KONYA HABER
Konya
Açık
29°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,2965 %0,26
48,8620 %0,46
4.859,48 % -0,68
Ara

Abanın kadri yağmurda bilinirmiş!

YAYINLAMA:

Atasözlerini çok severim. Adeta yüzlerce kelime ile anlatılacak bir şey birkaç sözcük ile anlatılıp, anlaşılır hale getiriliyor. Atalarımız onca yaşanmışlığın ardından bize eşsiz bir hazine bırakmış. Bugün de çok güzel bir atasözü okudum. “Abanın kadri yağmurda bilinir”…

Açıkçası ilk kez duyduğum ya da daha önce duyduysam da önemseyip belleğime kazımadığım bir söz. Bu yüzden anlamını merak ettim.

Aba; yani kalın, koruyucu giysi. Elbette yağmurda, karda kalın giysilere ihtiyaç duyarız. Eğer varsa imkanımız, bu bize büyük bir nimet olacaktır. Aksi halde hani derler ya “İmir’in iti gibi titremek” deyimi. Tam da onu yaşarız maazallah! Yani her şeyin bir değeri vardır. Bir şeyin gerçek değeri (kadri) ise, ona gerçekten ihtiyaç duyulduğu zaman ortaya çıkar.

****

Hayatımız boyunca pek çok şeyi sahip olma arzusuyla koşarız: daha fazla parayı, daha iyi bir işi, daha büyük bir evi veya son model bir arabayı hayal ederiz. Ancak, bu hedeflerin gerçek değeri, onlara gerçekten ihtiyaç duyduğumuz anlarda ve nasıl kullandığımızda ortaya çıkar. Yani sahip olduklarımızın değeri, ihtiyaç anında belirir ve bazen bir kenara atıp unuttuğumuz bir nesne bile ihtiyaç anında dünyanın en kıymetli eşyası olabilir.

Birçoğumuz hep daha fazlasını elde etmeye odaklanırken, anın tadını çıkarmayı unutuyor, elimizdekilerin kıymetini bilmiyoruz. Belki küçük mutlulukları bile fark edemiyor belki de hiç bir zaman erişemeyeceklerimizin peşinde koşup heba oluyoruz. An gelir ihtiyaç anında, maddi şeylerin ötesinde sevdiklerimiz, yakınlarımız, dostlarımız önem kazanır. An gelir kıyada köşede zor günler için biriktirdiğimiz tasarruflarımız önem kazanır.

Maddi ya da manevi her şey zamanında lazım. Özellikle zor zamanlarda, aile, dostluklar ve sevdiklerimize olan bağlarımız önem kazanır. Başımızı koyacak bir omuz bulmak bile dünyanın en kıymetli hazinesi olur.

Bir şeyin gerçek değeri, ona ihtiyaç duyduğumuzda ve nasıl kullandığımızda belirir. Bu nedenle, yaşamı daha fazla şey elde etme yarışı yerine, anın tadını çıkarmaya, sevdiklerimize ve insan ilişkilerimize önem vermeye odaklanmalıyız. Maddiyat elbette bugün olmazsa yarın olabilir ama manevi değerlerimiz, biriktireceğimiz dostlukların kıymetine paha biçilemez. Lazım olduğunda el uzatmasını beklediğimiz bir dostumuz dahi yoksa neyleyelim dünya malını.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *