KONYA HABER
Konya
Açık
17°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3324 %0,25
48,7433 %0,45
4.854,54 % -0,05
Ara

Ön yargılı ve peşinhüküm vermek

YAYINLAMA:

İnsanlar herhangi bir eşya, araba vb. alırken mümkünse fiyatı değişmeden, en uzun vade ve 8/10 taksitle ürün almaya çabalar ve alırlar. Ve fakat ne hikmetse bazı insanlar birileri hakkında enine boyuna tanımadan, kimdir, nedir bilmeden kulaktan dolma bilgilerle peşin hüküm verirler, itham ederler, yargılarlar. Niye ön yargılı, peşin hüküm verip mahkûm ederler ki? Hükmünü verdikleri insanları tanımazlar bile. O şöyle demiş bu böyle demiş diye kararlarını verirler. Bu arada muhataplarına olmayan vasıfları yakıştırıp bir de zulmederler.

Ey iman edenler, zannın birçoğundan kaçının.” (Hucurat 49/12. Ayet) denilmesine rağmen insanlar birbirlerini töhmet altından bırakmaktan, zan etmekten vazgeçmiyorlar. Öyle sandıydım, böyle duyduydum böyle söylüyorlardı deyip, hatalı davranıp insanları kırmaktan da haklarına girmekten de vazgeçmiyorlar. Bu tür peşin hüküm ve tavırdan kesin vazgeçilmeli.

Lütfen Sad suresine bakınız; tarafların ikisi de dinlenmeden, savunma hakkı verilmeden konan hükmün ne kadar hatalı olduğunu görürsünüz ve o hükümden hemen tövbe edilip geri dönüldüğüne şahit olursunuz. Kehf suresindeki Musa as. kıssasında da ibretler vardır. Musa as.’ın beraberindeki şahsın gemiyi batırması, genç bir çocuğa yaptıkları, yıkılmak üzere olan bir duvarla ilgili tavırlara hemen anlamadan dinlemeden karar vermenin insanı hataya sürüklediği gözlemlenir. Bunların iç yüzü ortaya çıkınca gerçeğin görülmesi bize; bir işin iç yüzünü, arka planını öğrenmeden hemen şu niye böyle oldu, bunu niye yaptın gibi işin aslını öğrenmeden peşin hükümlü, mahkûm edici bir tavır ve söylem de bulunmanın hatalı olduğu söyler, böyle yapmamamız gerektiği öğütlenir. Çünkü işin aslını öğrendiğimizde çok mahcup olabiliriz, ne kadar yanıldığımızı acı tecrübeyle öğreniriz de iş işten çoktan geçmiş olmuş olur. Acele edip kesin hüküm vermemeliyiz.

Hemen birilerini şucu diye bucu diye yaftalamak ne kadar kolay. Ötekileştirmek, ayrıştırmak bölmek, parçalamak, yıkmak bunlar çok basit. Yapımı yıllarca sürmüş gökdelen diye tabir edilen binalar, yıkım ekiplerinin birkaç günlük çalışmasıyla birkaç dakikada yerle yeksan ediliyor. İkiz kuleler hala hafızamızda taptaze. Yapımı kaç yıl sürdü kaç dakikada toz duman, yerle bir oldu? Yani yıkmak çok kolaydır. Yapmak imar etmek kolay mı yıllar alıyor. Size gelen sizde hayat bulsun, mahvolmasın.

Allah’ın kendisine kul olanların evvelkilerine de, şimdikilerine de sonra gelecek olanlarına da verdiği, razı olduğu bir isim var: MUSLİMİNE/ MÜSLÜMAN(Hac suresi:22/78. Ayet). Bende bu ismi boynumda yafta olarak şerefle taşıdım, taşıyorum, emaneti teslim edene kadar da şerefle taşıyacağım. Başka isim ve yaftaları kabul etmedim, etmiyorum etmeyeceğimde.

Müslüman ismini beğenmeyen olabilir, başka tercihlerde bulunanlar da olabilir. Dünyada kaç milyar insan var, kaçı Müslüman? Herkes kendinden mesul, hesabını kendi seçimine göre verecek fert olarak.

Aklı başında her Müslüman da Allah’a ve resulüne itaat eder ve onun yolunda gider.  Rasulullah da yaptıkları ve söyledikleriyle bizlere Kuran’ı yaşayıp göstermiştir. Elçiler Müslümanlar-Müminler için Üsvetün Hasene / en güzel örnektir. Bunu bilir bunu söylerim. Vesselam.  

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *