KONYA HABER
Konya
Parçalı az bulutlu
30°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,0350 %0,80
48,0868 %0,92
4.443,92 % 1,11
Ara

Şehrimi düşünüyorum

YAYINLAMA:

Ben bu şehirde doğmuş, gurbette yaşamış ve yeniden yuvaya dönmüş bir Gonyalıyım.

Siyaset yapmak için bu yazıyı kaleme almadım.

Babam siyasetin içindedir, ama ben değilim.

Evveliyatımda askeri doktorluk olduğu için politika dışında kalmamız bir öğretidir bizde.

Geçmişten beri dünya meselelerinde fanatik olmadan düşünmeyi, objektif olabilmeyi ve analitik olabilmeyi önemsedim.

Hz. Mevlâna gibi her gün öven dostun gözüne toprak serpip eleştirebilen dostu yeğledim.

Bu yazımda da öven değil de eleştiren olacağım, zaten yöneticilere övgüyü her gün görev gibi yapan bir sürü köşe yazarı, gazeteci var.

Yaşadığımız pandemi süreci şehre dair bazı önerilerde bulunmam gerektirdiği düşündürdü.

Dümdüz diyebileceğimiz bir şehrimiz var, bu ulaşım için büyük avantaj.

Peki böyle bir şehirde her yönü ile sağlıklı olan ve dünyanın gelişmiş ülkelerinde insanların tercih ettiği bir araç olan bisiklette durumumuz ne?

Niye biz bir Amsterdam olamıyoruz?

Evet Konya bisiklet yolu açısından rakamsal olarak belki de Türkiye’de en iyisidir, bilmiyorum.

Ama ben işlevsellik açısından bakıyorum. İşlevsel mi? Değil.

Şehrin girişlerinde, çıkışlarında kilometrelerce bisiklet yolu var.

Örneğin ben Antalya Yolu üzerinde oturuyorum, Antalya’ya doğru uzun bir bisiklet yolu mevcut.

Ama 8 km uzaktaki Meram Tıp Fakültesi’ne bisikletimle gidemiyorum, çünkü emniyetli bir bisiklet yolu yok.

Şehir merkezine, çocuklarımla bisikletle gidemiyorum çünkü kaza yapmama ihtimalim düşük.

Rakamlara bakınca bahsedilen kilometrelere değil de, ne kadar işlevsel kullanılıyor, artık bunlar üzerine kafa yormamız lazım.

Şimdi bu salgın sürecinde insanlar toplu taşımayı kullanmadan bisikletle işe gidip gelebilse ne kadar sağlıklı olurdu değil mi?

Obezite (şişmanlık) oranı yüksek şehrimizde daha çok kişinin hayatında işlevsel şekilde bisiklet olsa ne kadar güzel olurdu değil mi?

Geleyim ikinci mesele olan parklara.

Rakamsal olarak bakınca, Konya’nın yeşil alan oranı açısından birçok şehirden önde olduğuna eminim.

Ama ilginçtir ki Konya’nın en büyük parklarının yeri genelde şehrin dışında.

Ankara Yolu’ndan şehre girerken sağlı sollu çok güzel parklarımız var.

Bu parkların çevresinde yerleşim yeri yok.

Peki kışın hemen hemen hiç kullanılmayan, yazın ancak arabası olanın gidebileceği bu parklar istatiksel olarak yeşil alanlarımızı yükselttiği kadar da işlevsel mi?

Park dediğimiz Evliya Çelebi Parkı gibi olmalı.

İnsanlar eşofmanını giyip yürüyüş yapabilmeli,

Çocuğunun elinden tutup yürüyerek oynamaya gidebilmeli,

Öğle arası işyerinden inip ağacın gölgesinde nefeslenebilmeli…

Böyle park oranı ne kadar Konya’mızda?

Parklarıyla ünlü Viyana’daki parklar, New York’taki Central Park şehrin göbeğinde değil mi?

Arabayla gidilen, kışın kullanılmayan şehrin dışındaki parklarla Evliya Çelebi parkı bir mi?

İnsanlar pandemi süresince sosyal mesafeyi koruyarak dışarılarda gezebilse iyi olmaz mıydı?

Almanya buna müsaade etti, çünkü şehirlerin içinde ormanlar, daha doğrusu ormanların içinde şehirler var.

Bizde herkes parklara akın etse sosyal mesafe mi kalır?

Hapishane oldu ruhlara, dikilen çok katlı lüks binalar.

Bu dert her şehirde var ve Cumhurbaşkanlığı önderliğinde Millet Bahçeleri deva için yola çıktı.

Konya’da da böyle bir proje olduğu için mutluyuz.

Ama basında yer alan bazı bilgiler ‘bahçeler de mi beton olacak?’ sorusunu getiriyor akla.

Örneğin Konya’daki millet bahçesine devasa bir cami yapılacağı söyleniyor.

O bölgede böyle bir camiye ihtiyaç duyulacak camisizlik sorunu mu var acaba?

Müslümanlık ki diğer dinlerden farklı olarak, yeryüzünü seccade, gökyüzünü kubbe kabul eder ve ibadet için bina şartı aramaz, nedir bu gösterişli devasa cami hevesi?

Ayrıca Konya’mız,  bu ülkede cami sayısı nüfusa göre en yeterli şehirdir.

Yine Selçuklu döneminin gösterişsiz, sade en güzel camileri de Konya’dadır.

Hal böyle olunca şehrin merkezine akciğer olacak bir parka cami ihtiyacı niye hasıl olmuştur?

Bırakalım Millet Bahçesinde sadece ağaç olsun, çiçek olsun, kuş olsun, toprak olsun, su olsun, bank olsun, oyun alanı olsun…

Okul da, cami de, kütüphane de yapacaksanız başka yere yapın, orası milletin bahçesi olsun!

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *