KONYA HABER
Konya
Açık
20°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3507 %0,36
49,0543 %0,57
4.906,02 % 0,27
Ara

Eğitim ve mutluluk

YAYINLAMA:

Geleceğimizi bugün yaptıklarımız ve yapmadıklarımız şekillendirecektir...

Eğitim bir toplumu mutlu etmek için öncelikli bir kavramdır. Günümüz eğitim çalışmalarına geçmişin sayfalarından ışık olacak birçok görüşlerin yer alması bu sahada çalışanlar için büyük fırsatları da barındırmaktadır.

Eğitime doğrudan etki etmiş ve eğitim ile ilgili görüşlerini doğrudan söylemiş olan Farabi’nin Türk ve dünya eğitimine yapmış olduğu katkıları hakkında söylenebilecekler çok olmakla birlikte bazıları şu şekilde sıralanabilir.

-Eski Yunan felsefesiyle İslam’ın dünya görüşünü bağdaştıran ve felsefeyi Türk ve Müslümanlara öğretmiş bir felsefe hocası olması,

-Eğitim ve öğretim arasında ilginç bir ayrım yapmış olması,

-Öğreticileri tasnif etmiş ve öğretmenin özellikleri üzerinde durmuş olması,

-Hükümdarlara siyasi eğitim dersi vermiş olması,

-Bilgi ve fazilete dayalı ideal bir devlet düşünmüş olmasıdır.

Farabi devlet yönetiminde de eğitimin rolüne değinmiş ve devlet yöneticisinde bazı vasıfların olması gerektiği üzerinde de durmuştur.

Farabi’ye göre devlet yöneticisi kendisine söylenen her şeyi iyi anlayıp aktarmasını bilmeli, hafızası kuvvetli olmalı, öğrenmeyi ve öğretmeyi sevmesi, yemeye, içmeye ve kadına düşkün olmaması, ulu olması gibi özellikler şehrin yöneticisinde bulunmalıdır. Bu özelliklerin çoğunu taşıyan kişi reis olur…

Farabi eğitim ve öğretimin birbirlerinden ayrı şeyler olduklarını düşünüp. eğitimin ahlakla şekillenmesi üzerine ve ahlakın eğitimle değişebileceğiyle ilgili fikirler de beyan etmiştir.

Farabi’ye göre eğitim, önce bireyin daha sonra da toplumun etik- ahlak ve bilimsel faaliyetler ortaya koyma yoludur. Öğretim ise kuramsal erdemler oluşturma yoludur.

Bunun yanı sıra Farabi’nın eğiticide iki nitelik olmasından bahsettiği görülmekte ve eğiticinin bu iki özelliğini doğuştan ve sonradan kazanılan nitelikler olarak ortaya koymaktadır.

Doğuştan gelen özellikler: Konuşma, beden, yeme, içme, doğru olma…

Sonradan kazanılan özellikler ise: Bilge olma, yararcı olma, zor durumlara karşı dayanıklı olma, insanlık için faydalı olanı ön planda tutma vb.

Farabi bunun yanı sıra öğreteninde ve öğrenende de belli başlı vasıfların olması gerektiği üzerinde durur.

Farabi iki öğrenme yöntemi üzerinde durmuştur:

  1. Dinleme ve konuşmaya dayalı öğrenme yöntemi,
  2. Hal, hareket ve davranışları gözlemleyip bunları taklit etme yöntemi.

Ona göre eğitimin insanı geliştirmesinde bir diğer etken de hayal gücüdür. Özellikle çocukluk döneminde başlayan ve insan hayatının her evresinde olan hayal gücü eğitime ve öğrenmeye büyük katlı sağlamaktadır.

Farabi’de öğretmende bulunan özellikler de şu şekildedir:

  1. İyi karakterli, gerçekçi,
  2. Öğretmeyi seven, gönül insanı ve çıkar beklemeyen,
  3. Öğreteceği şeyde uzman olup, yetkinleşmiş olmak.

Farabi öğrencide bulunması gerek özellikleri de şu şekilde sıralamaktadır.

  1. Anlatılan kavramları içselleştirebilmeli,
  2. Bu içselleştirdiği kavramları ifade edebilmelidir

Günümüze bakacak olursak, okulların açılmasına kısa bir zaman kala Farab’nin görüşleri de dikkate alınarak bu alanda neler söylenebilir?

Doğruyu, güzeli ve hakikati bulmak, yaşamak ve hayata hâkim kılmak için çalıştığımız kurumda sorumluluklarımızın farkında ve bilincinde olmak asli görevlerimizdendir.

Okullarımız, öğretmenlerimiz bazı soruları kendilerine yönelterek işe başlayabilir.

1-Aklı ve ahlakıyla yarışacak nesiller yetiştirmek konusunda vazifemi ihsan şuuruyla yapıyor muyum?

2-Yaptığım çalışmalar öncelikle insanlığa ve ülkemizin yararına ne katkı sağlıyor?

3-Öğrencilerimizin yararına katkısı nedir?

4-Velilerimizin yararına bir iş mi?

5-Sadece kendi şahsımıza değil, tüm Öğretmenlerin yararına olmalı diye düşünüyor muyuz?

6-Diğer çalışanların yararına katkım ne olacak?

7-Çalıştığım okula katkım nedir, Zincirin hangi halkasındayım? Çalıştığım kuruma değer katan ve değer gören asil nitelikli bir öğretmen miyim?

İnsanı insan yapan ruhudur, kalbidir. İnsanların ruhlarını kayıp etmesi en büyük tehlikedir…

8- Dürüst, güvenilir bir insan mıyım?

9- Maddi ve kişisel çıkarlarım tehlikeye girecek olsa bile, her zaman doğruyu söyleyen, asla yalana tenezzül etmeyen, asil bir ruha sahip miyim?

10-Özenli bir görünüme sahip olabilen, öğrencileri ve velileri için doğru rol modellik yapan, alanında uzman, yöneticilik becerileri gelişmiş, rehberlik yönü güçlü sevilen ve aranan bir öğretmen miyim?

Bil ki;

İman etmekle sorumlu olduğun kadar, İmanı ve ahlakı muhafaza etmek,

Yeryüzünü imar ve inşa etmek te görevin.

Okulların varlık nedeni eğitim ve öğretim hizmeti üretmektir. Bu üretim büyük oranda öğretmenlerce okul içi /sınıf ortamında yapılmaktadır.

Toplum olarak hem gerçekleri söylemekten çekinmemeliyiz hem de üzerimize düşen görevi hak ve adalet ölçülerinde yapmalıyız.

Öğrencilerimiz hakkında aşağıdaki uygulamalar yapılmalıdır:

-Konu Alanı Yeterlik Düzeyleri -Öğrenci Raporu -Sınav Raporu

-Okul Raporu -Gelişim Raporu…

Ölçemediğinizi yönetemeyeceğiniz gibi, ölçemediğinizi eğitmenizde mümkün değildir. Bu yüzden öğrencilerimizin gelişimi farklı yöntemlerle ölçülmeye çalışılmalıdır.

Okulda başarı için şu soruları kendinize soralım:

1-Nasıl Gidiyoruz?

2-Ne/Neler Biliyoruz?

3-Şimdi Ne Yapacağız?

Okulla ilgisi olan tüm paydaşlar, öğretmenler-veliler-öğrenciler ve toplum olarak öğrenme ortamı için sorumluluk almalı ve paylaşmalıdır…

Çocukları Yetiştirirken Dikkat Edilecek Adımlar ve Rehberlik

1-SEVGİ, 2-TOLERANS, 3-OTORİTE, 4-SABIR, 5-İNANMA

Rehberlik bireyi anlamaya çalışır ve asla nasihatçilik değildir. Okulda yapılan rehberlik ve diğer çalışmalar öğrenciyi mutlu kılmalıdır.

Son Söz:

“Okulda "büyüyünce ne olmak istiyorsun ?"diye sordular.

Ben de "mutlu" yazdım.

Bana 'ödevi anlamamışsın' dediler.

Bende onlara 'siz hayatı anlamamışsınız' dedim.” — John Lennon

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *