KONYA HABER
Konya
Açık
18°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,1857 %0,29
47,9979 %0,49
4.675,38 % -0,75
Ara

DUYGUSALLIK, FARKINDALIK VE FAZLA DÜŞÜNMEK

YAYINLAMA:

Sigmund Freud’a göre; genç bir insanın hayatın mahveden üç şey vardır.

Duygusallık, farkındalık ve fazla düşünmek….

Psikolojinin en önemli alt dallarından biri olan psikanaliz biliminin kurucusu Sigmund FREUD..

Psikanaliz, hasta ile psikanalist arasında gerçekleşen diyalog yoluyla psikopatolojik vakaları tedavi etmekte kullanılan klinik yöntemidir.

Hastaların zihinsel süreçlerinin bilinç dışı unsurlarla olan bağlantılarını ortaya çıkarmaya çalışır. Freud'a göre, bilinç dışına itimler yaşantıların kendileri değil, anıları üzerinde gerçekleşirler.

Ancak söz konusu istekler gerçeğe dönüştürüldüğünde, daha doğrusu doyurulduğunda karşılaşılacak üzüntü ve pişmanlık duygusundan kaçınılmaktadır.

Freud, Avusturya İmparatorluğu'nun Moravya'ya bağlı Freiberg kasabasında Aşkenaz Yahudisi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. 1881'de Viyana Üniversitesinden tıp doktoru sıfatıyla mezun oldu.

Freud’un tıp okuma kararındaki en etkili etmen “bilgi açlığı” idi; öğrenmeyi ve öğretmeyi, çoğu zaman yardım ve tedavi etmekten çok daha keyifli buluyordu.

En çok sevdiği ilkesi ise zorunluluğu zevke dönüştürmekti. Freud'a göre, modern insanlar, yaradılış ve kültür yapıları nedeniyle ütopyacıdır; ne kadar çok acı çekerlerse çeksinler hep daha iyi bir geleceğe inanarak yaşarlar.

Oysa, uygarlaşma süreci ne kadar olanak tanıyıcı olsa da her zaman baskıcıdır. Bireyin devlet için kabul edilemez parçalarını ve versiyonlarını seçip ayırır, bireyi kendine uyduramadığı yanlarıyla çaresiz ortada bırakır.

Geçmişten geleceği kurtarmak mümkünse eğer, bunun nasıl bir gelecek olduğu bilinmez; modern insanlar kendi gelişimleriyle ilgili çelişik duyguları olan tek hayvandır, büyümeye can atarlar ancak büyümekten nefret de ederler.

1915-1938 yılları arasında Freud Nobel Ödülü'ne tıp alanında on iki kez, edebiyat alanında bir kez aday gösterildi ama hiçbir zaman ödül alamadı. Eleştirmenler, psikanalizin kanıtlanmamış bir uygulama olduğunu iddia etti. 1930’da Goethe ödülüne değer görüldüğünde kızı Anna Freud kanserle savaştığı için onun adına Almanya’ya ödülü almaya gitti

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *