, yedi eserin finale kaldığını” açıklamış. Uzun tartışmalardan sonra Kastamonu Mebusu Dr. Suad Mehmet Akif beyin şiirinin okunup kabulünü önerir, Bolu Mebusu Tunalı Hilmi ise değerlendirmenin teşkil edilecek encümence yapılmasından yanadır. Bursa Mebusu Op. Emin bey, Kırşehir Mebusu Yahya Galip, Konya Milletvekili Refik bey Mehmet Akif beyin şiirinin İstiklâl Marşı olarak kabulünü desteklerler.  Hamdullah Suphi Bey şiiri okur ve Meclis ayakta alkışlarla dinler İstiklâl Marşımızı. Marşımızın bestesi önce Ali Rıfat bey tarafından yapılır, 1930 yılından itibaren ise Zeki Üngör bestesi kabul edilmiştir.

Allah bu millete bir daha İstiklâl Marşı yazdırmasın” sözü Mehmet Akif Ersoy’a ait. Türkiye Cumhuriyeti elbette ilelebet payidar kalacaktır. Bir ve beraber olmak, tarihten ders almak zorundayız. Tarihimizi bilmek zorundayız. Sözü son satırlarımda Sn. İlber Oltaylı’nın Timaş Yayınları’ndan 2015 yılında çıkan “Türklerin Tarihi/Orta Asya Bozkırlarından Avrupa’nın Kapılarına” kitabından tanıtım amaçlı alıntıma bırakıyorum; “Türkler olmadan bir Dünya Tarihi yazmak mümkün değildir. Türk kimliği ve şuuru doğrudan doğruya kan, ateş ve kavga ile oluşmuştur. Bizim hayali Türk Kahramanlarına ihtiyacımız yok, her devirde coğrafyanın her yerinde varız zaten. Bizim efsanelerimiz var ama bunları yazıya geçirmemişiz, büyük kayıp. Maalesef Türkiye’de çocuklarımıza gerçek dışı görüş aşılanıyor. Dünyada bütün insanlar kardeş, bundan sonra savaş olmayacak. Keşke öyle olsa. Eğitimin kötüsü muhakeme ve zekâyı dumura uğratır.20. yüzyılın ikinci yarısında atılan mermi, bomba ve ölen kişi sayısı İkinci Cihan Savaşını geçti. Bizim burada devletler kurmamız hazmedilmedi. Yüzyıllar önce açılan tarih defteri henüz kapanmadı ve sık sık da görüyoruz ki bu defter kapanmaz. Onun için tarihi bilmek, nereden geldiğimizi ve nasıl yurt edindiğimizi öğrenmek zorundasınız. Nitekim sürekli önünüze söz konusu defteri çıkartacaklar ve bundan kaçmak imkanı yoktur”

Tarih boyu Türk ve İslâm bayrağımızı taşıyan tüm kahramanlarımızı rahmetle anıyorum. Devletimiz ebediyete kadar şan, şeref, huzur ile yaşasın. İstiklâl Marşımız ilk ve son milli marşımız olsun. Saygıyla.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *